Şu anki adıyla Kahramanmaraş, o zamanki adıyla Maraş’ta 29 Kasım 1114 sabahı dir deprem meydana geldi. Maraş'ta büyük yıkıma ve on binlerce insanın ölümüne yol açan depremin büyüklüğünün 7,4 Mw'den daha büyük olduğu bilinirken, dönemin kaynakları şehrin tamamen toprak altında kaldığını ve ciddi yıkım yaşandığını kaydediyor. 1114 Maraş depremi, bölgedeki tarihi yapıların ve toplumun büyük bir kısmının yok olmasına sebep olan, tarihin en yıkıcı depremlerinden biri olarak anımsanıyor.
MARAŞ, KENDİ HALKINA MEZAR OLDU
Maraş, o dönemde büyük bir Hristiyan nüfusa ev sahipliği yapıyordu. Edessalı Mateos, depremde şehirde yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin öldüğünü ve hiç kimsenin sağ kurtulamadığını bildiriyor. Ancak, şehir nüfusunun sadece birkaç bin olduğu düşünüldüğünden bu sayının abartılı olduğu değerlendiriliyor. Süryani Mihail ise, Maraş'ın şehrin kendi halkına mezar olduğunu ifade ediyor. Azîmî, deprem öncesinde havanın karardığını, sonrasında ise kar yağdığını ve her yerin karla kaplandığını belirtiyor.
DEPREM BİR ÇOK YERİ ETKİSİ ALTINA ALDI
Deprem sadece Maraş'ı değil, Elbistan, Sis, Misis, Keysun, Sümeysat (Samsat), Hısn-ı Mansûr (Adıyaman), Raban, Urfa, Antakya, Harran, Halep, Azez, Esârib, Zerdana ve Bâlis gibi geniş bir bölgeyi de etkiledi. Urfa surununun on üç kulesi ve Harran surunun bir kısmı yıkılırken, Sis şehrinde birçok manastır ve köy harap oldu, on binlerce insan hayatını kaybetti. Azez kalesinde de tahribat yaşanarak dört yüz kişi öldü.
MARAŞ LORDU VE MARAŞ PİSKOPOSU’NUN BU DEPREMDE ÖLDÜĞÜ RİVAYET EDİLİYOR
Tarihi kaynaklar, Maraş Lordu ve Maraş Piskoposu'nun da bu büyük felakette hayatını kaybettiğini bildiriyor. Surlu William, depremin en fazla Kilikya, İsauria ve Kuzey Suriye kıyı bölgelerinde yıkıma yol açtığını kaydediyor.
