Kahramanmaraş’ın yüksek rakımlı ilçesi Göksun’da doğal olarak yetişen sarı kantaron bitkisi, yüzyıllardır halk arasında şifa kaynağı olarak biliniyor. Parlak sarı çiçekleriyle tanınan bu çok yıllık otsu bitki, Mayıs-Eylül ayları arasında çiçek açıyor ve 30 ila 80 cm yüksekliğe kadar ulaşabiliyor. Eliptik, oblong ya da linear yapraklara sahip olan sarı kantaronun çiçekleri ise 5 parçalı ve siyah noktalı petalleriyle ayırt ediliyor.

Whatsapp Image 2025 06 06 At 13.27.36 (1)

CİLDE BİRÇOK FAYDASI BULUNUYOR

Bitkinin hem çayı hem de yağı, güçlü antioksidan özelliği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirmeye, sindirim sistemini desteklemeye, cilt ve saç sağlığını iyileştirmeye yardımcı oluyor. Özellikle kantaron yağı, yüz ve cilt bakımında sıkça tercih ediliyor. Tahriş olmuş ya da kuru ciltlerde nemlendirici ve yenileyici etkisiyle dikkat çekiyor.

ALTERNATİF TIP VE DOĞAL TEDAVİ İMKANI SUNUYOR

Tarihi kullanımına bakıldığında sarı kantaronun, Antik Yunan’dan Orta Çağ’a kadar birçok medeniyet tarafından yara iyileştirici ve sakinleştirici olarak kullanıldığı biliniyor. Kuzey Afrika, Batı Asya ve Avrupa kökenli olduğu düşünülen bu bitki, günümüzde neredeyse dünyanın her ikliminde yetişebiliyor. Dünya genelinde 400’e yakın, Türkiye’de ise yaklaşık 70 türü bulunan sarı kantaronun Göksun çevresinde doğal olarak yetişmesi bölge halkı için büyük bir avantaj sunuyor. Uzmanlara göre sarı kantaronun en şifalı kısmı, çiçeklerinden elde edilen kırmızı renkli sıvıda gizli. Bu sıvı, sarı kantaronun zeytinyağı ile birleşmesiyle ortaya çıkıyor ve tıbbi etkisinin yoğunlaştığı kısım olarak kabul ediliyor. Kahramanmaraş’ta alternatif tıp ve doğal tedaviye ilgi duyan vatandaşların bu bitkiyi değerlendirmesi, hem sağlık açısından hem de ekonomik olarak yeni fırsatlar doğuruyor.

Muhabir: Didem Kayabaşı