7.yüzyılda Anadolu’da İslamiyet’i yaymak için Bizans ile savaşan Hazreti Ali’nin değerli komutanlarından esas adı Malik Bin Ester olan Malik Ejder olarak bilinen ve kentteki birçok insanın uzaktan yakından duyduğu efsane birçok riayete sahip. Malik Ejder, Anadolu topraklarında İslamiyet’i yaymak için savaşırken o dönemin Kahramanmaraş halkına bir ahı olduğu rivayet edilmektedir. Şehirdeki bazı kesimlerin de Malik Ejder’in Kahramanmaraş halkına karşı bir ah edip ettiği kabul edilmektedir. Kahramanmaraşlı Tarihçi Yazar Mehmet Işık Malik Ejder rivayetleriyle ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.Mehmet Işık-1

AMAÇ İSLAMİYET’İ YAYMAKTI

İslam dininin son Peygamber’i Hazreti Muhammed’in (s.a.v) vefatından sonra 4 büyük Halifenin de İslamiyet’i yaymak olduğunu belirten Işık, “Malik Ejder olayı kulaktan dolma bilgilerden birisidir. Malik Ejder, Hz. Ali’nin çok yakın ve sadık adamlarından bir tanesidir. Malik Ejder gibi çok sayıda sahabe, Allah Resulünün vefatından sonra coğrafyaya yayıldılar. 120 bin sahabe bulunuyordu. 20 bin kadarı Mekke ve Medine civarında kaldı. Onlar için Allah Resulünün olmadığı yer zaten gurbetti. Onun bir emaneti vardı. Bu emanet: İslam’ı yaymaktı. Anadolu’ya da akınlar yapıldı. Gerek Hz. Ömer ve Hz. Osman zamanında olsun, Emeviler ve Abbasiler zamanında olsun; Maraş defalarca el değiştirdi. Bazen oldu ki; Kahramanmaraş aylarca İslam Devleti’nde kaldı, bazen oldu ki yıllarca Bizans’ın elinde kaldı. Bu git geller de çok sayıda sahabenin, buralarda savaştığı biliniyor” ifadelerini kullandı.

MARAŞ’IN İKİ YAKASI BİR ARAYA GELMESİN!

Tarihçi Yazar Mehmet Işık konuşmasına şu şekilde devam etti: “Malik Ejder’in o dönem kesin olmamakla birlikte Maraş’a geldiği ve bazı fetih hareketlerinde bulunduğu fakat Hristiyan Maraş Halkı’nın önce “Müslümanız” dediği, sonra vazgeçerek tekrardan Bizans tarafına döndüğü söylenir. Malik Ejder’in burada kolunu kaybettiği ve şimdi ki Malik Ejder Türbesi’nin bulunduğu alana kolunu taşıdığı, oraya gömdüğü orada da “Maraş’ın iki yakası bir araya gelmesin, Maraşlıların yüzü gülmesin” dediği rivayet edilir. Bu söylentinin daha ilginç versiyonu Türkoğlu taraflarında var; “Malik Ejder, Maraş’ta savaşıyor, geriye doğru çekiliyor. Çekilirken de şimdi ki Aksu Cezaevi’nin olduğu alana geldiğinde kolunu kaybediyor, o kadar çok fazla kan kaybediyor. O kadar çok kan kaybediyor ki mübarek bir zat olduğu için Malik Ejder Türbesi’nin olduğu dağa doğru sürünerek, kan dökerek, o tepeye geliyor ve orada vefat ediyor. Oraya da gömüyorlar.”dsc_0005

O BÖLGEDE AĞAÇ YETİŞMİYOR!

Işık konuşmasını şu şekilde noktaladı: “Bugün Malik Ejder’in gittiği o yamaca doğru, hiç ağaç yetişmiyor diyorlar. Gerçekten de tuhaf şekilde orada öyle bir oluk var. Bunu Orman Genel Müdürlüğü mü ekmedi, yoksa bir kayalık alan olduğu için mi olmuyor onu bilemeyiz. Böyle bir efsane anlatılıyor. Bizim bildiğimiz Malik Ejder, Şam’ın az aşağısında Lut çukurunda, Mısır seferine doğru giderken, orada savaşmış ve orada zehirlenerek orada vefat etmiş ve oraya defnedilmiş, bu da bir efsane.”adadsdas

Haber : Ömer Harmankaya

Editör: Didem Kayabaşı