Yemen’de Yemen-i Ekber isimli biri tarafından yapıldığı için bu adı alan yemeni, ilk defa Yemen’de icat edilip orada yaygınlaşırken, Yemen’den Halep’e oradan Türkiye’nin başta Kahramanmaraş olmak üzere Anadolu’nun hemen her bölgesinde üretiliyor. Osmanlı´dan günümüze kadar uzanan ve Osmanlı çarıkları olarak da bilinen yemeni, Kahramanmaraş’ta Tarihi Kapalı Çarşı da köşger esnafları tarafından devam ettiriliyor. Kentte ata mesleğini sürdüren yemenici esnaflarından biri de Çiğdem Kopar. Kahramanmaraş’ın yemeni üretiminde tek kadın yemeni ustası olan Çiğdem Kopar, yemeni yapımını el emeği, göz nuru olan yedi yüz yıllık bir meslek olarak tanımladı. Dördüncü kuşak olarak bu mesleği devam ettirdiğini dile getiren Çiğdem Kopar;“Ben dördüncü kuşak olarak bu mesleği devam ettirmeye çalışıyorum. Babamın, dedemin mesleği. Yemeni diğer ismiyle çarık olan ayakkabı giysisi 1800’lü yıllardan bu yana kadar kullanılmış. Osmanlı zamanında saraylarda giyilmiş, padişahların kralların giydiği bir ürün olmuş. Yemeninin modellerine göre; edik, kelik, postal gibi farklı isimleri var” diye konuştu.
KAHRAMANMARAŞ’IN TEK KADIN YEMENİ USTASIYIM
Kahramanmaraş’ta tek kadın yemeni ustası olduğunu ve erkek kardeşleriyle birlikte çok küçük yaşlarda babadan öğrendiklerini ifade eden yemeni ustası Kopar; ‘ilk başta minyatürlerden başlayarak öğrendik, yaklaşık yirmi beş otuz yıldır da aktif olarak yapmaya çalışıyorum. Gençlerin şu an bu mesleğe ilgisi yok. Bizim dahi hevesimiz kalmıyor artık. Küçükken erkek kardeşlerimle en çok kim yemeni yapabiliyor yarışı yapardık. Erkeklerin dahi yorularak yaptığı bu mesleği severek ve isteyerek yapıyorum. Dede baba mesleği diye devam ettiriyoruz ama deprem olduktan sonra işlerimiz çok durgunlaştı. Tek çarşımız olan Kapalı Çarşı ayakta kaldı. Depremden dolayı turist sayımızda azalmaya olduğu için paralel olarak bizim de işlerimizde düşüş yaşandı. Yemeni ayakkabı giysisi, ayağının kıymetini bilen, tarihine önem veren ve sağlıklı giymek isteyenlerin ilgisini çekiyor.’
Havaların ısınmasıyla birlikte yemeni ayakkabısına talebin arttığını söyleyen Kopar; “bizim işlerimiz yazın artarken kışın çok durgun geçer. Bal mumu iplikle mumlayıp diktiğimiz yemeniyi denizde dahi giyin diyorum ben müşterilerime. Sadece kışın giymeme sebebi yazın serin tuttuğu gibi kışın da ayağı çok üşütür. Yemenide yapıştırıcı gibi kimyasal hiçbir şey kullanmıyoruz” dedi.
EL EMEĞİMİN PARASINI ALMIYORUM
Yemeni malzemelerinin pahalılığından yakınan usta Çiğdem Kopar şunları kaydetti: “Bizim ülkemizde yetişen deriyi biz dolar hesabı üzerinden almak zorundayız. Tabakhanelerde yapılıyor bu deri. Türkiye'de üretiliyor. Ama maalesef dolar artıyor. Altın artıyor. Bunu da arttırıyorlar üreticiler. Yani dur demiyorlar. Sürekli zam geldikçe buna da zam geliyor Biz sadece burada şunu yapabiliyoruz. El emeğimizden zarar ederek satış yapıyoruz şu anda. Ayakta kalabilmek için atıyorum.”
YEMENİNİN SAĞLIĞA ÇOK FAYDASI VAR
Yemeni ustası Çiğdem Kopar, yemeninin sağlığa faydalarını vücudundaki elektriği alma ve yerden topraklama yapma özelliğiyle anlattı.
“Yemeni ayakkabısında plastik gibi kimyasal hiçbir malzeme kullanmıyoruz. Fabrikasyon ürün dahil organik olmayan malzemeler dahil hiçbir şey yok. Tamamen doğal ve insan eli değmiş bir üretim yapıyoruz. Eşimle birlikte yapıyoruz. Eşim atölyede imalatını gerçekleştirirken bende süslemesini burada yapıyorum. Bir yemeni yapımı birçok aşamadan geçiyor, hepsi el emeği göz nuru.
Yemeni maliyetinin yüksek oluşundan yakınan yemeni ustası Kopar, gençlere bu mesleği teşvik etmek istediğini ve kadın girişimci olarak destek beklediğini belirtti.
“Deri malzemesini uygun bulduğumuz zaman toptan alıyoruz. Bu şekilde alınca toplamda biraz uygun geliyor. O yüzden biz biraz para kazanabiliyoruz. El emeğimin karşılığını almadan bin liraya satmamız gereken yemeniyi değerinden çok aşağı satıyorum. Emeğimizin hakkını zor aldığımız için çocuklarımı teşvik edemiyorum. Aslında bu mesleğin unutulmamasını istiyoruz. Çocuklarımız devam ettirsin. Marka ayakkabılara gereğinden fazla para ödeyen insanlar el emeği olan yemeniye o parayı vermiyor. Yemeni giyen insan özel insandır benim için.”