Maraş, 21 Ocak - 12 Şubat 1920 tarihleri arasında tarihe geçen büyük bir direnişe sahne oldu. I. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı’nın mağlubiyetiyle imzalanan Mondros Mütarekesi sonucunda şehir, Fransız askerleri ve onların himayesindeki Ermeni Lejyonu tarafından işgal edildi. Bu işgale karşı başlayan halk direnişi, 12 Şubat 1920’de Fransız kuvvetlerinin şehri terk etmesiyle sonuçlandı. Maraş halkının bu direnişinde en önemli dönüm noktalarından biri, 31 Ekim 1919 tarihinde yaşanan Sütçü İmam Olayı oldu. Peçeli Türk kadınlarına el uzatan Ermeni-Fransız askerlerine karşılık veren Sütçü İmam’ın açtığı ateş, halkın ruhunda bağımsızlık ateşini yaktı. Olay, çatışmaların ilk kıvılcımı oldu.
KALESİNDE BAYRAĞI DALGALANMAYAN ÜLKEDE CUMA NAMAZI KILINMAZ
27 Kasım 1919’da ise Fransız komutan için düzenlenen bir dans gecesinde, bir Ermeni kızının “Kalede Türk bayrağı dalgalandıkça kendimi esir hissediyorum” sözleri üzerine kale burcundaki Türk bayrağının indirilmesi büyük tepkiye yol açtı. Ulu Cami İmamı Rıdvan Hoca’nın “Kalesinde bayrağı dalgalanmayan ülkede cuma namazı kılınmaz!” diyerek halkı ayağa kaldırmasıyla büyük bir halk hareketi başladı.
FRANSIZLAR, 11 ŞUBAT’TA ŞEHRİ TERK ETMEK ZORUNDA KALDI
Maraş halkı, Kuvâ-yi Milliye öncülüğünde kaleye saldırarak Türk bayrağını yeniden göndere çekti. Şehirde 72 gün boyunca süren çatışmaların en büyüğü Türkoğlu Savunması olarak kayıtlara geçti. Ayrıca Pazarcık, Afşin ve Elbistan’dan gelen yardımlarla direniş daha da güçlendi. Sonuçta Fransızlar, 11 Şubat’ta şehri terk etmek zorunda kaldı ve İslahiye yolunda geri çekilirken Kuvâ-yi Milliye kuvvetlerinin saldırılarına uğrayarak ağır kayıplar verdi.
ANADOLU’NUN BAĞIMSIZLIK YOLUNDAKİ KARARLILIĞININ SİMGESİ
Bu tarihi mücadelede Maraş halkı, işgalci Fransa ve onunla birlikte hareket eden Ermeni Lejyonu’na karşı kahramanca savaşarak büyük bir zafere imza attı. Bu zafer, sadece Maraş’ın değil, Anadolu’nun bağımsızlık yolundaki kararlılığının da simgesi oldu.