Bakan Şimşek, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Sanayi Odası ve Gaziantep Ticaret Odası'nın ev sahipliğinde uluslararası yatırımcı ve CEO'ların katıldığı Horasis Global Toplantısı'na katıldı. Toplantıya Şimşek'in yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Horasis Başkanı Frank-Jürgen Richter, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, STK başkanlaı ile çok sayıda iş insanı katıldı. Burada konuşan Şimşek, son dönemde Türkiye'ye yönelik yabancı yatırımcı ilgisinin arttığını, yurt dışından sağlanan finansmanın uluslararası rezervlere olumlu yansıdığını söyledi.
'BU POTANSİYEL ÖNEMLİ FIRSATLAR YARATMAKTADIR'
Şimşek, "Türkiye'nin yüzyıllık büyüme ortalaması yüzde 4,8, son 20 yıllık ortalaması yüzde 5,4 seviyesindedir. Ancak son dönemde büyümenin kompozisyonunda yeniden dengelenme ihtiyacı oluşmuştur. Artan turizm gelirlerine rağmen son dönemde güçlü iç talep ve yüksek altın ithalatı cari işlemler açığını olumsuz etkilemiştir. Yeniden dengelenme ve normalleşmesi beklenen altın ithalatı ile cari açıkta iyileşme gözlenecektir. Ayrıca doğal gaz ve petrol üretim potansiyelimiz önümüzdeki dönemde enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını karşılar hale gelecektir. Son dönemde ülkemize yönelik yabancı yatırımcı ilgisi artmıştır. Yurt dışından sağlanan finansman uluslararası rezervlere olumlu yansımıştır. Para ve maliye politikasındaki uygulamalar önümüzdeki dönemde kapsamlı yapısal reformlarla desteklenecektir. Türkiye; uluslararası ticarete elverişli merkezi konumu, büyük iç pazarı, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli ve rekabetçi iş gücü, liberal yatırım ortamı ve tamamlanmış lojistik altyapısı ile yatırımcılar açısından oldukça cazip bir ülkedir. Türkiye'nin sahip olduğu bu potansiyel önemli fırsatlar yaratmaktadır'' dedi.
'KAMU MALİ DENGESİ İYİLEŞTİRİLMELİ'
Enflasyonla mücadelenin en önemli öncelik olduğunu vurgulayan Şimşek, "Ticaret ortaklarımızın zayıf büyümesi, uzun süre yüksek seviyede kalacak küresel faizler, artan enerji fiyatları ile güçlü dolar karşılaştığımız küresel zorluklardır. Enflasyon ile mücadele en önemli, önceliktir. Dezenflasyon için sıkı para politikası ile seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları devreye alınmıştır. Deprem harcamaları, bütçe dengesinde geçici bozulmaya yol açtı. Mali disiplinin tesis edilerek kamu mali dengesinin iyileştirilmesi önemlidir. Mali disiplini yeniden sağlayacak gelir ve harcama politikaları uygulamaya alındı. Program dönemi sonunda bütçe açığının yüzde 3 olan Maastricht Kriteri'nin altına gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Ülkemizin borçluluk seviyesi düşük olmakla birlikte kamu borçluluğunun düşük seviyesi, deprem kaynaklı büyük bir harcamayı karşılayabilecek imkan oluşturmaktadır" diye konuştu.
(DHA)