Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı İsmetpaşa Mahallesi’nde bulunan 3 bloklu Buket Sitesi, 6 Şubat’ta meydana gelen ‘Asrın Felaketi’ depremlerinde yıkılarak birçok insana mezar oldu. İddialara göre sitenin B bloğunda bulunan bir daire Nakşibendiliğin Yahyalı tarikatına bağlı Safa Vakfı tarafından oturtulan 7’si yabancı uyruklu 8 kız öğrenci tarafından kullanılıyor. Yaşanan depremlerden sonra hiçbir haber alınamayan Cibutili Saredo Ali Hoch, Habon Farah, Neima Isman Farah, Roda Abdoulhafiz Ahmed, Somalili İfrah Abdi Yusuf, Özbek Maftuna Kurbanova, Fazilet Maylıbaeva ve Türk Rümeysa Kılıç isimli kız öğrenciler, binanın enkazı kalkmasına rağmen bulunamadı.

buket sitesi-1

VAKIF BİNASINDA MIYDILAR?

Sözcü Gazetesi yazarlarından İsmail Saymaz, yaptığı araştırmalar neticesinde konuya ilişkin köşe yazısı yazdı. Saymaz şu ifadelere yer verdi, “ Buket Sitesi’nin 3 bloğunda 15 kişinin cesedine hala ulaşılamadı. Bunlardan 13’ü, 8 kız da dâhil B bloktandı. Ailelerin ısrarıyla enkazda iki kez arama yapıldı. Yol seviyesi altında 12 yaşında bir çocuk cesedi çıktı. Kızlara ise ulaşılamadı. Rümeysa Kılıç’ın annesi Nuray Kılıç, enkaz kaldırılana dek bekledi. Kılıç, deprem anında kızını aradığını, telefonun açıldığını ancak konuşmadan hattın kapandığını ve görüştükleri ev sahibinin “ Kızlar sağa sola kaçıştılar” dediğini ifade ediyor. Afrikalı ailelerin büyükelçilikler vasıtasıyla edindikleri bilgiye göre yabancıların telefonları Şelale Park civarında sinyal veriyor. Şelale Park, Buket Sitesi’ne uzak, ancak Safa Vakfı’na yakın konumda. Aileler bu durumda “Deprem anında vakıf binasında mıydılar?” diye kuşkulanıyor. Kuşkulanmakta haklılar, çünkü kızların sık sık Safa Vakfı’na götürüldüğü biliniyor.

GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİNİ EMNİYET İZLETMEDİ

Buket Sitesi’ne bakan güvenlik kamerası görüntüleri Emniyet Mensupları tarafından ailelere izletilmedi. İzletselerdi, kızların deprem anında kaçıp kaçmadıkları hakkında fikir edinebilirlerdi. Emniyetin, “Kızların öldüğüne dair iki şahit getirin, ölü raporu verelim” diye araması ailelerin kuşkusunu artırıyor. Kızların öldüğünü gören yok, bilen yok. Hangi şahit bulup getirilebilir ki?

SAFA VAKFI KIZLARI TANIMIYOR

Safa Vakfı’nı aradım ve evin kendilerine bağlı olup olmadığını sordum. Bir yetkili ne böyle bir evlerinin ne de bursiyerleri arasında sekiz kızın bulunduğunu söyledi. Ancak evi tutan ve haftada bir ‘sohbete’ gittiğini anlatan Hülya Okuducu, Safa Vakfı ile bağlantılı olduklarını doğruluyor. Okuducu ’ya göre Kahramanmaraş’ın bu bölgesi yabancıların ikametine kapatıldığı için kızlar kaçak şekilde evde kalıyormuş. Adres olarak Safa Vakfı’nın binası gösteriliyormuş.

YANGIN BELİRTİSİ YOK

Okuducu, depremden sonrası yangın çıktığını, kızların yanarak öldüğünü iddia ediyor. Afrikalıların yanıktan ötürü tanınmayacak halde olduklarını, ailelerinin kızları ten renklerinden teşhis ettiğini savunuyor.  Okuducu, “Kahramanmaraş'ta kayıp başka Afrikalı öğrenci olmadığı için teşhis öyle konuldu. Yanık cesetler onlara benziyor” diyor. Böyle teşhis mi olur?  Zaten Kılıç ailesi bir DNA tespitinin olmadığını vurguluyor.  İfrah Abdi Yusuf'un ablası Anisa “Kardeşim bulunamadı” diyor. Bir başka Cibutili “Arkadaşlarım bulundu ve cenazeleri teslim edildi diye duydum ama doğru değil. Hiçbiri bulunamadı, aileleri hâlâ bekliyor. DNA sonucu yok” diyor.  Kaldı ki, depremden sonra kızların kaldığı evin enkazında çekilen kimi kayıtlarda, yangına dair belirti görünmüyor.  Safa Vakfı Genel Merkezi “Bizim böyle bir evimiz yok” diyor, okuducu, evi kabul ediyor. ‘Hocahanım' kızlardan beşinin teşhis edildiğini öne sürerken, aileler ise bu iddiayı doğrulamıyor. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada gizlilik var ve nasıl bir işlem yapıldığı bilinmiyor. Aileler yalvarıp yakardığı halde kamera görüntüleri gösterilmiyor. Neden?”

Haber: Eyüp Kağan Atlı

Editör: Eyüp Kağan Atlı