Kahramanmaraş’ta doğanın sunduğu şifa kaynakları arasında yer alan sarı ve kırmızı kantaron, son yıllarda halk arasında yeniden popülerlik kazanıyor. Özellikle alternatif tıp ve doğal ürünlere ilginin artmasıyla birlikte, bu iki değerli bitkiden elde edilen kantaron yağları, sağlık alanında doğal destek arayanların vazgeçilmezi oluyor.
SARI KANTARON YAĞI DOĞAL CİLT BAKIMINDA ÖNE ÇIKIYOR
Sarı kantaron; Mayıs-Eylül ayları arasında çiçek açıyor ve bu dönemde toprak üstünden özenle toplanarak kurutuluyor. En çok tercih edilen formu ise zeytinyağında demlenerek hazırlanan sarı kantaron yağıdır. Bu yağ; cilt yenilenmesi, yara iyileşmesi, sivilce izlerinin giderilmesi gibi pek çok alanda kullanılıyor.
KIRMIZI KANTARON YAĞI YOĞUN İÇERİĞİYLE EGZAMA VE YANIKLARA DOĞAL DESTEK OLUYOR
Kırmızı kantaron yağı ise sarı kantarona göre daha yoğun bir içerikle hazırlanıyor ve özellikle egzama, yanık ve iltihaplı cilt rahatsızlıklarında güçlü bir destek olarak öne çıkıyor. Ayrıca, içeriğindeki yüksek antioksidanlar sayesinde cilt hücrelerini onarıyor, cildi nemlendirip yatıştırıyor.
Her iki kantaron yağı da sadece cilt için değil; kas ve eklem ağrılarının hafifletilmesi, sinir sistemi yatışması ve hatta basur (hemoroid) tedavisine destek olarak da kullanılıyor. Kahramanmaraşlı üreticiler, dağlardan toplanan kantaron bitkisinin demetini 50 TL’den satışa sunuyor. Vatandaşlar, bu şifalı bitkiyi hem evde yağ yapmak hem de çay olarak tüketmek için tercih ediyor.