Yaz kararnamesiyle Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanan Ramazan Murat Tiryaki beraberinde Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Habibullah Keser ve Hakdiler Pehlivan ile birlikte Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle kentteki basın mensuplarıyla bir araya geldi. Tiryaki, Kahramanmaraş Adalet Sarayı’nda yapılan toplantıda deprem sonrası yürütülen davalar hakkında bilgiler vererek basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı. Sohbet havasında geçen toplantıda, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Murat Tiryaki, davete icabet eden basın mensuplarıyla tek tek tanıştı ve böyle buluşmaları tekrarlamak istediğini belirtti. Depremle ilgili soruşturma dosyalarının daha hızlı ve düzenli bir şekilde açıklığa kavuşması için farklı bürolar açtıklarını söyleyen Başsavcı Tiryaki, Kahramanmaraş halkına doğru ve net bilgi vermeyi amaçladıklarını ifade etti.
ARALIK AYI İTİBARİYLE SORUŞTURMA DOSYALARINDA YÜZDE 27,48’LİK BİR ARTIŞ OLDU
Bu yaz kararnamesi ile Kahramanmaraş Adliyesi’nde göreve başladıklarını, Kahramanmaraş’ın adli açıdan durumunu değerlendirmek ve halka adliyenin mevcut durumunu aktarabilmek adına bundan sonraki süreçte rutin aralıklarla basın toplantıları tertipleyeceklerini belirten Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Murat Tiryaki, “Göreve başladığımız andan itibaren özellikle deprem soruşturmaları olmak üzere genel itibariyle adliyemizin durum değerlendirmelerini yaptık. Bu durum değerlendirmeleri neticesinde birtakım hem kurumsallaşma adına çalışmalarımız oldu hem de bu soruşturmaların daha nitelikli şekilde yürütülmesi hususunda işlerimizi seri bir şekilde düzenledik. Şu an itibariyle adliyemizde; 1 Başsavcı, 2 Başsavcı Vekili ve 40 Cumhuriyet Savcısıyla adli soruşturmalarımızın yürütülmesi hususunda hemşerilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. Bir önceki yıla baktığımızda bu yıl soruşturma dosyalarında yaklaşık olarak yüzde 27,48’lik bir artışla karşı karşıyayız. Bir önceki yılda yaklaşık 32 bin soruşturma dosyası gelirken 2023 yılının Aralık ayı itibariyle gelen dosya sayımız yaklaşık 41 bini buldu. Bu artışın ana nedeni depremden kaynaklanıyor yani özellikle depremle ilgili olan soruşturmalardan. Bu soruşturmaların seri bir şekilde yürütülmesi açısından bürolaşma yoluna gittik. Bu noktada Deprem Soruşturmaları Bürosu kurulmuştu biz bunu belli bir çalışma prensibine büründürdük. İhbar Bürosu ve Zaman Aşımı Bürosu kurduk. Yaklaşık bu şekilde dört adet büro kurduk” şeklinde konuştu.
HAKKIN VE HAKKANİYETİN GEREKTİRDİĞİ ÖLÇÜDE ADALETİ SAĞLAMAKLA GÖREVLİYİZ
Deprem soruşturmalarıyla ilgili verileri de açıklayan Tiryaki şunları söyledi; “Öncelikle yaklaşık 11 bin 512 deprem nedeniyle açılan soruşturma dosya sayısı var. Biz bunların 10 bin 644’ünü neticeye bağlamışız. Elimizde yaklaşık şu an 868 tane deprem soruşturması dosyası kalmış durumda. Tabii olağanüstü bir kriz anı oluştu, o kriz anının içerisinde bile biz Kahramanmaraş'ın adli süreci yoğun ve nitelikli bir şekilde yürüdüğünü gördük. Depremle alakalı olarak da 11 bin rakamı çok yüksek bir rakam. Neden? Çünkü her ölüme bir dosya açılmış. Haliyle dışarıdan yaralanıp da o dosyaları deprem gibi algılamışlar. Bundan dolayı bu rakam çok fazla. Bizim de odaklandığımız vefatın gerçekleştiği bina sayıları oluyor. O da yaklaşık 700’leri bulmaktadır. Tam bir rakam veremiyorum bunun nedeni aslında bu rakam örneğin 1500, 2000 bin civarında fakat şahıs kendisi yaptırdığı binada vefat etmiş başka yabancı vefat eden yok. Dolayısıyla biz buna takipsizlik kararı veriyoruz. Vefat eden kişi olayın faili olması sebebiyle bu tür dosyaları kapatıyoruz. Ama faili hayatta kusur atfı yapılan ya da yapılma ihtimali bulunan şu anda hâlihazırda yürüttüğümüz dosya sayımız bugün itibariyle 868. Bir de elimizde şu anda serbest durumda bulunan yaklaşık 500 civarında dosya var. Bugüne kadar raporu tamamlanıp gelenlerden 66 iddianameyi tanzim ettik. Bu 66 iddianamenin büyük çoğunluğu o dosyanın tutuklusu bulunan dosyalardı. Yani bir o kadar yakınında da vefat etmiş, sakat kalmış, yaralanmış, mağdurlarımız olduğu gibi bu olayın faili olan şüphelilerimiz de var. Bunların ikisinin arasında hakkın ve hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde adaleti sağlamakla görevliyiz.
ŞU ANDA ELİMİZDE 13 TANE TUTUKLU BULUNAN DOSYA VAR
Kahramanmaraş’a geldiğimiz ilk anda bir bilirkişi raporu yoktu. Ülke genelinde sadece bir bilirkişi heyetinin bulunmasından kaynaklanan bir sürecin tıkanması vardı. 11 ilin raporlarını tanzim etmeye çalışıyorduk. Benim matematik hesabıma göre bizim dosyalarımızın soruşturma safhasında 2-3 yıldan önce gelmesi mümkün değil. Şimdi 2-3 yıl gibi bir süreçte biz kıymetli hemşerilerimize geciken şeyin adalet olmadığına dair açıklamalarımızı yaptık. Yaptığımız iş elzem şekilde bizim bilirkişi sayısını arttırmamız gerektiği yönündeydi. Biz resmi yazılarımızla beraber mühendislik fakülteleri bulunan tüm üniversitelerden bu noktada heyet oluşturması ve bu sürece katkıda bulunarak vatandaşımızın bir an önce adalete kavuşması için destek istedik. Verilen bu desteği benim açımdan yeterli görüyorum. Yaklaşık 20 civarında üniversitemiz olumlu karşılık verdi. Biz Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden dosyalarımızın bir kısmını çektik, diğer üniversiteler arasında dağıttık. Bu dağıttığımız dosyalarla beraber yaklaşık olarak şu an itibariyle 191 tane dosyamızın raporu gelmiş durumda. Bu 191 dosyanın yaklaşık olarak 66 tanesinin kararını yazdık. Bunlardan öncelikli olanlar tabii ki tutuklamalar. Çünkü bizim soruşturma safhasındaki en fazla tutukluluk süremiz 1 yıl, bu 1 yıllık süreyi aşmamak adına dosyaların tutukluların bu noktadaki yasal zorunluluğundan kaynaklanıyor. Onlara öncelik vererek bunların davalarını açtık. Şu anda elimizde 13 tane de tutuklu bulunan dosya var. Dolayısıyla onu da birkaç haftaya kadar seri bir şekilde yazacağız. Hali hazırda bizim tutuklu bulunan kalan dosya sayımız 21 bunu da inşallah birkaç haftaya kadar tamamını açacağız. Dolayısıyla savcılık safhasında tutuklu bulunan dosya kalmamış olacak. Akabinde yine kalan tutuklu bulunmayan dosyaları da seri bir şekilde neticeye bağlayacağız.
İLGİLİ KURUMLARA ATIFTA BULUNULACAK DOSYALARIN SORUŞTURMA SÜRECİNİ DEVAM ETTİRİYORUZ
Yine özellikle yakınılan hususlardan birisi de bu soruşturmalarda sadece şahıslarla ilgileniliyor. Şahısların haricinde kusur affı yapılmıyor gibi birtakım yakınmalar var. Onu da aydınlatmak isterim. Süreç teknik bir konu, yani hukukçuların doğrudan kendilerinin inceleme ve değerlendirme yapabileceği bir süreç değil. Mühendislik alanını ilgilendiren hususlar olduğu için bizim bu noktada uzman bilirkişilerin görüşlerine ihtiyacımız var. Onların da görüşleri dâhilinde oluşan kusur oranlarını göz önünde bulundurarak biz muhataplar kimlerse hiçbir ayrım, farkındalık gözetmeksizin hakkın tecellisi noktasında kimle ilgili hangi adli süreç işletilmesi gerekiyorsa onları yapıyoruz ve yapacağız. Bundan yana da vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Nitekim bu gelen 66 dosyada ilgili kurumlara da kusur atfında bulunması sebebiyle bunlarla ilgili de soruşturma sürecini de devam ettiriyoruz. Dolayısıyla yani muhatap olan sorumluluğu bulunan kimlerse bu konuda hukuki gereği neyse Allah'ın izniyle onu biz tamamlayacağız.”
