Bilim dünyasında Aethionema marashicum adıyla tanınan Maraş kayagülü, yalnızca Kahramanmaraş’ın yüksek kayalık yamaçlarında görülen endemik bir tür olarak öne çıkıyor. 1957 yılında botanikçi P.H. Davis tarafından keşfedilen bu özel bitki, zarif yapısı ve göz alıcı çiçekleriyle bölgenin biyolojik çeşitliliğini simgeliyor. Turpgiller ailesine ait olan kayagülü, 1600 metre rakımda kireçtaşı kayalıklarında yaşamını sürdürürken, mayıs ayında açan soluk pembe ve mor tonlarındaki çiçekleriyle doğaya eşsiz bir renk katıyor. Sadece Kahramanmaraş’a özgü olması, onu hem bilimsel açıdan değerli kılıyor hem de kentin doğal zenginliklerinin sembolü haline getiriyor.

KENDİNE HAS ÖZELLİKLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR

Maraş kayagülü, yaklaşık 10-24 santimetreye kadar boylanabilen çalımsı bir yapıya sahip. Yan dalları boyunca dizilen çizgimsi-spatula biçimli yaprakları, bitkiye estetik bir görünüm kazandırıyor. Alt yaprakları karşılıklı dizilirken, üst yapraklarının karmaşık düzeni onu diğer türlerden ayırıyor. Çiçekleri ise kısa ve yoğun salkımlar halinde açıyor. Morumsu menekşe renkli çanak yapraklar ve çentikli uçlara sahip soluk pembe taç yapraklar, kayagülünü görsel açıdan eşsiz kılıyor.

BİLİMSEL VE EKOLOJİK DEĞER TAŞIYOR

Lokal endemik bir tür olan Maraş kayagülü, yalnızca Kahramanmaraş sınırlarında yetişiyor. Bu durum, bitkiye hem bilimsel hem de ekolojik açıdan büyük bir önem kazandırıyor. Araştırmacılar, kayagülünü bölgenin zengin biyolojik çeşitliliğinin önemli bir göstergesi olarak tanımlıyor. Doğal yaşam alanlarının korunması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, bu bitkinin gelecek nesillere aktarılması için farkındalığın artırılması gerektiğini vurguluyor.

Muhabir: MELİKE ALGAN