Kahramanmaraş’ın tarih kokan coğrafyasında yükselen Meryemçil Kalesi, yalnızca taş duvarları ve konumu ile değil, aynı zamanda halk arasında dilden dile aktarılan efsanevi aşk hikâyesiyle de büyülüyor. Andırın ve Göksun ilçeleri arasında, Geben Mahallesi'nde bulunan kale, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekerken, Anadolu’nun derinliklerinden gelen bir aşk masalını günümüze taşıyor. Tarihi ipek yolu güzergâhında, Roma öncesi dönemlerde inşa edildiği tahmin edilen Meryemçil Kalesi rivayete göre, kalede Meryem adında güzel ve zarif bir hükümdar kızı yaşamaktaydı. Güzelliği dillerde dolaşan Meryem, hem Andırın’daki Azgıt Kalesi’nde yaşayan genç bir hükümdarın hem de Göksun’daki kaleden gelen başka bir genç hükümdarın kalbini fethetti.

Ekran Görüntüsü 2025 05 23 093621

AŞKIN VE TARİHİN KESİŞTİĞİ NOKTA

Meryem, iki genç arasında bir karar verebilmek için zekice bir sınav önerdi: “Kim atının ayağına toz değdirmeden kaleme ulaşırsa, onunla evleneceğim.” Fakat gönlünü Göksunlu gence kaptıran Meryem, ona bir sır fısıldadı: “Atının ayağına keten bağla.” Genç bu tüyoyu uyguladı ve kaleye ulaşmayı başardı. Böylece Meryem’in kalbini kazandı.

Ekran Görüntüsü 2025 05 23 093632

HAYAL KIRIKLIĞININ YANKISI: “ZATEN MERYEM ÇİLDİ”

Yarışta başarısız olan diğer genç ise öfkeyle, “Zaten Meryem çildi!” diyerek sevgisini inkâr etti. Bu sözler zamanla bölgeye adını verdi ve kale "Meryemçil" ismiyle anılmaya başlandı. Günümüzde Meryemçil Kalesi, yalnızca bir tarihî eser değil, aynı zamanda aşkın, zekânın ve kaderin harmanlandığı bir hikâyenin canlı tanığı olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Kaleyi gezenler, taşlar arasında bu efsanenin izlerini ararken, Kahramanmaraş’ın kadim geçmişine ve kültürel zenginliğine de tanıklık ediyor.

Muhabir: MELİKE ALGAN