9 Mart’ta kuruluşunun 3. yılını coşkuyla kutlamaya hazırlanan Deva Partisi Teşkilatı, 2023 Genel seçimleri için çalışmalarına tam gaz devam ediyor. Bu kapsamda bir dizi ziyaret gerçekleştirmek için Kahramanmaraş’a gelen Deva Partisi Kurucular Kurulu üyeleri Devlet Eski Bakanı Selma Aliye Kavaf ve Bilsam Kurucusu Prof. Dr. İbrahim Gezer, Kervanhan'da kent basınıyla buluştu. Düzenlenen basın toplantısında açılış konuşması yapan Deva Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Uzm. Dr. İrfan Karatutlu, şehrin sorunlarını sıkça gündeme getirdiklerini ifade etti. Deva Partisi Kurucular Kurulu üyesi ve Bilsam Kurucusu Prof. Dr. İbrahim Gezer, Türkiye’nin tarihindeki en önemli seçimlerden birine gittiğine vurgu yaparak 2023 Genel Seçimlerinin adalet ve özgürlük içerisinde geçmesi temennisinde bulundu. Deva Partisi Kurucular Kurulu üyesi Devlet Eski Bakanı Selma Aliye Kavaf ise, demokrasinin gereği olarak iktidarlarında seçimle beraber değişime uğramasının, demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu söyledi.

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK EKONOMİK KRİZİ İLE NİYE UĞRAŞIYORUZ?Başlıksız-3-7

Deva Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Uzm. Dr. İrfan Karatutlu, “Biliyorsunuz 1 milyon 200 bin nüfuslu bir şehirde hep birlikte yaşıyoruz. Bu şehirdeki problemlerin birçoğunu hep birlikte dillendiriyoruz. Sizler basın mensupları olarak, bizler ise siyasi partiler olarak bunları hep dile getirmeye çalıyoruz. Diyoruz ki ‘Çarpık kentleşme var bu şehirde, ulaşım rezalet, havaalanına uçak iniş ve kalkışları sorun oluyor, hızlı treni konuşmuyoruz, bu şehirde çevre kirliliği var.’ Bunları sizlerde dile getiriyorsunuz ve bizlerde dile getiriyoruz.  Ama gerek siyasetin, gerek yerel yönetimlerin belediye başkanları tarafından herhangi bir çözüm önerisi gelmiyor. Umursamaz tavırları maalesef ki devam etmektedir. İnşallah yaklaşan seçimle birlikte bu umursamaz tavırlarını devam ettirmelerini diliyoruz ve Kahramanmaraş halkından gereken cevabı alacaklarını düşünüyoruz. Niye bunu yapıyorlar? Büyük ihtimalle kendi siyasi liderlerinin toplumu ötekileştiren ve umursamaz tavrı yerel yöneticilere yansımaktadır. Malumunuz son günlerde gündem olan Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan’a ‘Sen çocuk bezi yap’ ifadelerini AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan duyduk. Biz inanıyoruz ki bu ülkede 2002 ile 2015 yılları arasında bir şeyler yapılmışsa bunda Eski Bakanımız Selma Aliye Kavaf’ında katkısı vardır. Yine Eski Bakanımız Nihat Ergün’ün de katkısı vardır. Ekonomi ve Dışişlerinde muhakkak ki en büyük katkının Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan’dan geldiğini biliyoruz. Bunu söylerken şunu diyoruz: ‘Son 5 yıldır madem bu işleri bunlarsız yapabiliyorsunuz. Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi ile niye uğraşıyoruz?’ Dolayısıyla gelinen durumda şunu gözlemliyoruz. Oluşan bu problemleri çok basit bir zihniyetle iç ve dış güçlere bağlayarak insanlara çözüm söyleyen bir yapı ile karşı karşıyayız. Son 20 yılda yola çıktığı arkadaşları ve değerleri bırakan zihniyete biz şunu diyoruz: ‘Sen kimsin yahu.’ Katılımlarınız için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.  

 

SON 7-8 YILDIR SEÇİMLER ÖZGÜR VE ADİL YAPILMIYORBaşlıksız-1-190

Deva Partisi Kurucular Kurulu üyesi ve Bilsam Kurucusu Prof. Dr. İbrahim Gezer, “Ülkemiz yeni bir sürece girdi. Tarihindeki en önemli seçimlerden birine gidiyor. Ben bu süreci şimdiden Kahramanmaraş ilimize, insanlarımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah adalet ve özgürlük içerisinde geçen bir seçim olur. Son 7-8 yıldır seçimler özgür ve adil yapılmıyor. Yine de temenni olarak seçimlerin gerçekten huzur, barış ve eşit şartlar içerisinde geçmesini diliyorum. En azından bu dilekte bulunmak istiyorum. Diğer taraftan ülkemiz 2002 yılından itibaren mevcut yönetim gerçekten 10 yıllık başarılı bir dönem yakaladı. İlk 5 yılı çok başarılıydı, ikinci 5 yılı da başarılıydı ama daha sonraki dönemlerde maalesef ilk 10 yıllık süreçte ülkeye kazandırdıklarının neredeyse tamamını kaybettiler. Hatta birçok açıdan da yönetimi devraldıkları dönemdeki durumundan gerisine götürdüler. Hem kendi zirveleri olan 2013 yılının hem de birçok açıdan da 2002 yılının gerisine götürdüler. Bununla ilgili onlarca, binlerce veri söyleyebilirim. Hatta bir iki tanesini söyleyeyim. Örneğin ekonomik büyüklükte bu iktidar 2002’de Türkiye’yi dünyada 19. büyük ekonomi olarak devraldı. Sonra ilk 10 yıldaki başarılı yönetimi ile özellikle Sayın Ali Babacan’ında ekonominin yönetiminde olduğu dönemlerde Türkiye’ye 2013’e kadar 16. sıraya yükselttiler. Bana hiçbir alan söyleyemezsiniz ki Türkiye ile ilgili onlarca, yüzlerce alan içerisinde 2003’te olduğumuzdan daha iyi bir noktada olalım. 2023 yılının ocak ayında hiçbir alan söyleyemezsiniz ki 2013 yılına göre daha iyi bir noktada olalım. Bunun bir çoğunluğunu 2002 yılı içinde söyleyebilirim. Türkiye bugün neredeyse onlarca alanda 2002’nin de gerisine götürüldü.

İNSANLAR EN TEMEL GIDALARINI BİLE TEMİN EDEMEZ HALE GELMİŞTİR

Dış borç açısından da durum aynısı. Enflasyon açısından da durum aynısı. Bugün TÜİK’in rakamlarına göre bakarsak bile Türkiye enflasyonu dünya ortalamasının 10 katı. Gerçek rakamlara bakarsak 20 katı. Hayat pahalılığı açısından da aynı şeyi söyleyebiliriz. İnsanlar en temel gıdalarını bile temin edemez hale gelmiştir. Sadece son 1 yılda et tüketimi yüzde 50 azalmış durumda. Temel gıdalara bile ulaşımda ciddi sorunlar var. Hukukun üstünlüğü meselesinde de durum aynısı. Bir dönemler hukukun üstünlüğü açısından ilk 40 ülke arasında olan Türkiye bugün 135 ülke arasında 117. sıraya gerilemiş durumda. Bugün Türkiye, dünyada son 10 yılda özgürlüklerin en fazla geriye gittiği ülkelerden birisi, diğeri de orta Afrika Cumhuriyeti’dir. 70 yıllık kısmen özgür ülkeler arasında olan Türkiye, bugün özgür olmayan ülkeler arasına gerilemiş durumdadır. Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum. Bir dönemler Türkiye 2015 yılına kadar AK Parti tarafından iyi yönetildi. Ama maalesef son 7-8 yıldır, ülkemiz çok şey kaybediyor. Bu konuda hep beraber duyarlı olmamız lazım. İktidarlara verilen sürelerin hukukla sınırlandırılması gerçeğinden hareketle artık bir değişim zamanının geldiğini düşünüyoruz. Bu iktidarın ilk durakta inmesini, ülkemizin geleceği açısından çok anlamlı olacağına inanıyoruz.

KAHRAMANMARAŞ, ÇANTADA KEKLİK OLARAK GÖRÜLMENİN BEDELİNİ AĞIR BİR ŞEKİLDE ÖDÜYOR

Son birkaç cümle de Kahramanmaraş için söylemek isterim: Kahramanmaraş potansiyel olarak yüksek bir şehrimiz, bizim de komşu şehrimiz. Malatyalı olduğumu da belirtmek isterim. Dün Sayın Bakanımla programlar arasında araçla geçerken Kahramanmaraş’ın sosyal gelişmişlik rakamlarına baktım. AK Parti Kahramanmaraş’ta iktidar olmadan önce Kahramanmaraş, 81 ilimiz arasında sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından 50. sıradaymış. Bir şehrin yerini en iyi gösteren rakam o dur.  60 civarında kritere göre belirlendi. Türkiye’de 1960 yılından beri düzenli olarak ölçülür. Kahramanmaraş, AK Parti iktidarına 2002’de 50. sırada başlamış, ama bugün Kahramanmaraş 81 il arasında 58. sırada. Kahramanmaraş, çantada keklik olarak görülmenin bedelini ağır bir şekilde ödüyor. Dün Bakanımla ihracatla ilgili özel sektör ile ilgili bir iki kurumu, kuruluşu ziyaret ettiğimizde İl Başkanımızla, arkadaşlarla birlikte, çok canlı bir özel sektörün olduğunu gördük. 1.5 milyar dolar ihracat olduğunu gördük. Ben doğrusu Kahramanmaraş’ı yöneten yöneticileri görsem şunu sormak isterim; ‘Bu kadar canlı özel sektörün olduğu, 1.5 milyar dolar ihracatın yapıldığı, bu kadar yüksek olan Kahramanmaraş’ı nasıl bu noktaya getirdiniz?’ Bunu merak ettiğimi de belirtmek isterim” cümlelerini kullandı.

DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZI SİYASİ PARTİLERDİR

Başlıksız-4-6

Deva Partisi Kurucular Kurulu üyesi Devlet Eski Bakanı Selma Aliye Kavaf, “Bizim teşkilat ve saha çalışmalarımız, genel merkezimizin belli bir plan programı dâhilinde yürütülen çalışmalardır. Rutin olarak Türkiye’nin 7 bölgesi, 81 ili ve ilçelerine saha çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu saha çalışmalarımızda Sivil Toplum Örgütleri ile görüşüyoruz. Esnaf ziyareti yapıyoruz. Pazar yerlerini ziyaret ediyoruz. Meslek odalarını ziyaret ediyoruz. Sokaktaki vatandaşlarımızla görüşüyoruz bazen de akşamları kapı taraması yapıyoruz. İnsanların kapısını çalıyoruz. Deva Partisi’nden geldik diyoruz. Ne için geldiğimizi insanlara anlatıyoruz. Bunları niye yapıyoruz? Çünkü bizim üzerimize karartma var. O ana akım medya dediğimiz ulusal kanallar iktidarın kontrolünde olduğu için maalesef bize ambargo koyuyor, bizi göstermiyor. Onun için bizde birebir vatandaşa dokunmak, birebir vatandaşa ulaşmak suretiyle kendimizi, partimizi, politikalarımızı ve iktidar yürüyüşümüzü anlatıyoruz. Bu çerçevede 9 Mart’ta kuruluşumuzun 3. yılını tamamlamış olacağız. 81 ilde ve 923 ilçede teşkilatlarımızı tamamladık. 41 ilde kongrelerimizi yaptık. Sonrasında da büyük kongremizi yaptık. Seçime girme yeterliliğimizi kazandık. Demokrasinin olmazsa olmazı siyasi partilerdir. Siyasi partilerin olmazsa olmazı teşkilatlardır. Çünkü biz teşkilat ağımız sayesinde ülkenin en ücra yerine kadar ulaşıyoruz. Yine demokrasinin olmazsa olmazlarından biriside değişimdir. Çok söylenen bir söz vardır. ‘Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.’ Her şey değişir. Demokrasinin gereği olarak iktidarlarında seçimle beraber değişime uğraması, değişmesi demokrasinin olmazsa olmaz kurallarındandır. Mevcut iktidar 20 senedir ülkeyi yönetiyor. Yaptıkları ve yapamadıkları var. Yaptıkları için teşekkür ediyoruz. 20 senedir iktidarda olan bir partinin yapamadıkları noktasında herhangi bir mazeret beyan etmesini veya bunları vaat olarak dillendirmesini açıkça inandırıcı bulmuyoruz. Demokratik tahammüller gereği artık önümüzde gerçekleşecek olan seçim sürecinde de bu iktidarın değişmesi gerekiyor. Deva Partisi’nin siyaseten ortaya çıkmasının nedeni budur” şeklinde konuştu.  

Haber: Emrah Özdemir

Editör: Didem Kayabaşı