Maraş’ın tarihî mirasının izleri sadece Anadolu’da değil, Avrupa’nın kalbinde de yaşamaya devam ediyor. Bosna-Hersek’te, Fatih Sultan Mehmet’in fethiyle birlikte kurulan ve ismi Maraşlılardan gelen “Miroşeviç” (Maraşlıoğulları) köyü, geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran eşsiz bir Osmanlı yadigârı olarak dikkat çekiyor.
FATİH’İN SEFERİNDE GÖREVLENDİRİLEN MARAŞLI ALİMİN MİRASI
Kahramanmaraşlı bir âlimin, Fatih Sultan Mehmet’in Bosna seferinde İslam’ı öğretmek üzere görevlendirilmesiyle temelleri atılan bu köy, asırlardır hem İslam’ın hem de Türk kültürünün izlerini taşıyor. Fatih’in Bosna’daki otağında, Kiselyak yakınlarındaki Milodraj adlı bölgede yaptırdığı caminin bahçesinde, bu büyük Maraşlı zatın ve eşinin mezarları hâlâ yer alıyor. Köyün ismi “Miroşeviç”, yani “Maraşlıoğulları”, bu kökene bir saygı ifadesi olarak yaşatılıyor. Bosna’nın Donyi Vakuf bölgesine bakan bir tepede kurulu olan köy, yıllar boyunca birçok savaşa, yıkıma ve zorluğa rağmen ayakta kalmayı başardı. 1990’lı yıllardaki Bosna Savaşı sırasında büyük hasar gören köy, uzun süre ihmal edildi. Ancak 2015 yılında TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı) tarafından başlatılan çalışmalarla köydeki Fatih Camii ve geniş haziresi restore edilerek yeniden ayağa kaldırıldı.
Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı caminin bahçesinde kendisine ait bir makam türbesi de inşa edildi. Söz konusu bölge, Bosna fethinin manevi hatırasını taşıyan önemli bir nokta hâline geldi. Her yıl Temmuz ayının ilk cumasında Sanski Most kentinde düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı toplu cuma namazı etkinlikleri de bu hatırayı canlı tutuyor. Yine bu topraklarda, Fatih’in 1463 yılında Bosnalı Katoliklere verdiği meşhur “Ahitnâme”, İslam’ın adalet ve hoşgörü anlayışının canlı bir belgesi olarak Fojnica’daki Katolik manastırda sergilenmeye devam ediyor. Bu fermanla Fatih, Hristiyan halkın canına, malına ve inancına dokunulmayacağını bizzat garanti etmişti.
MARAŞ’TAN BOSNA’YA, BOSNA’DAN MARAŞ’A UZANAN BİR VEFA KÖPRÜSÜ
Günümüzde Miroşeviç köyü hâlâ ayakta, ancak köydeki birçok ev boş ve harabe hâlde bulunuyor. Maraşlılar için bu köy sadece bir tarih değil, aynı zamanda binlerce kilometre uzakta dalgalanan bir İslam sancağı, bir ecdat hatırası, bir vefa çağrısı niteliği taşıyor. Geçmişte Osman Nalbant ve Ali Yurtgezen gibi araştırmacılar tarafından da ziyaret edilen köy, Kahramanmaraşlılar tarafından keşfedilmeyi, yeniden ihya edilmeyi bekliyor.