Önce sen vardın hayal edilen güzelliğinle

Konuştuğu düşününce ıssız kuytularda

Cemreler ağardı gönlüme

Bitmeyen şarkı senin yolun

Gamzelerin darağacıydı aşkımın

Gün ikindiye döndü

Işıklı sözler sahibi geçti gitti

Kavruk öğle vakitlerinin kırlangıçları

Avazlarını sala dursun maviliklere

Yüreğimde bin bir yangın alevi kaldı

Melül bir şarkı imiş hayat

Çıplak yamaçlarda marallar

Ufukları tutan menekşeler sarhoş

Heybemde umut dilimde mezmurlar

Haykırıyorum gün batımlarında

Bir gün daha geçti sensiz

Toplanıyor şimdi kuş cıvıltıları

Güneşle bitecek ışığın saltanatı

Gökkuşaklarına takılı özlemlerin

Dudaklarımda efsunlu sözlerin

Yedi kat göklere takılı hüzün karanfili

Onu kim alıp göğsüme takacak

Şimdi bir yangın yeri hatıralarım

Kararmış izlerin

Sis çöküyor tenhalarına aşkımın

Çığlıklarını duyuyorum Mikailin

Davut Sina da mezmur okuyor

Çıplak ayaklarımla  geçiyorum ırmakları

Savuruyor beni deli poyraz tenhalara

Kuytulara koşuyor senden bir iz arıyorum

Güneş lekeleri var hırkamda

Dilim de kutlu adın

Ceylanların duası virdim

Gölgeler büyüyor Şahmeranın üstünde

Dönüyor  kıvrılıp sonsuza akıyor

Kızıl ufuklar kana boyanırken

Daldaki kiraz mor kızıla çalıyor

Nereye döneyim hani evin

Sokaklar kararıyor

Sen çıkıp gelsen

Elinde nilüfer gözlerin menekşe

Sözlerin yüreğimin ırmağı

Bak dağlanmış yaralarıma

Merhamet kıl duama

Ah !Niğar” ım !

Acı çökmüş omuzlarıma .