Türkiye İnovasyon Haftası İnovalig Şampiyonları Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Özellikle ihracat hacminde hep birlikte tarihi bir başarı hikayesi yazdık. Göreve geldiğimizde yılda sadece 36,1 milyar dolar ihracatı olan ülkemiz geçen sene 254,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Türkiye bu artış oranıyla OECD ülkeleri arasında ihracatını en hızlı artıran üçüncü ülke oldu. Küresel ölçekte yaşanan tüm zorluklara ve sorunlara rağmen ihracatımız yükseliş trendini hala devam ettiriyor. Ekim ayında yeni bir rekora daha imza attık. Ekim ayı ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,4 oranında artarak 22,9 milyar dolara çıktı. Böylece en yüksek Ekim ayı ihracat değerine ulaşmanın sevincini yaşadık. Ekim ayı itibariyle son 12 aylık ihracatımız ise 254,8 milyar doları buldu. Yıllık cari dengede son 2 ayda 7,3 milyar dolar iyileşme sağladık. Bittik, battık, mahvolduk diyenlere aldırmadan çalıştık, ter döktük, gayret ettik, hamd olsun çabalarımızın meyvesini de rekor ihracat rakamlarına ulaşarak topladık" dedi.

"GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİN DERDİYLE AYNI ŞEKİLDE DERTLENECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizi yurt dışında kötüleyerek siyasi rant peşinde koşan muhterislerin heveslerini vatanımıza sahip çıkarak kursaklarında bıraktık. Bundan sonra da aynısını yapacağız. 6 Şubat'ta yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını süratle sararken hedeflerimizden asla kopmadık, kopmayacağız. Bu dönemde millet olarak mazlum ve mağdur coğrafyalara sırtımızı dönmeyeceğiz. Balkanlara, Kafkaslara, Türk dünyasındaki soydaşlarımıza sahip çıkıyorsak, 7 Ekim'den İsrail'in vahşi saldırıları altında can veren Gazzeli kardeşlerimizin derdiyle de aynı şekilde dertleneceğiz. Allah'a hamd olsun tarihimizin hiçbir döneminde zulme rıza göstermedik. Bugün İsrail'in vahşetine ses çıkarmayanlar gibi soykırıma ve sömürüye bulaşmadık. İnsanımızın başını öne eğecek, utanacak, çekinecek, birileri tarafından önümüze konacak hiçbir bagajımız olmadı. Biz bunların hiçbirine borçlu değiliz, tam aksine alacaklıyız. Alnımız ak, başımız dik yürüdük. Gittiğimiz her ülkede şu hakikate her defasında şahit oluyoruz. Türkiye, zor zamanlarda sığınılacak güvenli yuva demektir. Türk ise, özlenen, yolu gözlenendir. Ayak izinin olduğu her yerde hayırla, hasretle yad edilendir. Tarihin bizlere yüklediği sorumluluğun bilinciyle ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız. Ne surette olursa, yolda kalanlardan olmayacağız" diye konuştu.

"DHA"

Editör: Demirören Haber Ajansı