Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB), 6 Şubat' ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerde hasar gören illere ziyaret gerçekleştiriyor. Bu kapsamda TKKB Heyeti, depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta faaliyetlerini sürdüren Sivil Toplum Kuruşları temsilcileri ile Mado Sarayı’nda bir araya geldi. Toplantıda yaşanan en büyük sorunların, barınma, sağlık, ulaşım, eğitim,  orta hasarlı binaların durumu ve yeniden gözden geçirilmesi olduğu belirtilirken, güçlendirme için ruhsatlanma sorunları, yıkılan binaların molozlarının döküm yerleri, kalıcı barınma sorunu, göç, iş gücü sorunu, yüksek kiralar, yerinde dönüşüm, hukuksal sorunlar, Kahramanmaraş’a Ticaret Mahkemesinin Kurulması, orta hasarlı binaların güçlendirilmesi için belirtilen 42 maddelik şartın düşürülmesi gibi konular gündeme getirildi. Deprem sonrası yaşanan sıkıntıların ve çözüm önerilerinin konuşulduğu programa Kent Konseyleri Birliği Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın yanı sıra; Adana, Hatay, Eskişehir, Kocaeli, Gaziantep, Elazığ Kent Konseyleri Birliği Başkanları, Türk Medya ve İnternet Yayıncıları Birliği Başkanı Dr. Süleyman Basa, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu, Mimarlar Odası , İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Volkan Dalyan, Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çetinkaya, Baro Başkanı Av.Muhammed Burak Gül, Birlik Vakfı Başkanları, Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti, İTÜ Mezunları Derneği, Sosyal Medya Platform temsilcileri, Şehir Plancıları, KSÜ öğretim Görevlileri ve işadamları katıldı.

TRABZON CADDESİ'NDE KOLONU KESİLMİŞ 20 BİNA ÜZERİNDE KONUŞMAMIZ LAZIM

Programda konuşan TKKB Başkanı Yılmaz; “Türkiye'de 150 kentte örgütlenmiş olan ve farklı kesimleri, farklı sosyolojileri bir araya getirmiş olan bu yapı,  kamu otoritesine doğru bir rapor nasıl sunabilir? Çözüm önerimiz neydi bizim? Yani  depremden sonraki dayanışmada, Kahramanmaraş'taki 500 fabrikayı aynı anda harekete geçirecek bir B planımız var mı? Öncesinde  kolonları kesmenin bir kent suçu ve insanlık suçu olduğunu Anayasaya koyabilecek miyiz?  Emsal artışlarıyla ilgili suçun bir çocuğu öldürmek kadar tehlikeli olduğunu tartışabilecek miyiz? Toprakta, tarla vasfındaki arazilerde, yumuşak arazilerde  bina yapmanın büyük bir kent suçu olduğunu tartışabilecek miyiz? Kente karşı işlenen suçların insana karşı işlenen suçlar kadar ağır suçlar olduğunu kentteki en ücradaki bir taksi şoförü dillendirebilecek hale gelecek mi? Bu duyarlılığımızı arttırabilecek miyiz? Bunu örgütlemek için örnek olaylara ihtiyacımız var. Neden? Kamu otoritesi verileri veriliyor. Bu istatistikleri doğru koymamız lazım ortaya. Anlamayı kolaylaştırmamız lazım. Bizim Trabzon Caddesi'nde kolonu kesilmiş 20 bina üzerinde sürekli konuşmamız lazım bu sebeple öldüğümüzü konuşmamız lazım. Çünkü İzmir'de bunu gördük biz. Kolonu kesilmiş binaların yıkılacağını biliyoruz. Ama canla ödemeyebilirdik bedelini. Tüm bu süreçle ilgili teknik tarafını elbette sizlerin endişelerini raporlayıp başka bir göz, başka bir kulak olarak muhatabına anlatmaktır derdimiz.

İSTATİSTİĞİN OLMADIĞI SOHBETLER, KÖY KAHVESİNDE YAPILAN MUHABBET GİBİDİR

Kent Konseyleri Birliği olarak Kahramanmaraş'ın çığlığını dikkate alın diyeceğiz. Biz bu tür bir sivil görev verdik kendimize. Sizler kadar bilmiyoruz buradaki gerçekleri. Sizlerden aldığımız doğru verileri raporlayıp sunacağız. Bizim yönetimimizde var, uzmanlar, eğitimciler de var. Depremin eğitim, sosyolojik tarafı da var. Tüm bu bilgiler doğrultusunda doğru bir raporlamayla muhataplara bu kentte olmayan bir yapı olarak tekrar bu sorunları arz etmek arzumuz. Hiyerarşik olarak bir gücümüz yok. Sizin üzerinizde değiliz, bunu biliyoruz. Etkimiz, tüzel kişiliğimizin olmaması ve bütçemizin olmaması. Bu bizi çok etkili hale getiriyor. Çünkü hiç kimse bizden maddi bir beklenti içerisinde değil. Sonuç odaklı bir ilişki kuramıyor. Politik bir tarafımız yok. Aidiyeti olan arkadaşlarımız var. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Bey çok  farklı bir insan. Kent Konseyi ziyaretinde şunu söyledi. ‘İstatistiğin olmadığı sohbetler, köy kahvesinde dedikodu veyahut da muhabbettir.’ Dolayısıyla lütfen bütün konuların bir  verisi olsun. Belki de çözüm önerisi olsun” ifadelerini kullandı.

“MARAŞ’INA SAHİP ÇIK HAREKETİ” KURDUK

Kahramanmaraş Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan ise yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Deprem sonrası Kahramanmaraş'ta  ilgili odalarımız, vakıflarımız ve depremi kendine dert edinen birçok arkadaşımızla beraber bir platform kurduk. Tüzel kişiliği olmayan bir hareket kurduk. “Maraş'ına sahip çık hareketi”. Şu anda buradaki birçok arkadaşımız da  bu platformumuzun üyesi  biz böyle bir sivil birlikteliği oluşturarak sesimizin daha gür çıkması noktasında biraz çaba sarf ettik. Başarılı olduğumuza da inanıyorum. Bu sayede tek tek söylediğimiz şey belki tam karşılık bulmadı ama birimizin söylediğini öteki arkadaşların da desteklemesi kamuoyunda biraz daha ses getirdi. Biraz daha gündem oluşturdu. Bu hareketimize şu anda devam ediyoruz. Bu toplantımızın aslında oluş nedenlerinden biri de bu birlikteliğin bir sonucu olması” dedi.

Haber: Melisa Türkmen

Editör: Melisa Türkmen