Tarihi kaynaklardan alınan bilgilere göre, Osmanlı Devleti’nin 1856 yılında ilan ettiği Islahat Fermanı, farklı milletlere Osmanlı topraklarında okul açma hakkı tanıyarak, eğitim alanında köklü bir dönüşümün önünü açmıştı. Bu değişiklik özellikle 19. yüzyılda gayrimüslim cemaat okullarının sayısında gözle görülür bir artışa neden olurken, Avrupa devletlerinin de Osmanlı topraklarında eğitim yoluyla nüfuz kurma yarışını başlatmıştı.
Bu ülkeler arasında Almanya, 1888 yılından itibaren Bağdat Demiryolu yapımını üstlenerek Osmanlı’dan önemli ekonomik ve siyasi ayrıcalıklar kazanmıştı. Kazandığı bu imtiyazları sadece altyapı projeleriyle sınırlı tutmayan Almanya, çeşitli bölgelerde kendi çıkarlarını destekleyecek bireyleri yetiştirmek amacıyla okul, yetimhane ve hastane gibi kurumlar açmaya başlamıştı.
Almanların ilgi gösterdiği bölgelerden biri de Maraş oldu. 3 Nisan 1888 tarihinde Berlin Müzesi Direktörü Mösyö Hama’nın Halep, Antep ve Maraş’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından, Almanların bölgedeki etkisi hissedilir biçimde artmıştı. Bu süreçte Alman misyonerler, Maraş’taki Ermeni nüfusu kendi kültürel ve siyasi etkilerini yaymak için önemli bir kaynak olarak görüyordu.
Maraş’ta açılan Alman okullarında Ermeni çocuklara yüksek kalitede eğitim verilmeye başlandı. Bu eğitim faaliyetleri yalnızca bilgi vermeyi değil, aynı zamanda Alman kültürünü tanıtmayı ve Alman yanlısı bir zihin inşasını da amaçlıyordu. Eğitim kurumlarıyla başlayan bu nüfuz, zamanla sosyal ve ekonomik alanlara da yayıldı.
Osmanlı Devleti, bu dönemde bir yandan Batılı devletlerin reform taleplerini dengelemeye çalışırken, diğer yandan ülke içinde hızla yayılan yabancı nüfuzuyla baş etmenin yollarını aradı. Almanların Maraş’taki varlığı, bu büyük güç mücadelesinin yerel yansımalarından yalnızca biri olarak tarihe geçti.
Almanların Maraş’a uzanan eğitim faaliyetleri, dönemin küresel rekabetinin Osmanlı coğrafyasındaki bir yansımasıydı. Okullar, yalnızca bilgi değil, aynı zamanda ideoloji taşıyan yapılara dönüşürken, Maraş halkı bu sessiz ama derin nüfuz mücadelesinin merkezinde yer aldı.
