Öğrencilerde kitap okuma alışkanlığını artırmak amacıyla 2016 yılında Van'da bir okulda başlatılan Endülüs Okuma Projesi, aradan geçen zamanda Kahramanmaraş’ın da aralarında bulunduğu 20 şehre yayıldı. Tamamen gönüllülük esasına dayalı olan projede yer alan öğrenciler hem kitap okuyarak kendilerini geliştiriyor hem de sorumluluk sahibi oluyor. Projenin uygulandığı okullardan biri olan Kahramanmaraş'taki Zeki Karakız Ortaokulu'nu ziyaret eden Endülüs Okuma Projesi Türkiye koordinatörlerinden Türkçe Öğretmeni Emrah Atiş, projenin ilk, orta ve liseyi kapsadığını söyledi. Türkiye genelinde sadece geçen sene öğrencilerin okuduğu kitap sayısının 250 bin olduğunu aktaran Emrah Atiş, projenin Kahramanmaraş’taki gidişatını verilerle anlattı. Endülüs Okuma Projesi’nin kentte 2020 yılında 15 Temmuz Şehitler İmam Hatip Ortaokulunda başladığını belirten Atiş, gelinen süreçte şehirdeki 40 okulda devam ettiğini dile getirdi. Ayrıca Atiş, Kahramanmaraş’ta bu zamana kadar ise 5 bin öğrenci tarafından 41 bin 782 kitap okunduğunu aktardı.WhatsApp Image 2022-10-25 at 12.23.29 (2)

ZEKİ KARAKIZ ORTAOKULU'NDA 170 ÖĞRENCİ 6 AYDA 3 BİN 54 KİTAP OKUDU

Projeye geçen yılın ortasında dâhil edilen Zeki Karakız Ortaokulu özelinde konuşan Atiş, okuldaki 170 öğrencinin 6 ayda 3 bin 54 kitap okuduğuna ve bunun da aylık ortalama 18-20 kitaba denk geldiğine dikkat çekerek, "Türkiye'de neredeyse okullarımızın tamamında 200 bandını geçen öğrenci oluyor. Yani bir dönemde 200 kitap okumuş oluyor ve bu 200 kitabı anlatma imkanı bulmuş oluyor. 5'inci sınıftan 8'inci sınıfa kadar öğrencinin her yıl 200 kitap okuduğunu düşünürseniz 800 kitaplık bir birikimle mezun olmuş oluyor öğrenci" dedi.WhatsApp Image 2022-10-25 at 12.23.29

ÖĞRENCİLER PROJEYE GÖNÜLLÜLÜK ESASINA GÖRE DÂHİL OLUYORLAR

Bir okulda başlayıp 6 yılda Türkiye'nin en büyük kitap okuma projesi olan Endülüs Okuma Projesi'nde dünyanın en büyük şirketlerinin marka değeri oluştururken kullandıkları bilinçdışı güdüleme, İkea etkisi, eşik yöntemi, zincirini kırma, potansiyel ilkesi, ters psikoloji, ödül, grup psikolojisi üretme, sık tekrar, ziegarnick etkisi, seçme psikolojisi ve rekabet psikoloji tekniklerini uyguladıklarını kaydeden Emrah Atiş, şöyle devam etti: "Projemiz 2016 yılında tek bir okulda tek bir sınıfta başladı. Şu an 20 şehirde 200'ün üzerinde okula ulaşmış durumdayız. Toplamda 20 bine yakın öğrenci aktif bir şekilde kitap okuyor. Projeyi, diğer projelerden ayıran belli başlı özellikler var. Bunlardan bir tanesi dünya devi şirketlerin marka değeri oluştururken kullandığı psikolojik teknikleri biz çocuklara kitap alışkanlığını kazandırmak için kullanıyoruz. Kütüphanemizde uyguladığımız 12 farklı psikolojik tekniğimiz var. Bu teknikler sayesinde öğrenci herhangi bir zorlamayla değil tamamen gönüllük esasına göre projeye dâhil etmiş oluyoruz. Öğrenciyi de öğretmeni de projeye seçerken belli kriterlerimiz var. Öğreten merkezli bir yaklaşım belirliyoruz öncelikle. Bir okulumuz bize projeye katılmak için başvuruda bulunduğunda öncelikle öğretmenle bir mülakatımız oluyor. Yeni öğretmenimize projemizin gönüllülük esaslarından ve zorluklarından bahsediyoruz, bunları kabul ettikten sonra projeye dâhil ediyoruz. Öğrencilerde projeye gönüllülük esasına göre dâhil oluyorlar. Mesela bir öğrenci projeye dâhil olmak istiyor. Biz bu öğrenciyi önce bir test ediyoruz. Gelip kapıda 1-2 hafta dursa bile 'Bizim önce seni bir gözlemlememiz, arkadaşların senin hakkında biz gözlem yapması gerekiyor. Öğretmenlerinin en azından bu 2 haftalık süre zarfında projeye girip girmemenle alakalı bana iletecekleri bir raporun olması gerekiyor. Projemize herkesi almıyoruz, bu projeye giren kişiler özel kişiler' diyoruz. Özelden kastım sadece çok iyi öğrenciler ya da en fazla kitap okuyan öğrenciler değil. Türkiye çağında bizim projemize dahil olan öğrencilerden yüzde 35'i 40'ı okulun en iyi, en çok kitap okuyan akademik olarak en başarılı öğrenciler ise, geriye kalan büyük çoğunluğu da okulun en aktif öğrencileri."WhatsApp Image 2022-10-25 at 12.23.28 (1)

GEÇEN SENE TÜRKİYE GENELİNDE TOPLAMDA 250 BİNE YAKIN BİR KİTAP OKUDUK

Öğrenci kitabı okuduktan sonra arkadaşları tarafından kitapla ilgili küçük bir sınava tabi tutulduğunu ve bu sınavı geçmesi durumunda başka bir kitap almasına izin verildiğini belirten Atiş, "Bu arada okunan kitapların tamamının özetinin dinlenildiği bir sistemimiz var ve bu sistemi de öğrenciler kendisi yürütüyor. Özet dinleme ekibimiz var ve bu ekipteki öğrenciler, gelen her kitabın özetini dinliyor. Kitabı okuyan öğrencilerin kitapla alakalı yorum yapabilecekleri, kritiğini yapabilecekleri soruları yöneltiyorlar. Özet dinleme ekibindeki öğrenci kitabın okunduğundan emin olduktan sonra kitabı değiştirmesine izin veriyor. Her kitabı değiştirmemize ve her öğrenciyi projeye dahil etmemize rağmen geçen sene Türkiye genelinde toplamda 250 bine yakın bir kitap okuduk biz. Ve bu okunan her bir kitabın teker teker özetini dinledik ve her bir kitap hakkında en az 3, en fazla 10 soru yönelttik öğrenciye ve bu sorulara cevap verdikten sonra, bu kitabı okuduğuna emin olduktan sonra kitabı değiştirdik."WhatsApp Image 2022-10-25 at 12.23.29 (3)

BİZ SADECE ROMAN YA DA HİKÂYE OKUTTURMUYORUZ

Projenin, öğrencilere çok ciddi katkısı olduğunu da ifade eden Emrah Atiş, şunları söyledi: "Projeye katılan öğrencilere birçok katkısı oluyor projenin. Öncelikle özet anlatırken okudukları bir şey üzerine anlatma becerisi gelişiyor çocuğun. Özgüven kazanıyor bu sayede, yine okudukları üzerine kritik yaparak sorulan sorulara doğru cevap verebilme kapasitesini artırmış oluyor. Yani şöyle düşünebiliriz, okunan her kitaptan sonra çocuk okuduğu her kitabı anlatıyor ve bu kitaplar üzerine kritik yapma becerisi geliştirdiği için çocuk hayatının geriye kalan her alanında bunu yönlendirebiliyor. Biz sadece roman ya da hikaye okutturmuyoruz, fikir kitapları da okutturuyoruz, çocuğun birçok alanda, birçok açıdan gelişmesine katkı sunmak istiyoruz. Kitapları da belli kriterlere göre seçiyoruz, Türk dilinin zenginliğini ortaya koyacak kitaplar okutturuyoruz. Bundan kastım yabancı yazarları okutmuyoruz değil kesinlikle. Yabancı yazarları okuturken bile o yazarın en iyi yapılmış çevirisi hangi yayınevinde ise biz o kitabı alıp öğrencilere okutturuyoruz. Ahlaki olarak çocuğu direkt bir şekilde olumsuza meyil etmeyecek her kitabı listemize dahil edip öğrencimize okutabiliyoruz ve çocuk, bir fikir kitabı bir roman, ya da bazen iki fikir kitabı bir roman şeklinde dönüşümle kitaplarını okuyor. Hem hayatı romanlar sayesinde öğrenmiş oluyor, estetik bir bakış açısı yakalamış oluyor. Hem de baktığımızda okuduğu fikir kitaplarıyla daha ortaokuldan itibaren üniversiteye geçmeden belli bir kapasitede bilgi birikimine ve kendi ürettiği fikirlere sahip olabiliyor bu sayede."WhatsApp Image 2022-10-25 at 12.23.28 (3)

Haber: Abdulsamet İspir

Editör: Didem Kayabaşı