Tarihi boyunca direniş ve kahramanlıkla anılan Kahramanmaraş, bugününü geçmişinden aldığı güçle şekillendiriyor. Türk Kurtuluş Savaşı'nın karanlık günlerinde, Kahramanmaraşlılar gözlerini korkuya kapamadan, yüreklerindeki vatan sevgisiyle hareket ettiler. 28 Kasım 1919'da Ulu Camii'nin minaresinden yükselen ezanlar, halkı sokağa döktü. "Kalesinde bayrağı dalgalanmayan ülkede cuma namazı kılınmaz" diyerek meydan okuyan bir imamın sesi, mazlumları harekete geçirdi. Fransız işgaline karşı ilk direnişin fitili ateşlendi. Maraşlılar, cesaret ve inançla Kaleye akın ettiler. Dikili bayrağı yeniden dalgalanmaya koydular ve Cuma namazını o kutsal mekanda eda ettiler. Bu sembolik eylem, şehrin halkını bir araya getirdi ve direnişin ilk adımı oldu.

ŞEHİR DÜŞMANA KARŞI DİMDİK DURDU

Sütçü İmam'ın ilk kurşunu sıktığı o an, kahramanlık destanının ilk satırlarının yazıldığı andı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasıyla, şehir birlik ve beraberlik içinde düşmana karşı dimdik durdu. Mustafa Kemal'in liderliğindeki milli kuvvetlerin desteğiyle, Maraş halkı 11 Şubat 1920'de zafer için savaşmaya başladı. 72 gün süren amansız çatışmaların ardından, Kahramanmaraşlılar işgalci Fransızları şehirden kovmayı başardılar.

TARİH SAHNESİNDE PARLIYOR

 İstiklal mücadelesinin kızgın ateşinde doğan bu kahramanlık hikayesi, şehre "Kahraman" unvanını kazandırdı. İlk olarak istiklal madalyası ile ödüllendirilen Kahramanmaraş, özgürlük ve direnişin sembolü olarak tarih sahnesinde parlıyor.

Bugün, Kahramanmaraş'ın sokaklarında dolaşırken, o kahramanlık destanını hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak, şehrin her bir köşesinde hissediliyor. İstiklal ruhunu yaşatan bu topraklar, geçmişin mirasını koruyarak geleceğe ilerliyor.

Muhabir: RIDVAN GÖKÇE