Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden yaklaşık olarak 4 ay gibi bir süre geçti. 11 ilde yıkıma neden olan depremlerde Kahramanmaraş’ta birçok bina yıkılırken ağır hasar alan binaların ise kontrollü bir şekilde yıkımı sürüyor. Bina yıkımı ve enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği kente hafif hasarlı olan binalarda oturan vatandaşlar evlerine tekrar yerleşti. Hafif hasarlı binalara yerleşirken asansörlerin bakımı da önem arz ediyor. Büyük depremlerin üzerinden uzun bir zaman geçse de bölgede hala artçı sarsıntılar devam ediyor. Bu durum asansörlerin rayından çıkmasına neden oluyor. Bina sakinlerinin asansörlerinde en ufak bir anormal durumla karşılaşması halinde asansörün bakımını yapan firmaya mutlaka haber vermesi gerekiyor. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Ede Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, kente artçı sarsıntıların devam ettiğini belirterek, asansörlerin aylık, yıllık periyodik bakımlarının, denetimlerinin yapılması, en ufak anormal bir durum görülür ise bina sakinleri tarafından kesinlikle asansörün kullanılmaması gerektiğini söyledi.
ASANSÖR KONTROLÜ İÇİN BİNA HASARSIZ YÂDA AZ HASARLI OLACAK
Ede Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, “Orta ve ağır hasarlı binalarda asansör çalıştıramıyoruz. İzinli veya izinsiz kesinlikle çalıştırma olayı yok. Az hasarlı veya hasarsız binadaki yönetici veya bina sakinleri bizim asansörümüzde sıkıntı yok diyerek kesinlikle asansör firmasının bilgisi olmadan kullanmamaları gerekiyor. Çünkü sarsıntı veya depremin kuvvetli olmasından dolayı asansörler hep kılavuzlardan, raylardan çıkmış durumda. Bunu bir asansör firması denetiminde yapılıp durum tespit tutanağı tutulduktan sonra denetleme kuruluşu tarafından deprem sonrası kontrolünü yaptırıp uygun ise hizmete verilmesi gerekiyor. Diğer şekilde asansörleri çalıştıran yönetim veya firmalar bu işin sorumlusu olur. Yani devlet kesinlikle buna onay vermiyor. Devlet önce asansör firması durum tespiti yapsın. Asansörün durumunu belirlesin. Asansörü aktif hale getirsin. Ondan sonra denetleme kuruluşu asansörü inceledikten sonra asansör hizmete verilsin diyor. Asansör kontrolü için bina hasarsız yâda az hasarlı olacak. Orta ve ağır hasarlı binalardaki asansörlere girilmemesi gerekiyor. Orta, ağır hasarlı ve acil yıkılacak binaların asansörlerini, ne firmalar, ne yönetim, kesinlikle satmaya çalışmasın. Bu çok tehlikelidir. Bunu defalarca kez ben çalıştığım firmalar olsun, meslektaşlarımız olsun dile getirdik. Oradaki beş on bin liralık cazip gelen bir para insanlarımızı böyle bir hataya sürüklüyor. Bunun neticesinde en son geçen hafta bizim bir meslektaşımız, bir personelimiz rahmetli oldu.
KİMSE KENDİ KAFASINA GÖRE ASANSÖRÜ AÇIP DA BİNMESİN
Burada sorumlular, suçlular aranıyor. Buradaki tek sorumlu insanın vicdanıdır. Orta hasarlı, ağır hasarlı deyip satanlar oldu. Sonra o binalar az hasarlıya çevrildi. Asansörün satış bedeli örnek vereyim 20 bin lira. Şu anda asansörü yapsan 400 bin lira. Bunların hepsi bir milli servet. İnsanların bunu düşünmesini, bunu göz önünde bulundurmasını talep ediyorum. Şimdi orta ve ağır hasarlı binalardaki asansörlerin durumunu bilmiyoruz. Çünkü binaya giremiyoruz. Hafif ve az hasarlı binalarda benim şu ana kadarki kontrollerini yapmış olduğum asansörlerde, durum tespitlerinde, ben gidip de asansöre binilebilirmiş deyip şalterini açtığım hiç olmadı. Çünkü tüm asansörlerde paten, paten blokları veya raylardan çıkma durumları mevcut. Bunun için kimse kendi kafasına göre asansörü açıp da binmesin. Büyük bir can kaybına neden olur. Tabii ki hepimiz bir asrın felaketi geçirdik. Hepimiz zor bir süreçten geçiyoruz. Ama lütfen kimse kendi kafasına göre hareket etmesin. Kimse fırsatçılık yapmasın. Bu binalara çıkarken merdivenden yürüyelim. Hiçbir şey toprak altı kadar zor değil. Onu kullanmak mı istiyorsun? Alırsın yönetim kararını. Asansör firmasını çağırırsın, inceletirsin. Denetleme kuruluşu gelir, inceler, kullanırsın. Bunun maksimum süresi bir hafta. Dört ay evimize giremedik bir hafta daha girme. Yani tehlikenin üzerine gitmesinler. Bu meslek inanın ayakaltı bir meslek değil.
ANLAŞMIŞ OLDUKLARI BAKIM FİRMALARINI GECE GÜNDÜZ DEMEKSİZİN ARAYABİLİRLER
Yıkılan binalarda, ağır hasarlı binalarda, asansörlerin ne kadar bakımı yapılsa, ne kadar güven alınırsa alınsın yani kontrolden çıkabiliyor. Bunun için de aylık periyodik bakımlarını, yıllık bakımlarını, denetlemelerini, etiketlerini alınması, asansörde en ufak anormal bir durum görülür ise bina sakinleri tarafından kesinlikle asansörün kullanılmasını tavsiye etmiyoruz. Çünkü sarsıntılar, artçı depremler hala devam ediyor. Asansör kabinimiz kılavuzdan gidiyor. Sarsıntı, haliyle kılavuzdan, raydan çıkmasına neden olabilir. Motoru yan yatma ihtimali veya motor sehpalarının çatlama ihtimali veya asansörün kılavuzlardan çıkıp kapıların üzerine veya karşı denge alanının üzerine binme ihtimali çok yüksek. Anlaşmış oldukları bakım firmalarını gece gündüz demeksizin arayabilirler. Yok, efendim bugün tatil diye bir şey söz konusu değil. Çünkü asrın felaketinde bize yardıma gelen insanlarımızın hiçbirisi hava soğuk, gece veyahut da yorulduk demediler. Herkes el ele verdi. Bir şeyler yapmaya çalıştı. Bunun için de meslektaşlarım olsun, biz olalım bir şeyler yapmak istiyoruz. Gecesi, gündüzü yok bu işin. Kimsenin burnu kanamasın.
NASIL BU FELAKETİ HAFİF ATLATABİLİRİZ DİYE UĞRAŞIYORUZ
Şu durumda asansör firmalarından farklı farklı talepte bulunulmasın. Ücret bazında, aylık periyodik bakım bazında. Ya benim binamda üç kişi oturuyor. Millet oturana kadar iki ayda bir bakım yapın. Veyahut da ya zaten depremi atlattık, durumumuz yok. Herkes burada değil. Fiyat düşürme olaylarında. Ucuz etin yahnisi yenmez. Biz de oraya bir hizmet veriyoruz. Bu süreçte ben dört yüz lira için ne personelimi, ne kendi canımı riske atmam. Ama biz Kahramanmaraş'ın terk edilmemesini istiyoruz. Yani artık burada bir iş yok deyip toplayıp gitmek istemiyoruz. Biz ne yapabiliriz de esnaf olarak, halk olarak, Kahramanmaraş'ı nasıl ayağa kaldırabiliriz? Nasıl bu felaketi hafif atlatabiliriz diye uğraşıyoruz. Burada gönüllülük olmadığı müddetçe şu anda hiçbir işe parayla bedel biçilemez. Eğer gönüllü ve severek yapıyor isek bu işin üstesinden geliriz” ifadelerini kullandı.
Haber: Alpaslan Oğuz Davut