İftar sofralarında yangın var!

Özellikle bu yıl çok farklı bir senaryo ile karşı karşıyayız. Gıda fiyatlarında yaşanan fırsatçılık görülmemiş boyutlara ulaştı.

Tabi ki burada küresel etkenleri de göz ardı edemeyiz. Pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı derken tüm dünyada gıda fiyatlarında anormal artışlar var. Yıllık üretimlerin ve stokların beklenenin altında gerçekleşmesi, bir anda dünyanın önüne gıda talebi ve fiyat artışını çıkardı.

Su kıtlığı ve petrol fiyatlarının yükselmesi de dünya piyasalarını tetikliyor.

Küresel gerçekler tamam da bir de Türkiye gerçeği var.Bu yazımda, pazar fiyatlarına dikkat çekmek istiyorum.Sebze ve meyvedeki yüksek ateşi anlamakta oldukça zorlanıyorum. Bahar ayına gelmemize rağmen,rakamlar el yakıyor.

İşte bu kadar da olmaz denilen fiyatlar:

Marul üretici fiyatı: 2,5 lira.

Market-pazar fiyatı:15 lira

Elma tarlada: 2 lira.

Raf fiyatı:12 lira.

Maydanoz üreticide: 1 lira.

Tüketiciye 5 lira.

Domates: 20-25 lira.

Biber: 30 lira.

Örnekler saymakla bitmiyor.

Durum hiç iç açıcı değil.Ramazan ayı zor geçeceğe benziyor.

  1. tarla ile sofra arasındaki uçurumu anlamakta zorlanıyorum.

Kazanan ne üretici ne tüketici...

Kazanan tedarikçiler ve zincir marketler...

Ramazan ayını fırsat bilen vicdan ve ticari ahlak yoksunu karteller,gözünü halkın sofrasına dikmiş.

Tonlarca soğanı çöplere dökecek kadar da gözleri dönmüş.

Kul hakkı mı umurlarında değil.

Bir de olayın farklı boyutu varmış...İhracatçı tekeli...

Çiftçiden ucuza kapatılan ürünler,yurtdışına dolar bazında ihraç ediliyormuş.Sonra da ihracat fiyatından iç piyasaya sürülüyormuş.

Yani dolara endeksli ürünler piyasada...

Görülmemiş fiyatların bir sebebi de buymuş.

Vatandaş olarak şaşkın ve çaresiziz.

Oyun içinde oyun...

Bu kirli oyunlara artık dur denmeli.Haksız kazanç sağlayan kartellere gereken ders verilmeli. Kimse Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden büyük olamaz.