Kahramanmaraş’ın sarp kayalıkları arasında yükselen Köroğlu Kalesi, yüzyıllar boyunca nice medeniyetin gözü gibi koruduğu stratejik bir nokta oldu. Roma’dan Bizans’a, Osmanlı’ya kadar farklı dönemlerde kullanılan bu görkemli yapı, Aksu Çayı’na hâkim konumuyla hem ticaret yollarını hem de askeri güzergâhları denetleme görevini üstlendi. Zamanın yıpratıcı etkisiyle büyük ölçüde harap durumda olsa da kalenin kalıntıları, geçmişin ihtişamını bugüne taşıyor. Çevresindeki doğal güzelliklerle birleşen bu tarihi doku, Köroğlu Kalesi’ni yalnızca bir savunma yapısı olmaktan çıkarıp, kültürel bir mirasın sessiz tanığına dönüştürüyor.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR SAVUNMA YAPISI
Tarihi kaynaklarda 4. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde inşa edildiği düşünülen kale, Bizans zamanında genişletilerek esas şeklini aldı. Osmanlı döneminde ise bazı bölümler eklenerek askeri işlevini sürdürdü. Özellikle Halep-Elbistan hattında önemli bir ticaret ve askerî güzergâh üzerinde bulunması, Köroğlu Kalesi’nin yüzyıllar boyunca değerini korumasını sağladı.
MİMARİ KALINTILAR VE DOĞAL ÇEVRE
Günümüzde kale içerisinde çok sayıda mekâna ait taş temeller görülebiliyor. Sur duvarlarının bir kısmı hâlâ ayakta olsa da yapı büyük ölçüde harabe halde. Çevresindeki gür orman dokusu ve Aksu Çayı’na hâkim konumu ise buraya ayrı bir cazibe katıyor. Hem tarih hem de doğa meraklıları için eşsiz bir manzara sunan Köroğlu Kalesi, turizm açısından da keşfedilmeyi bekleyen bir değer niteliğinde. Aynı zamanda bölge halkı, kaleyi yalnızca eski bir taş yığını değil, geçmişle bugün arasında bağ kuran bir miras olarak görüyor.
