Kahramanmaraş’ta yorgancılık mesleği, ustaların maharetiyle kuşaktan kuşağa aktarılan bir el sanatı olarak yaşatılmaya devam ediyor. Genellikle çeyizlik olarak hazırlanan yorganların dışında, yün döşek, gelin işi yatak ve beyaz mitil yorgan gibi ürünler de üreten esnaflar, dikiş makinesiyle karyola örtüsü ve seccade gibi işler yaparak gelirlerini çeşitlendiriyor.
Yorganlarda saten kumaş kullanılırken, alt astar olarak “mermerşahi” denilen beyaz bez tercih ediliyor. Dolgu malzemesi olarak pamuk başta olmak üzere elyaf ve yün de kullanılıyor. Kenar dikişleri makinede tamamlanan yorganların üst yüzeyine motifler, üç numara iğne ile el emeğiyle işleniyor. Ustaların “sırıtma” adını verdiği bu işlem, yorganlara hem estetik hem de geleneksel bir değer kazandırıyor.
MOTİFLERİN YOĞUNLUĞUNA GÖRE 1-2 GÜNDE TAMAMLANIYOR
Motiflerde buket lale, tavus kuşu, deniz yıldızı, bülbül ve gül, kelebek, yelpaze, bahar dalı ve mor menekşe gibi desenler öne çıkıyor. Yorganın doldurulması ve hazırlanması ise ustalık isteyen bir süreç. Yaklaşık 3,5 kilogram pamuk, satenin içine özenle yayılıyor, düzgün bir incelik için dıştan ince değneklerle düzeltiliyor. Ardından motif çizimleri yapılıyor ve sırıtma işlemi başlıyor. Bir yorgan, işlenen motiflerin yoğunluğuna göre ortalama 1-2 günde tamamlanıyor.
YENİ YUVALARIN EN DEĞERLİ PARÇALARI
Yorgancılar, mesleği Darende’den öğrenen ustaların memlekete dönmesiyle kente kazandırılmış. Bugün ise çırak yetişmemesi nedeniyle meslek, her geçen gün azalan bir ilgiyle karşı karşıya kalıyor. Yaz aylarında artan düğünlerle birlikte çeyizlik saten yorganlara talep yükseliyor. Geleneksel olarak oğlan evi pamuk ve kumaşı temin ederken, kız evi sırıtma masrafını üstleniyor. Böylece el emeği göz nuru yorganlar, yeni yuvaların en değerli parçalarından biri oluyor.