6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerden sonra kentte yaşamı ağır derecede etkileyen yıkımlar meydana gelmişti.  Kahramanmaraş’ı ve çevre illeri derinden yıkıma uğratan deprem nedeniyle, Hazine ve Maliye Bakanlığınca 6 Şubat- 30 Kasım tarihleri arasında geçerli mücbir sebep hali açıklanmıştı. Sonrasında 30 Nisan 2024 tarihine kadar ek bir uzatma alan mücbir sebep halinin son günlerine gelinirken Kahramanmaraş’taki muhasebeciler ve mali müşavirler tekrar ek bir uzatma gelmesi hususunda seslerini duyurmaya çalıştı. Bu kapsamda kentteki muhasebeciler ve mali müşavirler ofislerinin bulunduğu konteyner kentte bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Kahramanmaraş Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Abdullah Kalın, meslektaşlarıyla birlikte yaptığı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na seslenerek, henüz toparlanamamış Kahramanmaraş’ta mücbir sebep halinin biraz daha uzatılmasını istedi. Yapılan basın toplantısına Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Buluntu ve Kahramanmaraş Baro Başkanı Burak Gül’ün yanı sıra pek çok mali müşavir ve muhasebeci katılım sağladı.

MÜCBİR SEBEP SÜRESİNİN 28 ŞUBAT 2025'E, BEYAN BİLDİRİMLERİ’NİN İSE 31 MAYIS 2025'E UZATILMASI GEREKİYOR

Mali Müşavirler Odası Başkanı Abdullah Kalın, “6 Şubat 2023'te merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ili etkileyen büyük bir deprem yaşandı. Deprem sonrasında belirlenen 4 il ve 2 ilçede mücbir sebep durumu 30 Nisan 2024'te sona erecek. Van ve Kocaeli depremlerindeki mücbir sebep uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda, mevcut mücbir sebep sürelerinin yetersiz olduğu düşünülmekte. Bölgede hayatın normale döndüğü varsayılsa da, esnaf, zanaatkârlar ve çeşitli işletmeler hâlâ zor koşullar altında faaliyet göstermekte; internet, altyapı ve üstyapı eksiklikleri yaşanmakta. Bu şartlar altında, mücbir sebep süresinin 28 Şubat 2025'e kadar uzatılması ve beyan bildirimleri için 31 Mayıs 2025'e kadar 3 aylık ek süre verilmesi gerekiyor. Ayrıca, serbest meslek sahipleri, KOSGEB kredilerinden yararlanamadıkları için yasal düzenlemelerin hızla yapılması ve bu imkândan faydalanmalarının sağlanması gerekiyor. Ticaret ve sanayi kuruluşlarının vergi ve sosyal güvenlik primlerinin, bilanço rasyonlarına bakılmaksızın, 30 Haziran 2025 tarihine kadar faizsiz taksitlendirilmesi talep ediliyor. Bölgedeki iş göçünü önlemek ve istihdamı artırmak için işverenlere sosyal güvenlik prim ve vergisel avantajlar sunulmalı. Genel olarak, mali müşavirlerin üzerindeki yük giderek artmakta ve beyan bildirim sistemlerinin yoğunluk dönemlerinde tıkanması, meslek mensuplarını büyük stres altına sokmakta.

Whatsapp Image 2024 04 24 At 15.51.55

TÜRMOB GENEL BAŞKANI'NIN HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI'NA YAPTIĞI BAŞVURULARIN DİKKATE ALINMASI GEREKİYOR

Mali müşavirler olarak, Meslek Yasamızın amacı işlemlerin sağlıklı ve güvenli işleyişini sağlamak ve yüksek mesleki standartları gerçekleştirmektir. Ancak, Nisan ayında sadece 18  iş günü olması ve bu süre zarfında 56 beyan ve bildirimin verilmesi gerektiği göz önüne alındığında, bu sürenin yetersiz olduğu açıktır. TÜRMOB Genel Başkanı'nın Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yaptığı başvuruların dikkate alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Mali müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiği ve meslek, beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldırmakta zorlanıyor. Çözüm olarak, beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemlerinin altyapılarının modernize edilmesi ve vergi beyan dönemlerinin resmi tatiller dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu sorunların ivedilikle çözülmesi için meslek mensuplarının sesine kulak verilmesi ve insanı şartlarda çalışma haklarının gözetilmesi şarttır.

 

VERGİ BEYAN SÜRELERİNİN RESMİ TATİL GÜNLERİNE GÖRE DÜZENLENMESİ GEREKMEKTEDİR

Meslek mensupları olarak uzun süredir dile getirdiğimiz sorunlara karşı sessiz kalınmasından dolayı büyük zorluklar yaşamaktayız. Bu zorlukları hafifletmek için; bildirim ve beyan süreçlerinin sadeleştirilmesi, bilgi sistemlerinin modernize edilip güçlendirilmesi gerekmektedir. Aşırı iş yükü, adil olmayan ücret tarifeleri ve mali müşavirlerin iş, yaşam dengesinin bozulması, temel insan haklarımızın ihlal edilmesine neden olmaktadır. 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalı, mevcut iş koşullarının iyileştirilmesi acil olarak ele alınmalıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan, günümüz teknolojisine uygun, yapay zeka destekli veri sınıflandırma ve kamu kurumlarıyla veri paylaşımı yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca, tekrarlanan beyan yükünün hafifletilmesi, vergi beyan sürelerinin resmi tatil günlerine göre düzenlenmesi gerekmektedir. Yoğun çalışma periyotları, bayram tatilleri ve resmi tatiller nedeniyle mükellef bilgi ve belgelerinin toplanmasının güçlüğü, beyannamelerin zamanında hazırlanmasını engellemektedir. Bu zorluklar, mali müşavirleri psikolojik olarak zorlamakta ve mesleki sorumluluklarını yerine getirme kabiliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Deprem bölgelerindeki mükellefler için enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi olmadan uygulanması gibi insani taleplerimizin dikkate alınmasını, kriz dönemlerinde herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini, ancak kamu güçlerinin de adil davranması gerektiğini vurgulamaktayız. Devletimizden, mesleki ve insani haklarımızın gözetilerek sorunlarımızın çözülmesine yönelik hassasiyet beklemekteyiz” ifadelerini kullandı.      

Editör: Didem Kayabaşı