12 Şubat yaklaştı. Maraş Harbi ile ilgili yeni bakış açıları ortaya koymakta fayda var. Maraş Kalesi’nin milli mücadele açısından stratejik önemi neydi, sorusunu cevaplayalım.

Doğal olarak ilk akla gelen “Bayrak Hadisesi”dir. Bu mevzu Maraşlının oldubittilere müsaade etmeyeceğinin en üst perdeden ilanı olması açısından mühim sembolik değere sahiptir. Konu herkes tarafından bilindiği için tekrarı fuzulîdir.  Kalenin stratejik ehemmiyetini ortaya koymaya çalışalım.

Maraş’ın topografyasını göz önüne getiren herkes kalenin eski Maraş’ın tam ortasına konumlandığını iyi bilir. Şehrin kale etrafından çevreye yayılım gösterdiği ayan beyan ortadadır. Ayrıca tepelik bir alan olması açısından da şehrin mahallelerini bölen doğal bir yükseltidir. İşte bu durum Maraş Harbinde kaleyi Maraşlının lehine düşmanın aleyhine bir siper, bir savunma kalkanı haline getirmiştir. Nasıl mı?

Maraşlının kalenin bu stratejik avantajını başından beri idrak ettiği anlaşılıyor.

Bayrak Hadisesinin hemen ardından Evliya Efendi, Acemli mıntıkasından teşkil ettiği yaklaşık 30 kişilik bir çete müfrezesini kaleye yerleştirerek savunma tedbirleri aldırır. Fransızların Maraş’ta büyük miktar askeri kuvvetleri toplanmadan hemen önce el çabukluğu ile yapılan bu hareket, harbin sonuna kadar kalenin elde tutulmasını sağlamıştır ki, harbin kazanılmasının en mühim stratejik adımlarından birisini teşkil etmiştir.

Harp sonuna kadar çeteler kaleden ayrılmamış, gerekli şekilde takviye edilmiş, savunma tedbirleri alınmış ve Acemli Camii Medresesinde hazırlanan yemeklerle çetelerin iaşe ihtiyaçları düzenli olarak sağlanmıştır.

General Keret kalenin ehemmiyetini iyi idrak etmiş olacak ki, harpten kısa süre önce bir Fransız birliğini kalenin işgali için göndermişse de çetelerin mevzi alması sonucu kaleye çıkamayacaklarını anlayan Fransızlar tersyüz olarak geri çekilmek zorunda kalmışlardır.

Maraş’ın neredeyse tüm tepelik ve yüksek alanları düşmanın elindeydi. Kışla, Mercimek Tepe, Ermeni Kiliseleri, misyoner binaları ve Ermeni taş konaklarıyla hâkim bir konumu elde etmişlerdi.  Kale ise Maraşlının elinde bulunan nadir yüksek alanlardan biriydi.   

Harp başlar başlamaz Fransızlar ellerindeki müstahkem mevkilerden tüm şehri hedef gözetmeksizin şiddetli top ve makinalı tüfek ateşi altına alırlar. Bu durumda kale doğal bir siper vazifesi görmüştür. Düşman bulunduğu mevziden sadece kale cephesi ile kendi arasında kalan yerleri vurabilmiş, havan atışları dışında kalenin ardına düşen yerleri ise direk vuramamıştır.

Bu durum milli kuvvetlerin ve sivil halkın hareket kabiliyetine olumlu katkı yapmıştır. Ayrıca kale düşman hareketliliğini takip etmek açısından şehrin dört bir yanını gözetleme imkânı vermiştir. Hatıratlarda Evliya Efendi’nin zaman zaman kale burçlarında dürbün ile düşman mevkilerini ve hareketliliğini gözetlediği bilgisi yer almaktadır. Bu da Arslan Bey ve komuta kademesinin harekâtların belirlenmesinde bu gözlem neticelerinden ciddi ölçüde yararlandığını ortaya koymaktadır.

Şu soru akla gelebilir. Kale harpte Fransızların elinde olsaydı neler olurdu?

General Keret’in yapacağı iş belliydi. Kaleye yerleştireceği top ve ağır makinalı tüfeklerle kalenin dört bir yanından şehrin kuzey, güney, doğu, batı yönünde neresi varsa dövmediği yer kalmazdı. Bu da şehirde güvenli ve savunmaya elverişli hiçbir yerin kalmaması anlamına gelirdi. Kale etrafındaki hiçbir düşman mevkii düşürülemezdi. Bayazıtlı Mahallesinde bulunan Arslan Bey’in karargâhı, hükümet binası yerle yeksan edilir, kuzeyde Cancık hattına kadar tüm Türk askeri mıntıkaları bombardıman altında bir kaç gün dayanamadan darmadağın edilirdi.

Netice olarak Maraş düşer, korkunç şeyler yaşanır ve Ceyhan Köprüsüyle Göksun arasında yeni bir savunma hattı kurulmak zorunda kalınırdı.

Nitekim 8 Şubat’ta büyük bir kuvvetle Maraş’a gelip, Mercimek Tepe’yi tekrar ele geçiren Albay Norman’ın şehri ağır bir bombardıman altına alması neticesinde şehir düşme tehlikesi geçirmişti. Kaleye göre şehrin merkezinden bir adım ötede olan Mercimek Tepe’nin bile düşmana sağladığı stratejik üstünlük göz önüne alındığında kalenin ehemmiyeti daha da belirginleşmektedir. 8 Şubat sonrasını ayrı bir makaleyle işleyeceğimiz için daha fazla ayrıntıya girmeyelim.

Kuzey Çevre yolundan Maraş Kalesi ve çevresi dikkatle incelendiğinde kalenin stratejik ehemmiyeti ve ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılabilmektedir.

(30/01/2022 İbrahim KANADIKIRIK)