Dünyada çalışma ve iş disiplini denince; Japonya , Almanya ve Güney Kore ilk akla gelir. Üçünün de ortak noktası, savaş sonrası kısa zamanda ayağa kalkmalarıdır. Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası Almanya ve Japonya’nın hızlı ekonomik kalkınması ,sosyal bilimciler tarafından ilgi duyulan gelişmelerdir. Neredeyse bu devletler küllerinden ekonomik devlere dönüşmüşlerdir…
Japon kültürünü örnek aldığımızda; aile ve çalışmanın Japonlar için bir ibadet olduğunu görüyoruz. Bu anlayış Japon mucizesinin temel taşlarındadır. ‘Ben’ merkezli bir anlayış olmaması sürekli üretimi artıran isteyen arz toplumu yaratmıştır. .Japon kültüründe tembellik doğaya saygısızlıktır. Her birey bir şeyler yapmak, üretmek yani toplumsal yarar sağlamakla görevlidir. Japon anlayışında insan toplum için yararlı olabildiği ona katkıda bulanabildiği ölçüde değer kazanır.
Memleket sevgisinin her zaman bir bedeli olmalı. Savaş zamanı, memleket sevgisinin ispatı, kan vermektir .Barış zamanı memleket sevgisinin ispatı kan dökmek değil, ter dökmektir. Bunu, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında Almanlar ve Japonlarda gördük. Yurtseverlik kimlikleriyle bugünkü konumlarına geldiler .
Ülkemize baktığımızda, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra uzun yıllar bilimsel ve ekonomik anlamda maalesef arzulanan düzeye gelemedik. Bunun çeşitli sebepleri tabi ki var. Ama 1980 sonrası yakaladığımız enerji, devletimizi dünyanın 17. büyük ekonomisi haline getirdi. Bu gelişmede Anadolu kaplanları faktörü unutulamaz. Sermayenin üç büyük şehrin tekelinden kurtulmasından ve zenginliğin ülkeye yayılmasında, Anadolu insanın çalışkanlık ruhu ve geleneksel aile kültürünün de etkisi olduğunu düşünüyorum. Japonlarla bu noktada buluştuğumuza inanıyorum.
Prof. Dr. Aziz Sancar bunu çok güzel özetliyor: "Gözünüzü seveyim politikayla uğraşmayın, onu yapanlar var, çok çalışın. Ne yaparsanız, iyi yapmaya çalışın, çalışmadan olmaz. Ben öğrenciyken günde 18 saat çalışırdım. Gazeteler yazmıştı, çok zaman gecelerimi laboratuvarda geçirdim. Çalışmak kendimize, ailemize, milletimize vatan, namus borcudur.
Şimdi çalışmak zamanı… Şimdi memleketimiz için birlikte üretmek zamanı…