Kahramanmaraş’ta yüzyıllardır sürdürülen yün yıkama geleneği, artık neredeyse tamamen yapılmaz hale geldi. Eskiden her düğün öncesi hem kız hem de oğlan evi, gelin ve damadın yatakları için gerekli olan yünleri temizlemek amacıyla dere kenarlarında toplanırdı. Kadınlar yünleri teştlerde sabunla yıkar, erkekler de ağır işleri üstlenirdi. Yünler suyun içinde tepelenir, taşların üzerinde tokaçla dövülür, ardından ağaçlara asılarak kurutulurdu. Bu zorlu ama eğlenceli günlerde, aileler birlikte yemek yer, gençler “su dövüşü”yle keyifli anlar yaşardı.

I M G 20221029 104324-2

İKİ AİLENİN KAYNAŞMASINI SAĞLAYAN ÖNEMLİ BİR ETKİNLİKTİ

Kız evi daha sonra kuruyan yünlerle nakışlı astarlardan yatak, yorgan ve yastıklar yapar; bu yataklar düğün öncesi davul zurna eşliğinde gelin evine gönderilirdi. Bu gelenek, sadece bir hazırlık değil, iki ailenin kaynaşmasını sağlayan önemli bir toplumsal etkinlikti.

O Kultur Tarih Oldu C55Af 1-1

YÜN YIKAMA NEREDEYSE TAMAMEN UNUTULDU

Ancak bugün, hazır yatakların yaygınlaşmasıyla birlikte yün yıkama neredeyse tamamen unutuldu. Artık ne dere kenarında sabahın erken saatlerinde yün tepeleyen kadınlar var, ne de pırtı gönderme merasimleri düzenleniyor. Bugün, Kahramanmaraş’ta yün yıkama geleneği, geçmişin tozlu sayfalarında yerini almış durumda.

Muhabir: Melisa Kazancı