Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Kliniği Eğitim ve İdare Sorumlusu Prof. Dr. Esra Çöp, tatil döneminde ekran kullanım süreleri artan çocukların okul açılışına uyumda zorluk yaşayabildiğini belirtti. Prof. Dr. Çöp, "Tatil döneminde çocukların ekran kullanımı artması kadar alışkanlıkları da değişti. Ekran dediğimiz; televizyon, tablet, telefon, oyun platformları, bilgisayarlar, bunların hepsini kapsıyor ve ekran sürelerinin artmasıyla beraber günlük yaşam alışkanlıkları da değişti. Okul açılırken bu alışkanlıklarının tekrar eski haline, okul dönemindeki haline dönmesi sürecinde bazı zorluklar yaşayabiliyor çocuklar. Çünkü çocuklar ekranı hem eğlence amaçlı kullandılar yazın hem arkadaşlarıyla iletişim kurma amaçlı kullandılar. Bu okul dönemiyle beraber dersler başlayacak. Uykularının tekrar düzene girmesi gerekiyor. Ekran sürelerinin de azalması gerekiyor. Ekran süresini azaltamayan, eski alışkanlıklarına dönemeyen çocuklar da özellikle akademik hayata uyumda, okula uyumda zorluklar görüyoruz. Derslere motive olamıyorlar, dikkatleri dağılabiliyor. Ve bunun uç noktası da okula gitmeme, geç kalkma ve okula geç kalma gibi sorunlara neden olabiliyor. Eğer okul dönemine uyum sağlayamayan çocukları fark edersek, ekran bağımlılığı gelişip gelişmediğini de değerlendirmemiz gerekebilir" diye konuştu.
'EKRAN BAĞIMLISI ÇOCUKLAR DAHA ÇABUK ÖFKELENEBİLİYOR'
Çocuklarda ekran bağımlılığının davranışlarında ve duygularındaki bazı değişikliklerle fark edilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Esra Çöp, "Örneğin ekran bağımlısı çocuklar daha çabuk öfkelenebiliyorlar. Özellikle ekrandan uzak kalmaları gerektiğinde ya da belirli kurallar konulduğunda daha çabuk öfkelenebiliyorlar, daha saldırgan olabiliyorlar, daha mutsuz olabiliyorlar. Ekrandan uzak kaldığı dönemlerde de çocuklar ailelerini zorlayabiliyorlar; yani oyun oynamak istediklerine, telefon istediklerine dair ısrarcı olabiliyorlar. Bunun dışında özellikle okul başladığında derslere adapte olmakta zorlanabiliyorlar. Biz okul ve ders saatleri sırasında ekranda yaptıkları faaliyetleri düşünüp hayal kuran çocukları, dikkate dağılan çocukları çok görebiliyoruz. Dikkat etmemiz gereken en önemli şey bu davranış ve duygu değişiklikleri. Eğer çocuklar günlük hayatlarına sürdüremiyorlarsa, günlük hayatlarında yapmaları gerekenlerinden uzak kalıyorlarsa, uyku, yeme alışkanlıkları, okul, ders; bunlar etkileniyorsa biz bağımlılıktan bahsedebiliyoruz. Yani günlük hayatlarında yapmaları gereken şeylerin yerini ekran alıyorsa ve ekrandan uzaklaştıramıyorsak çocukları bağımlılıktan bahsedebiliriz" ifadelerini kullandı.
'AŞAMALI EKRAN SÜRESİ AZALTILMALI'
Prof. Dr. Çöp, yoğun ekran kullanımının okul başarısını olumsuz etkileyebildiğine dikkat çekerek, "Ekranda hızlı değişen uyaranlar var. Bu ne demek? Çocuğun sıkılmasına vakit bırakmıyor. Sürekli heyecan ve keyif içerisinde oluyor çocuk. Sıkıldığı bir şeyden başka bir şeye geçebiliyor. Böyle olduğu zaman da çocukların dikkat süreçlerinde, beyinlerindeki o dikkatlerini düzenleyen bölgelerde bazı bozukluklar meydana gelebiliyor. Odaklanmakta zorlanabiliyorlar. Uzun süre ekranın başında zaman geçirmek uykularını bozabiliyor. Çocuklar ekran yüzünden az uyuyorlar, geç uyuyorlar. Bu da sabah uyanmalarını engelleyebiliyor. Daha yorgun oluyorlar. Ayrıca geç uyanmaları ya da uyanmamaları okula geç kalmalarına hatta okula devamsızlıklarına neden olabiliyor. Ebeveynlere çok iş düşüyor. Çocuktan bahsettiğimiz zaman çocukları ailelerinden ayrı düşünmemiz mümkün değil. Ebeveynlere önerimiz aşamalı bir şekilde tekrar okul düzenine çocukları hazırlamaları, alıştırmaları. Bunun için oturup çocukla konuşmaları gerekiyor. Yaşına uygun bir şekilde kuralları tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Okul döneminde ekran kullanımıyla ilgili kuralların değişeceğine dair çocukları hazırlamaları gerekiyor. Yani aslında çocuklar için öncelik bir ruhsal hazırlık. Sonrasında aşamalı olarak ekran süresini azaltmak olabilir. Okula hazırlıkların yapılması bile o okula uyum sürecini arttırabilir" dedi.
'EBEVEYNLER ALIŞKANLIKLARINI ÇOCUKLARA GÖRE DÜZENLEMELİ'
Ayrıca çocukların ebeveynlerini örnek aldığını vurgulayan Prof. Dr. Çöp, "Ebeveynlerin kendi ekran kullanım alışkanlıklarını da çocuklara göre düzenlemeleri gerekiyor. Bunun için ortak saatler yapabilirler. Mesela biz buna 'detoks' da diyebilirsiniz. Yemek saatlerinde ekrandan uzak durmak olabilir. Ekranın açılmadığı akşamlar, aileyle bir şeyler yapılabilir. Yine uykudan önce telefona bakmamak, yatak odalarına telefonların ya da ekran içeren herhangi bir şeyin sokulmaması gibi uygulamalar getirebilirler" diye konuştu.
'EKRAN BAĞIMLILIĞINDA İLAÇ TEDAVİMİZ YOK'
Prof. Dr. Çöp, ekran bağımlılığının tedavi gerektiren uç bir nokta olduğunu söyleyerek, "Bağımlılık aşamasına geldikten sonra artık tıbbi tedavi gerektiren bir duruma gelmiş oluyor ekran kullanımı. Ve ruh sağlığı çalışanlarına başvurulması gerekiyor. Biz neler yapıyoruz? Çok yönlü bir yaklaşımla aileleri mutlaka işin içine dahil ediyoruz. Ekran bağımlılığına neden olabilecek altta yatan ya da eşlik eden diğer psikiyatrik hastalıklar varsa onlara yönelik tedavi veriyoruz. Çünkü ekran bağımlılığına özel bir ilaç tedavimiz yok. Bunun dışında çeşitli psikoterapiler uygulanabiliyor. Çok uç noktalarda bu nadir olmakla beraber hastaneye yatırarak tedavi ettiğimiz çocuk ve ergenler de olabiliyor. Sağlıklı kullanımı anlatmamız gerekiyor. Çünkü sorun geliştikten sonra bunu düzeltmesi daha zor. Bunun dışında tabii ki sorun bu noktaya gelmeden önce çocukları spora, sanata ve sağlıklı sosyal aktivitelere yönlendirmekten geçiyor. Bunun için okullarda olanaklar sağlamak gerekiyor" ifadelerini kullandı.