Bilgisayar ağırlıklı mesleklerde yaşanan artış özellikle el becerisi gerektiren mesleklerin gerilemesine neden oldu. Bu mesleklerden biride Yemenicilik. Yemenicilik, üstü deri, altı kösele veya gön olan hafif ve topuksuz bir ayak giysisinin usta ellerde yapımcılığıdır. Yemenicilik mesleğinin genç nesil tarafından tercih edilmemesi nedeniyle çırak yetiştirilemiyor. Bu durum mesleğin ileride son bulacağını gösteriyor. Tarihi ve geleneksel bir ayakkabı olması, ter ve koku yapmaması, sağlam ve rahat olması sebebiyle tercih edilen yemeninin yapımı, makineleşmenin etkisiyle günümüzde bir elin parmağını geçmeyecek sayıda usta tarafından gerçekleşiyor. Tarihi Kapalı Çarşı içerisinde yıllardır bu işi yapan HK Deri İşletmecisi Hakan Kopar, ‘’Şimdi ki gençler bu işi tercih etmiyor. Şu anda yanımda çalışan arkadaşım 35 yaşında. Çırak bulmakta zorlanıyorum. Aileler de çocuklarının bu işte çalışmalarını tercih etmiyor. Bu meslek de gelecekte bitecek. Her şeyin hazırı olduğu gibi yemeninin de hazırları kullanılacak” dedi.
HER USTA KENDİSİNE GÖRE BİR MODEL ÜRETİYOR
Yemeninin yapımında 4 hayvan derisinden faydalandığını söyleyen HK Deri İşletmecisi Hakan Kopar, ‘’Yemeninin tabanı camız derisinden, üstleri dana derisi, kenarlarında koyun derisi olmak üzere 4 hayvanın derisinden faydalanıyoruz. Dana derisi kullanmamızın sebebi daha kalın ve sağlam olması, içinde astar olarak keçi derisi kullanmamızın sebebi, teri çok iyi çekmesi, camız derisi ise kalın ve daha dayanaklı olduğundan dolayı taban kısmında camız derisi kullanıyoruz. Yemeni isminin tarihine baktığımızda zamanında Yemen’de bu iş yapılırmış, Yemen’de Osmanlı Devleti’ne ait olduğu için bu taraflarda da yapılmaya başlanmış. Sarayın ayakkabıları bu bölgelerde yapılıp Bursa, İstanbul’a gönderilirmiş. Şimdiler de bu işi yapanların sayısı bir elin parmak sayısını geçmez. Şimdilerde bunların hazır kalıp şekilde olanları var. Bizim gibi el emeğiyle bu işi yapan 5-6 kişi vardır. Türkiye’nin diğer illerinde de yapanlar vardır ama yemenin orijinalinin birer bir yapıldığı tek yer Kahramanmaraş. Her usta kendisine göre bir model üretiyor. Yemeninin belli bir standarttı var. Arkası, önü, burnu sivri olarak belli bir standarttı vardı. Şimdi ise ustalar belli değişiklikler yaparak motif eklemek gibi çeşitli modeller üretiyorlar. Ama orijinal yemeni modeli arkası, önü, burnu, sivri olan modelidir. Yemeninin özelliği orijinal deri olduğundan ve elden çıkma deriler olduğundan dolayı bunların gözenekleri açıktır. Gözenekleri açık olduğu için ayak derinin içerisindeyken, çıplak ayakla dolaşır gibi ayak hava almaya devam ediyor. Ayağın tabanında oluşan teri, keçi derisi astarı çekiyor. Onun içerisinde de kil var. Kil onu muhafaza ediyor. Ayakkabıdan ayağını çıkartıp geri giydiğinde terden yapışır. Yemenide böyle değil, ayakkabını çıkartıp geri giydiğinde ter olmadan rahatlıkla giyersin. Akşama kadar gezsen dahi ayağın terlemez. Sürekli hava aldığı için koku da almaz. Yemeniyi bir yıl giyen de var, 6-7 yıl giyiyorum diyen de var. Uzun ömürlü kullanmak istiyorsak ayağımızı yere daha az sürterek yürümeliyiz.
ÇIRAK BULMAKTA ZORLANIYORUM
Fiyatlarımız 400 TL ile 500 TL arasında değişiyor. Kullanılan malzeme aynı ama emeğine göre fiyat artıyor. Sürekli üretime devam ediyorum. Günlük ortalama 3 çift üretiyorum. Şimdi ki gençler bu işi tercih etmiyor. Şu anda yanımda çalışan arkadaşım 35 yaşında. Çırak bulmakta zorlanıyorum. Aileler de çocuklarının bu işte çalışmalarını tercih etmiyor. Bu meslek de gelecekte bitecek. Her şeyin hazırı olduğu gibi yemeninin de hazırları kullanılacak. Eski zamanlarda çarşıda cadde boyunca yemeniciler varmış. Şimdi Kahramanmaraş’ta bu işi yapan birkaç kişi kaldık. Allah kimseye bir daha böyle bir deprem yaşatmasın. Hayat devam ediyor. Ölülerimize Allah rahmet eylesin, yaralılarımıza şifa versin. Şehrimize sahip çıkalım. Gidenler şehrimize geri dönsün. Acısıyla tatlısıyla bu şehri tekrar ayağa kaldırmamız lazım’’ ifadelerini kullandı.
Haber: Yunus Emre Bayır