Kahramanmaraş’ta bahar ve yaz aylarının gelişiyle birlikte ekim yapılan tarlalarda "hayma" kurma dönemi de başladı. Tarım arazilerinde dört bir yanı açık şekilde kurulan, yerden yüksek ve genellikle gölgelik altında konumlandırılan bu geleneksel yapılar, Maraşlı çiftçilerin hem dinlenme hem de arazilerini koruma ihtiyacını karşılıyor. Eski zamanlardan bu yana kullanılan haymalar tarlaların gözdesi olmaya devam ediyor.
YÖRELERE GÖRE İSİM DEĞİŞEBİLİYOR
Türkiye genelinde yörelere göre sayvan, keli, gelik gibi farklı isimlerle anılan bu geçici meskenlere Kahramanmaraş’ta “hayma” deniliyor. Sözlük anlamı çadır olsa da, yörede hayma; çardak benzeri, dört tarafı açık ve yukarıdan serinlik sağlayan bir yapıyı ifade ediyor. Çoğu zaman meşe gibi büyük ve gölge veren kaba ağaçların altına kurulan haymalar, tarlanın genelini görebilecek stratejik noktalara inşa ediliyor.
HAYMA, BİRÇOK AMACA HİZMET EDİYOR
Özellikle pamuk ve biber gibi düzenli bakım gerektiren ürünlerin ekildiği geniş arazilerde, birden fazla hayma kurulabiliyor. Sulama ve koruma işlerinden sorumlu olan sakalar, gün içinde bu haymalarda dinleniyor; kimi zaman geceleri de burada konaklıyor. Arazide dolaşan ürün sahibi de vaktinin çoğunu bu yapılarda geçiriyor. Aynı zamanda çalışan ameleler, haymaların çevresinde yemek molası veriyor veya serinlemek için burada toplanıyor.
HAYMALARIN ÜZERİ AĞAÇ DALLARIYLA GÖLGELENDİRİLİYOR
Haymalar genellikle kavak ağacından yapılan hafif ve ucuz tahtalardan inşa ediliyor. Kurulacağı alan düzleştirildikten sonra dört bir köşeye kalın direkler yerleştiriliyor. Direklerin araları ince uzun sırıklarla destekleniyor, üzerine ise tahtalar çakılıyor. Ağaç altına kurulan haymaların üzeri kapatılmazken, açık alandaki haymaların üzeri ağaç dallarıyla gölgelendiriliyor.
HEM İŞLEVSEL HEM DE KÜLTÜREL BİR MİRAS OLARAK ÖNEMİNİ KORUYOR
Haymalar sezon sonunda sökülerek, sağlam kalan parçaları bir sonraki yıl tekrar kullanılıyor. Bugünlerde sadece tarlalarda değil, yol kenarlarında ürün satan kişilerin de güneşten korunmak için benzer haymalar kurduğu görülüyor. Maraşlıların tarımsal yaşamının bir parçası olan bu geleneksel yapılar, hem işlevsel hem de kültürel bir miras olarak önemini koruyor.