Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 10 yıldır hizmet veren Geleneksel Sanatlar İhtisas Merkezi'nde, geleneksel sanatların gelecek nesillere aktarılması için hat, ebru, kat'ı, tezhip, çini, cilt, çamur şekillendirme, ahşap oyma, sedef kakma, vitray ve kaligrafi gibi alanlarda kurslar düzenleniyor.

Marmara Belediyeler Birliğince düzenlenen "Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri"nde 2016'da kültür ve sanat alanında ikincilik elde eden merkezde, 14 branşta düzenlenen ve en az 4 yıl süren eğitimlere katılanlar, yapımını öğrendikleri geleneksel sanatları yaşatmaya çalışıyor.

Kurslara "sıfırdan" başlayarak uzun yıllar emek veren öğrenciler arasından Kültür ve Turizm Bakanlığı somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı sanatçıların da yetiştiği merkezde, İslam sanatları alanında önde gelen isimlerin 55 koleksiyon eseri de yer alıyor.

"Merkezdeki eğitimlere 'hobi atölyeleri' gibi bakılmamalı"

Merkezin sanat koordinatörü, Kültür ve Turizm Bakanlığı somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı Bağdagül Kadriye Atan, merkezdeki eğitmenlerin alanında yetkin kişiler olduğunu ve her branşın en az 20 öğrencisi bulunduğunu söyledi.

Atan, her alanın kendi içerisinde bir ağırlığı olduğunu, eğitimlerin en az 4 yıl sürdüğünü anlatarak, merkezdeki eğitimlere "hobi atölyeleri" gibi bakılamayacağını vurguladı.

Alanında uzmanlaşmak, yüksek lisansını bu alanda yapmak isteyen öğrencilerin bu bilinçle kurslara katıldığını dile getiren Atan, sıfırdan başlayan 3 kursiyerin, Kültür ve Turizm Bakanlığı somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı olduğunu belirtti.

"Geleneksel İslam sanatlarına hizmet vermek ayrıcalık"

Atan, geleneksel İslam sanatlarına hizmet vermenin ayrıcalık olduğunu ifade etti.

Merkezdeki eğitimlerin kişisel gelişime de katkı sağladığına işaret eden Atan, "Bu sanatlar hiçbir zaman aceleye gelen sanatlar değil. Bu yolculuğa çıkan öğrencimiz, 'Sanatçı olacağım.' diye yola çıkmaz, ağır ilerleyeceğinin bilincindedir. Bu süreçte emekle sanatçı olma yolunda adım atar." diye konuştu.

Atan, merkezde bu zamana kadar 5 binin üzerinde öğrenci yetiştirdiklerini aktararak, Türkiye çapında "en donanımlı" merkez olduklarını söyledi.

Geleneksel İslam sanatlarının 15 ve 16. yüzyıldan başlayan temel klasik eğitim sistemini baz aldıklarını anlatan Atan, kursiyerlerin uzun süreli eğitimlerin ardından meslek sahibi olduklarını kaydetti.

Atan, "Geleneksel İslam sanatlarını, gelecek nesillere en iyi şekilde öğreterek aktarma hedefindeyiz. Bunu başaran bir merkez olduğumuza inanıyoruz. Farklı şehirlerden gelen öğrencilerimiz var. Yurt içinden, yurt dışından herkese hizmet eden, bu sanatları bütün kitlelere dağıtmak isteyen bir merkeziz." ifadelerini kullandı.

"Eğitimler emek yoğun çalışma gerektiriyor"

Çamur şekillendirme eğitmeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı Mehmet Hüseyin Karaca, Kütahya'dan gelerek uzun zamandır merkezde eğitim verdiğini söyledi.

Bu alana denemelerle yeni eserler de kazandırdıklarını belirten Karaca, kursiyerlerin eğitimi tamamlayarak kendi iş yerlerini açmalarının kendisine mutluluk verdiğini ifade etti.

Karaca, kurslara taleplerin gün geçtikçe arttığını ancak sınırlı sayıda öğrenci aldıklarını dile getirerek, diğer başvuranların yedek kontenjanda tutulduğunu kaydetti.

Geleneksel sanatları gelecek nesillere aktarmak istediklerini vurgulayan Karaca, emek yoğun çalışma gerektiren eğitimlerin 5 yıla kadar sürebildiğini belirtti.

Kursiyer emekli mimar Süleyman Deva Niğdelioğlu ise çamur şekillendirme kursuna 3 yıl önce başladığını söyledi.

Niğdelioğlu, birçok eser yaptığını, ileride sergi açmayı düşündüğünü anlatarak, gelenekleri yaşatmanın mutluluk verdiğini belirtti.

Kaynak: AA