Konuşmasının başında Türk milliyetçiliğinin tarihsel köklerine vurgu yapan Karakoç, şu ifadeleri kullandı; “Türk milliyetçiliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş iradesidir. Bu irade, 19 Mayıs 1919’da Samsun’da yakılan kurtuluş meşalesinin, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’le anlam kazanan milliyet şuurunun ve 3 Mayıs 1944’te fikri istikametini bulmuş ülkünün adıdır. Bu ülkü bugün Türk ve Türkiye Yüzyılı’yla biçim vermekte, Cumhuriyetimizin ikinci asrında kudretimize kaynak teşkil etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milliyetçiliği bilincinin siyasi karargahıdır; hem aklıdır hem de kalbidir. Bu akıl, üretimi, istihdamı ve adil bölüşümü temel alır; bu kalp, alın terini mukaddes bilir ve herkesin emeği nispetinde pay aldığı bir sosyal refah düzeninin tesisini hedefler.”
KAHRAMANMARAŞ İÇİN ARTIK YATIRIM ZAMANIDIR
6 Şubat depremlerinin merkez üssü olan Kahramanmaraş’ın yeniden ayağa kaldırılmasının öncelik olması gerektiğini söyleyen Karakoç, şehrin depremden sonra ciddi nüfus kaybı, üretim düşüşü ve istihdam kaybı yaşadığını belirterek, şunları söyledi; “Kahramanmaraş, deprem öncesinde en az göç veren illerimizdendi. Ancak felaketin ardından üretim ve istihdam kapasitesi çok ciddi şekilde azaldı. Asrın felaketinden sonra hayat kavgasının adı artık hepimiz için Kahramanmaraş olmuştur.”
KARAKOÇ’UN ÖNERİLERİ
Karakoç, Kahramanmaraş’ın yeniden kalkınması için şu önerilerde bulundu; SGK teşvikleri gecikmeden uygulanmalı, sigorta ve vergi destekleri tüm çalışanları kapsamalı, bölgede çalışan işçilerin asgari ücret üzerindeki ödemeleri nakdi yardım sayılmalı ve sigorta priminden muaf tutulmalı, göç eden nitelikli iş gücünün geri dönüşü için ücretlerde vergi ve sigorta istisnaları uygulanmalı, işverenlerin SGK payı alınmamalı, vergisel avantajlar artırılmalı, teminat sorunu yaşayan işletmelere teminatsız kredi imkanı sağlanmalı.
MÜCBİR SEBEP SÜRESİ UZATILMALI, BAĞ-KUR BORÇLARI İPTAL EDİLMELİ
Karakoç, 30 Kasım 2025’te sona erecek mücbir sebep halinin uzatılmasını da isteyerek, sözlerini şöyle tamamladı; “Beyan ve bildirimler için ek süre tanınmalı, mücbir sebep süresince BAĞ-KUR prim borçları iptal edilmeli; ileride yeniden borçlanma ve hizmet ihya imkânı verilmelidir. Ayrıca, deprem bölgelerinde asgari ücret, gelir vergisi ve damga vergisi muafiyetlerinin de artırılması gereklidir.”



