Onikişubat ilçesinde yer alan Malik Ejder Türbesi, şehrin hem tarihi dokusunu hem de manevi mirasını yansıtan önemli duraklardan biri olmayı sürdürüyor. Kumaşır Gölü’ne bakan bir tepede konumlanan türbe, yalnızca kent sakinlerinin değil, çevre illerden gelen çok sayıda ziyaretçinin de ilgi odağı haline geldi. Manevi atmosferiyle dikkat çeken türbe, aynı zamanda cami olarak da hizmet veriyor. Vatandaşlar, buraya gelerek dua ediyor, adak adıyor ve Malik Bin Ejder’in hatırası önünde manevi huzur arıyor.
YERMÜK’TEN MARAŞ’A UZANAN BİR KAHRAMANLIK ÖYKÜSÜ
Türbenin asıl anlamı ise, ismini taşıdığı Malik Bin Ejder’in hikâyesinde gizli. Rivayetlere göre Yemenli bir komutan olan Malik Bin Ejder, İslam’ın Anadolu’ya yayılmasında önemli roller üstlendi. Yermük Savaşı’nda aldığı göz yarası nedeniyle “El-Eşter” lakabıyla anılan Malik Bin Ejder, cesaretiyle İslam tarihinde derin izler bıraktı. Kahramanmaraş halkı arasında anlatılan bir rivayete göre, Malik Bin Ejder Bizans ordusuna karşı gösterdiği direnişle halkın gönlünde taht kurdu. Bazı kaynaklara göre Hz. Ali tarafından Cizre valiliğine atanan Malik Bin Ejder, burada da büyük başarılar elde etti. Ancak, Muaviye'nin entrikaları sonucu Mısır'a giderken zehirlendiği ve şehit düştüğü aktarılır. Oğlu ise babasının vasiyetini yerine getirerek cenazesini Maraş’a defnettirdi.
TARİHTEN GÜNÜMÜZE ULAŞAN MANEVİ BİR MİRAS
Günümüzde türbe, hem kahramanlık öyküsünün hem de derin bir inancın sembolü olarak kabul ediliyor. Malik Bin Ejder’in yaşamı ve mücadelesi, yalnızca askeri bir başarı değil; aynı zamanda adalet ve inanç uğruna verilen bir direnişin de timsali. Türbeyi ziyaret edenler, bu tarihi kişiliğin hatırasını yaşatmanın yanında, kendi dualarını da bu manevi atmosferde dile getiriyor. Kahramanmaraş’ın köklü tarihine ışık tutan Malik Ejder Türbesi, her yıl yüzlerce ziyaretçiyi ağırlarken, geçmişin izlerini bugünün kalbine taşıyor.
