Bu gibi kampanyaları, 'kapitalist sistemin soygun düzeni' olarak yorumlayan Nesih Tanırverdi, “Çünkü şişirilmiş fiyatlardan göstermelik indirimler yapılmakta hatta çoğunlukla kampanya öncesi bu giydirilmiş fiyatlardan yapılan küçük indirimler var. Hatta bazen indirim öncesi fiyatlara bindirim yapılıp sonra fiyatın düşürülerek indirim gibi gösterildiğini gözlemleyebiliyoruz. Tam bir soygun düzeni aslında. Tüketicilerin buna kanmamalarını istiyoruz. Biz Tüketiciler Birliği olarak bu tür indirim günlerinde sokağa çıkma yasağı gibi alışveriş yasağı uyguluyoruz. Bu tür soyguna karşı neredeyse tüketicilerin kendilerini korumak için sokağa çıkmaması lazım. Çünkü sokağa çıktığında bin bir türlü hileyle, göz boyamayla ve kandırmacayla karşı karşıya kalabiliyorlar. Bu yönde bu tür kampanyalara aldanmamalarını talep ediyoruz. İHTİYAÇ VARSA ALIŞVERİŞ YAPMAK GEREKİR Birinci yönü bu, ikinci yönü ise inancımızla ilgili. İhtiyaç varsa alışveriş yapmak gerekir tabi. Yani bir ortaya çıkmış bir ihtiyacınız varsa, bu ihtiyaç üzerine pazara çıkıp alışveriş yaparsınız. Bunun dışında indirim var diye ihtiyaç ortada yokken bir gün lazım olur diye alışveriş yapmak israftır. Bu dinimizce de uygun değildir. Bu anlamda israftan kaçınmamız gereken bir durum var. Hem bu soygun düzenine düşmemek hem de dinimiz gereği buna direnebilme basireti göstermemiz lazım” diye konuştu. TİCARET BAKANLIĞI’NA ŞİKÂYETTE BULANABİLİRLER Tanrıverdi; “Diyelim ki, vatandaşlarımızın bir ihtiyacı var indirim adı altında bir yerden alışveriş yaptı, gerçekten indirim yapılmadığını düşünüyorsa Ticaret Bakanlığı’na şikâyette bulanabilir. Ticaret Bakanlığı geçmiş dönem alışverişlerine bakarak gerçekten indirim yapılıp yapılmadığını tespit edebilir ve cezai işlem uygulayabilir. Diğer taraftan internet üzerinden yapılan satışlarda kurumsal firmalardan alışveriş yapılmasına dikkat edilmelidir. Yapılan indirimlerin gerçek olup olmadığını mümkünse eski dönem kayıtlarından kontrol ederek alışveriş yapmalarını tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı. Haber: Abdulsamet İspir