İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Aralık’ta sosyal medya hesabında ‘Maraş katliamında hayatını yitiren canları rahmetle anıyorum’ diye başlayan bir paylaşım yapmıştı. Kahramanmaraş olaylarının katliam başlığı altında tanımlanması halka yapılmış bir zulüm olduğunu ifade eden Eğitimci-Yazar Yaşam Koçu Gazeteci Kadriye Kırdök, bir Kahramanmaraşlı olarak bu paylaşımdan rahatsız olduğunu belirterek, Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Kahramanmaraş Adliyesi’nin önünde yaptığı basın açıklamasında Kırdök, katliam değil ancak provakatif bir projedir, bir üzücü olaydır diye adlandırılabileceğini belirterek, “Milyonların takip ettiği bir kişinin daha dikkatli cümleler kurmasını beklerdim” diye konuştu. 

IMG_1737

  KATLİAM DEĞİL ANCAK PROVAKATİF BİR PROJEDİR DİYE ADLANDIRILABİLİR

   Eğitimci-Yazar Yaşam Koçu Gazeteci Kadriye Kırdök, yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Sayın Ekrem İmamoğlu ‘Maraş katliamında hayatını yitiren canları rahmetle anıyorum…’ diye başlayan bir tweet atmıştır. Bir Kahramanmaraşlı olarak bu beni ziyadesiyle rahatsız etti, rencide etti, ötekileşmiş katil bir halkın evladı gibi hissettirdi müteessirim. 44 yıl önce 1978’de yaşanmış olan bu olay bir katliam değil dönemin siyasi ve sosyal yapısını fırsat bilen karanlık iç ve dış güçlerin şehre gelerek, şehirde aylarca kalıp, planlayarak sürdürdükleri provakasyonun bir sonucudur. Katliam değil ancak provakatif bir projedir, bir üzücü olaydır diye adlandırılabilir. Ekrem İmamoğlu’nun atmış olduğu tweet dünden beri binlerce retweet yapmış 20 binin üzerinde beğeni almıştır. Milyonların takip ettiği bir kişinin daha dikkatli cümleler kurmasını beklerdim. Ben Kahramanmaraşlı bir vatandaş olarak böyle anılmaktan rahatsızım. Bugün olayların iç yüzünü bilmeyen insanların, genç dimağların, çocuklarımın ve onların çocuklarının Kahramanmaraş’ı katliam kelimesi ile aynı cümlede görmesinden rahatsızım. Kahramanmaraş olaylarının katliam başlığı altında tanımlanması halka yapılmış bir zulümdür.

Ekran Görüntüsü (7)

ŞİİR YAZAN, KALEM TUTAN, SANATLA UĞRAŞAN İNSANLAR KATLETMEZ

1978’de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’ti ve hükümet CHP hükümetiydi. Neden engel olmadılar,  olayların bağıra çağıra aylar öncesinden olacağını kundaktaki çocuk bile tahmin edebiliyordu. Öte yandan 7 güzel adamın memleketi bu kent, şairiyle yazarıyla, sanatıyla ve entelektüel yönüyle ün yapmıştır. Şiir yazan, kalem tutan, sanatla uğraşan insanlar katletmez, katil olamaz. Olay bir planlanmış provokasyonun ürünüdür. Zaten olayların çoğunu da dışardan gelen o karanlık güçler gerçekleştirmiştir. Yakın tarihi doğru okuyup araştırdığınızda görürsünüz. Öte taraftan şunu da özellikle belirtmek isterim. Osmanlı Ordusu’nun dağılmış olduğu Kurtuluş Savaşı sırasında, Fransız işgalinde olan Kahramanmaraş 21 Ocak 11 Şubat tarihleri arasında tek başına verdiği mücadele ile bir devletin ordusuyla baş etmiş ve dünyada kendi kendini kurtarmış, ardından da çevre illerin kurtuluşuna yardıma gitmiş, kurtuluş savaşı ateşini yakmış bir şehirdir. Kurtuluş Savaşı sonrası şehre TBMM tarafından “kurtuluşa katılan kişilerin isimlerini gönderin” diye emir geldiğinde şu cevap gitmiştir ‘Maraş ta milli mücadeleye katılmayan tek bir fert bile yoktur.’ Dünyada kendi kendini kurtaran, çoluk çocuk, kadın, erkek cenk ederek işgalden kurtulan, bu nedenle de 5 Nisan 1925’te Mustafa Kemal Atatürk tarafından şehre istiklal madalyası verilmiştir ve tek istiklal madalyası olan şehirdir. Buna mukabil 7 Şubat 1973’te kente kahramanlık unvanı verilmiştir. Bu kahraman kent, her yıl 12 Şubat’ta bu şanlı gününü kutlar. Bilir ki bu milletin kutsalları vatan, bayrak ve inancıdır, bunu da bu şanlı günle genç nesillere aktarmalıdır. Sayın Ekrem İmamoğlu neden 12 Şubat’ta bu kentin şanlı gününü kutlamıyor da, 44 yıl önce gerçekleşmiş bu menfur olayı talihsiz bir ifadeyle,  milyonların önünde getirip önümüze koyuyor. Bu çıkış, bu halkı katillikle itham etmektir."

        

Haber: Ömer Harmankaya         

Editör: Didem Kayabaşı