Enerji fakiri bir ülkeyiz. Ülkemizin genel görünümüne baktığımızda, bu tablo karşımıza çıkıyor.

Türkiye, birincil enerjide yüzde 70 oranında dışa bağımlı bir ülke. Doğalgazın da yüzde 99’unu ithal ediyoruz.

Bir taraftan da ülkemizin enerji talebi düzenli bir şekilde artıyor.

Türkiye’de tüketilen elektriğin büyük bir çoğunluğu hâlâ yurt dışından ithal ediliyor. Her geçen gün ülkemizde elektrik üretimine yönelik yeni santrallar açılmasına karşın enerjide dışa bağımlılığımız devam ediyor.

Son 20 yılda elektrik ve doğalgaz talebi neredeyse üç katına çıktı.

Gerek artan nüfus gerekse de ekonomik büyümenin getirdiği unsurlar nedeniyle Türkiye’nin enerji talebi artıyor.

2020 yılında küresel çapta etkilere yol açan pandemi, enerji talebinin azalmasına yol açmıştı

Bu gelişme ile fiyatlar gerilemişti.

2021 yılı dünya genelinde ekonomik faaliyetlerin yeniden canlanmaya başladığı bir yıl oldu. Sanayide hem birincil enerji hem de elektrik talebinde güçlü bir artış yaşandı.

Konutlarda ve hizmet sektöründe ise elektrik talebinin güçlü biçimde büyümesi enerji piyasalarını da hareketlendirdi.

Kasım-2020 ve Ekim-2021 aylarını kapsayan 12 aylık dönemde Avrupa kömür fiyatı yüzde 305, küresel gösterge niteliğinde olan Brent petrol fiyatı yüzde 89, Henry Hub doğal gaz fiyatı ise yüzde 91 oranında yükseldi.

Bu tablo da bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için alarm zillerinin çalması demek…

İşin kötüsü de cari açığımızın en büyük kalemini enerji ithalatı oluşturuyor.

Böylelikle ülkemizin enerji faturası yükseliyor.

Durum böyle iken, hayat kalitemizi iyileştiren, ekonomik üretimin ana unsuru olan enerjiyi neden verimli kullanmayalım?

Enerji tasarrufu yapmak aile bütçesi için de önemli değil midir?

Vatandaş olarak hem aile bütçesi için, hem de ulusal ekonomimizin düzelmesi için su, elektrik, petrol, doğalgaz gibi enerji kaynaklarını tasarruflu kullanmak zorundayız.

Neler mi yapabiliriz?

Bildiğimiz, ezberlediğimiz ama bir türlü hayata geçiremediğimiz kurallar:

Boşa yanan lambayı söndürmek…

Suyun boşa akmasını engellemek…

Konutlarda ve iş yerlerindeki ısı kaybını engellemek…

Şehir içinde özel araçlar yerine, toplu taşıma araçlarını kullanmak…

  1. olarak bu uygulamaları rahatlıkla yapabiliriz.

Milli bilinç içinde artık kararlı olmalıyız. Buna seferberlikte diyebiliriz.

Başka Türkiye yok!

Günümüzde enerji, siyasi bir silah olarak kullanılıyor.

Ülkenin enerji güvenliği sağlanmadan da bağımsızlıktan söz edilemez.

Bu gerçekler karşısında, ne kadar tutumlu olursak, o kadar da vatansever olacağımızı düşünüyorum.