Yağışlar, son 40 yılın en düşük seviyesinde seyrederken ülkeyi etkisi altına alan kuraklık, tarım üretimini de doğrudan etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş ve ülke genelinde yağışlar etkisini göstermeye başladı. Fakat bu yağışların yaz dönemindeki tarımsal ürünler için yeterli olacağı öngörülemiyor. Kuraklık en çok tarımsal üretimi etkiliyor. Kış aylarında bile tarlalar sulanıyor. Kuraklığın ürünün miktarını, fiyatını, hem de kalitesini olumsuz yönde etkileyeceği belirtiliyor. Çoğu çiftçi ise yaz döneminde yaşanabilecek herhangi bir kuraklık tehlikesinden dolayı sulama ihtiyacı fazla olan ürünleri yetiştirmeyi tercih etmiyor. Tarımsal üretimde yağışlar kadar sıcaklıkta önem arz ediyor. Ocak-Şubat döneminde havaların sıcak gitmesi soğuklama ihtiyacı olan bitkiler için tehdit oluşturuyor.  Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Celal Kuru, yağışların hem tarımsal sulama hem de içme suyu için yeterli seviyede olması gerektiğine dikkat çekerek bu seneki yağışların geç kaldığına vurgu yaptı.Başlıksız-1-Kurtarıldı-114

BU GELEN YAĞIŞLAR SON ANDA GELDİ

Yaz aylarında ikinci ürün olarak mısır ekmeyi düşünen çiftçilerin sulamada sorun yaşayacaklarını tahmin ettikleri için mısır ekiminden vazgeçtiklerini aktaran Dr. Celal Kuru, “Bu sene ki yağışlar çok geç kaldı. Sadece kar yağışı değil yağmur yağışı da geç kaldı. Son haftalardaki yağışlarda olmasaydı çiftçinin işi kötü olacaktı. Çiftçiler gübreyi attı, yağmur yağması için dua etmeye başladılar. Son yağışların bir nebze olsun faydası olacaktır ama daha mevsim normallerini de bulmadı. Yağışlar sadece tarım için gerekli değil, içme suyu içinde gerekli biliyorsunuz. İçme sularında da sıkıntı var. Şu an barajlar normal kapasitenin çok altında. Ondan dolayı bir kısım çiftçiler su alamayacaklarını hesaplayaraktan ikinci sefer ekecek oldukları ürünlerini değiştirdiler. İkinci ürün olarak mısır ekecek olan çiftçi su alamam diye mısır ekiminden vazgeçti. Tarlasını ona göre düzenliyor. Bu bakımdan yağışlar hem içme suyu hem de tarımsal sulamada bir girdi kaynağı olarak çok önemlidir. Bu gelen yağışlar son anda geldi. Çok daha önce gelseydi çiftçi için daha iyi olurdu, ona göre planını yapardı. Ama şu anda ikinci ürünler su alamayacak gibi görünüyor. Barajlar çok yetersiz, su verilmez herhalde, onun için ikinci üründe sıkıntı çıkar. Ona göre çiftçi planını ve programını değiştiriyor. Suya daha az ihtiyacı olan ürünler tercih ediliyor” ifadelerini kullandı.1-94

YAĞIŞ KADAR BİR ÖNEMLİ KONUDA SICAKLIKTIR

Her bitkinin farklı derecelerde soğuklama ihtiyacı olduğunu belirten Celal Kuru, “Yeteri kadar soğuk olmadı. İçinde bulunduğumuz Ocak-Şubat ayları mevsimin en soğuk ayları olması gerekirken kaloriferini açmamış aileler var. Kalorifersiz idare edebiliyorlar. Mevsime göre havalar biraz sıcak gidiyor. Mevsim normallerinin çok altında kalıyor. Şimdi bu insanlarda böyle olduğu gibi tarımda da sıcaklığın az olması çok etkiler. Geçenlerde arkadaşın bir tanesi şunu diyor: ‘Havalar sıcak gittiği zaman bademler erkenden çiçek açar. Ondan sonra da bir soğuk vurur. Mahsul alamayız.’ Ama birde madalyonun öbür tarafı var. Kışın yeteri kadar soğuk olmazsa çiçek hiç açmaz. Bizim meslekte bitkinin soğuklama ihtiyacı deriz. Yani + 7.2 derecenin altında bitkiler türlerine göre soğukluk alması gerekiyor. O soğukluğu almazsa çiçek açmaz. Öyle bir sıkıntıda var. Sadece soğuk vurur sorunu yok, yeteri kadar soğuk olmazsa hiç çiçekte açmayabilir. Bitki soğuklamasını alması lazım. Bir tür meyve çeşitleri soğuk yerde yetişiyor, diğer bir tür meyve çeşitleri sıcak yerde yetişiyor. Bu soğuklama ihtiyaçlarının farklı olmasından ileri geliyor. Bir narenciyeyi dağın başında yetiştiremezsin çünkü soğuk ona orada zarar verir. Aynı şekilde bir cevizi de sahil kenarında yetiştiremezsin. O da yeteri kadar soğuklama ihtiyacını alamayacağı için verim veremez. Sıcaklık ve yağıştan dolayı bu sene sıkıntılı geçecek gibi gözüküyor. Hem sıcaklığın düşük olmasından hem de yağışların düşük olmasından dolayı sıkıntılı olacak” sözlerini kullandı.   

VERİMİ DÜŞÜK OLURSA ÇİFTÇİ ZARAR EDER

Tarımsal üretimde verimin az olması durumunda çiftçinin zarar edeceğine dikkati çeken Kuru, “Tarımda çiftçinin aklı her zaman kazancında olur. Doğrusu da budur, olması lazım. Onun içinde verimi yüksek alması lazım. Girdi fiyatları çok yükseldi. Gübre, işçilik masrafı,  ilaç ve mazot bunlar hep yükseldi. Bunu karşılaması için verimi yüksek alması lazım ki bunları karşılasın. Verimi düşük olursa çiftçi zarar eder. Bazı girdiler mutlaka olması gereken şeylerdir. Mısır ekiminde mutlaka en az 3 defa su verilmesi lazım. Eğer su veremeyecekse bu işi yapamayacak demektir. Bazı bitkiler susuzluğa dayanabilir ama susuzluğa dayanamayan bitkiler varsa çiftçi işlerini ona göre ayarlayacak. Meyve ağaçlarında susuzluğa dayanan veya dayanamayan var. Örneğin zeytin, fıstık, badem bunlar susuzluğa dayanabilir ama bir nar, bir şeftali bunlar susuz olmaz. Mutlaka bunlara su verilmesi lazım. Tarla türlerinde çok su isteyen bitki çeşitlerini fazla ekmemesi lazım. Bu sene çok dikkat etmesi lazım. Çünkü yazın tarlalara muhtemelen yeteri kadar su verilemeyecek” cümlelerini kullandı. 

Haber: Emrah Özdemir  

Editör: Didem Kayabaşı