Uzmanlar tarafından dünyada her yıl ortalama 75 milyar ton toprağın erozyona uğradığı söyleniyor. Erozyona uğrayan toprağın yerine yenisinin oluşması çok uzun zaman alıyor. Gelecekte su sıkıntısının da yaşanacağı tahmin ediliyor. Bu kapsamda topraksız tarım modelinin yaygınlaşması önem arz ediyor. Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Celal Kuru konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.

IMG_9732-1

ÜLKELERİN GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNİ GÖSTERİYOR

Topraksız tarımın ülkelerin gelişmişlik seviyesini gösterdiğini aktaran Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Celal Kuru, “Topraksız tarım çok eskilere dayanan bir tabir. Yaklaşık 20 – 25 sene önce topraksız tarım hakkında konuşuluyordu. Şimdi maalesef bu gibi konular bizim ülkemizde geç başlıyor. Önce dış ülkelerde yapılmaya başlanıyor. Yurt dışında yapılınca bizimkilerin de gözü açılıyor. Bizde bu işi inceleyelim deniliyor. Bu durum ülkelerin gelişmişlik seviyesini gösteriyor. Topraksız tarımın bir takım avantajları var. Bir kere adı üstünde topraksız tarım toprak ihtiyacı yok. Fakat bununla ilgili tesislerin kurulması lazım. Bu bitki havada durmayacak bir yerden destek isteyecek. Sera tarzında bir şey olacak. Bitki toprak olmazsa nasıl ve nereden beslenecek? Bunları uygun bir şekilde yapmak lazım. Topraklı tarımda seraların ısıtılma sorunu var. Topraklı tarımın yapıldığı seralarda jeotermal sulardan istifade ediliyor. Hazır ısınmış su ile serayı ısıtıyorsunuz. Maliyeti düşürerek kar ediyorsunuz. Bu teşvik edici oluyor. Topraksız tarımda da toprak kullanılmıyor ama sistemlerin çeşitliliğine göre torf veya kum kullanılabiliyor. Bunlar ph yönünden 0 olan elementler içeriyor. Kökler bunların içerisinde olabilir, yapılabilen sistemler var. Hiç bu topraklar kullanılmadan doğrudan doğruya havalı sistemlerde var, su ile çalışan sistemlerde var” diye konuştu.

YETİŞTİRDİĞİNİZ BİTKİYİ İYİ TANIMANIZ LAZIM

Dr. Celal Kuru, “Topraksız tarımı kontrollü şartlar da yapıyorsunuz. Ortamı kontrol edebiliyorsunuz. Eğer sağlıklı bir bitki kullanırsanız ilaç kullanmanıza gerek yok. İlaç kullanmak başlı başına bir sorun. Onun dışında işçilikten tasarruf ediyorsunuz. Bu şekilde girdilerden tasarruf sağlayabiliyorsunuz. Yetiştirdiğiniz bitkiyi iyi tanımanız lazım. Bitkinin ihtiyaçları nelerdir bunların bilinmesi gerekiyor. Biz bahçeler için gübre tavsiye ederken önce toprak tahlili yaptırın diyoruz. Bakalım toprağınızda ne var ne yok görelim ona göre size gübre tavsiye edelim diyoruz. Aynı şekilde topraksız tarımda da yapmak lazım. Diyelim marul yetiştireceksiniz. Marul hangi elementleri sever, daha çok neye ihtiyacı olur? Bunları daha önceden tespit ederek ona göre besin verilmesi gerekiyor. Bu besinleri su ile ya da havadan zerrecikler şeklinde yapraktan ve köklerden vererek bitkinin gıda ihtiyacını karşılıyorsunuz” dedi.Ekran Alıntısı 2-2

TOPRAKSIZ TARIMDA MEYVE AĞACI YETİŞTİREMİYORSUNUZ

Topraksız tarımda her bitkinin yetiştirilemeyeceğini söyleyen Kuru, “Topraksız tarımda balıkların yaşadığı sular kullanılıyor. Balıklar suda beslenirken bir taraftan suya bıraktıkları faydalı atıklar bitkinin ihtiyacı olan şeyleri içeriyor. Bu suları topraksız tarımda kullanırsanız gıdası içinde size hazır su gelmiş oluyor. Topraksız tarımda meyve ağacı yetiştiremiyorsunuz. Meyve ağacının kökleri büyük olduğu için topraksız tarımda olmuyor. Dolayısıyla sebze türü şeyler ekebiliyorsunuz. Ispanak, domates, biber, patlıcan, tere çilek gibi kökleri çok derine gitmeyen sebzeler yetiştirilebiliyor. Topraksız tarımda her bitki yetişmez. Bu işi bilinçli yapmak lazım. Geliştirilen sistemler sayesinde bu işi yapmak mümkün. Devlet topraksız tarım için teşvik veriyor. Örneğin bir girişimci kendi kendine yenilebilir şeklinde bir sistem kurarsa elektrik enerjisini devlet karşılıyor. Bunun yanında devletin şartı var. Örneğin 10 milyon TL yatırım yaparsan, 10 işçiyi istihdam edersen, bu 10 kişiyi 10 sene çalıştıracağına söz verirsen devlet senden vergi olmayacağını söylüyor. Faiz indirimi yapacağım, işçinin sigortasının işverene düşen kısmını almayacağım diyor. Bunun gibi bir takım teşviklerde var” ifadelerini kullandı.

ÖZELLİKLE KAHRAMANMARAŞLI ÇİFTÇİMİZ MAALESEF ÇOK BİLİNÇSİZ

Dr. Celal Kuru son olarak şunları kaydetti, “Her şeyi bilimsel olarak düşünmek lazım. Topraklı tarım yaparken özellikle Kahramanmaraşlı çiftçimiz maalesef çok bilinçsiz. Ne toprağının tahlilini biliyor ne de toprakta kullandığı suyun tahlilini biliyor. Bunları azda olsa yapan var ama genel bir kabul yok. Bitkiler topraktan gıdayı alırken suyun ph değerinin 7 civarında yani nötr olması lazım.  Yoksa bitki toprakta gıda olsa bile alamaz. Toprak tahlili yapılırken toprakta kullanılan suyun tahlili incelenmeli. Topraksız tarımda bitkinin ihtiyacı olan besini ne eksik ne fazla tam orta da veriyorsunuz. Eskiden bize hocalarımız öyle söylerdi. ‘Çiftçinin gözü cebinde olur’ derlerdi. ‘Cebine hangisi kazandırıyorsa onu tercih eder’ diye söylerlerdi. Burada önemli olan daha fazla kar ettirecek sistemi kurmaktır. Hangi sistemden daha çok istifade ediyorsak onu kurmak gerekiyor. Burada devletin verdiği teşvik gayet güzel bir teşvik. Adı üzerinde çiftçiyi bu işe teşvik ediyor. Çiftçi eğer bu işe girer de kârını görürse bugün Ahmet yapar, yarın Mehmet yapar. Bu şekilde yayılır gider. Topraksız tarım riski azaltan bir sistem, hastalık ve zararlıların kontrolü sağlanıyor, işçilik masrafını azaltıyor. O bakımdan tabi ki avantajlı bir sistem.”

Haber: Emrah Özdemir

Editör: Didem Kayabaşı