Bakan Kirişci, Dulkadiroğlu ilçesi Peynirdere Mahallesi kırsalındaki bir buğday tarlasında, gazetecilere, Kahramanmaraş'ın bereketli bir şehir olduğunu söyledi. İçinde bulundukları tarlanın henüz hasada yaklaşmadığını belirten Kirişci, "Biz normal şartlarda ekim-şubat ayları arasında olabildiğince yağış almayı bekleriz. Ama bu yıl biraz kurak geçti. Şubat sonrasında özellikle mart-nisan-mayıs aylarında yağışta artış oldu. Bilhassa nisan-mayıs aylarında bazı bölgeler için söylüyorum son 63 yılın en yüksek yağış ortalamalarına erişildi. İnşallah kurak geçen dönemin telafisi adına bu yağışlar berekete ve verim artışına, aradaki kaybın telafisine imkân sağlayacak durumda. Bu yıl rekoltenin yüksek olmasını bekliyoruz. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkından dolayı da inşallah ürün kalitemiz çok çok yüksek. Çünkü gece ile gündüz arasındaki ısı farkı ne kadar yüksek olursa, o kadar daha kaliteli bir buğdayı elde etmemiz mümkün oluyor." diye konuştu. Buğday için yüzde 5'lik artışla yaklaşık 21 milyon ton rekolte beklendiğine dikkati çeken Kirişci, şöyle konuştu: "Bu 21 milyon tonluk buğday, Türkiye'nin ihtiyacının karşılanması noktasında gerçekten yeterli durumda. Bu manada bir eksiğimiz noksanımız olmayacak. Biz rekoltesi ve kalitesi yüksek 21 milyon ton buğdayı konuşurken hükümet olarak da Toprak Mahsulleri Ofisi olarak gerekli tedbirleri almıştık. Hatırlanacağı üzere 23 Nisanda yüzde 0 olan gümrük vergisini buğdayda Cumhurbaşkanlığı kararıyla yüzde 130'a çıkardık. Böylelikle de üretici ve iç piyasanın korunması için önemli bir aksiyon almış olduk. Yine bilindiği gibi Türkiye un, bulgur, makarna ve irmik gibi dâhilde işleme rejimi adı altında uygulamalarımız çerçevesinde içeriden almış olduğumuz ürünleri işliyor ve bunları ihraç ediyoruz. Daha önceki uygulamalar, önce ithalat yap, sonra ihracat yap şeklindeydi. Ama yeni dönemde almış olduğumuz karar çerçevesinde, önce ihracat yapacak, sonra ithalat yapacak. Buradaki muradımız da tıpkı gümrük vergisinin artırılmasında olduğu gibi dâhilde işleme faaliyetlerini yürüten işletmelerin iç piyasadan ürün alıp kendi üreticimizin ürünlerine değer yüklemek arzusuydu. Hükümet olarak aldığımız bir diğer önemli karar da önceki yıllarda mazot ve gübre destekleri mart ayının sonuna doğru ödenirdi. Ama biz hububatla ilgili mazot ve gübre desteklerini 6 ay öne çektik. Bu destekleri de nakdi olarak değil ayni olarak verdik, 6 ay öne çektik. Bunun da üreticimiz açısından katkı olduğunu belirtmek isterim."
Fiyat açıklanması
Her daim olduğu gibi üreticilerin yanında olmaya devam edeceklerini anlatan Kirişci, şunları kaydetti: "Gerek Toprak Mahsulleri Ofisimizin gerekse özel sektöre ait lisanslı depolarımızın tamamı üreticilerimiz isterse ürünlerini hasat edip ürünlerini bu depolarda muhafaza edebilirler. Biz fiyat açıkladığımızda kendi tercihlerini hayata geçirebilirler. Yani Toprak Mahsulleri Ofisi olarak fiyatları açıkladığımızda üretici kendi kararını verecek, depolardaki ürünlerini satmış olacak. Geçtiğimiz yılı örnek alacak olursak, 2022 yılı fiyatımızı 5 Haziran'da açıkladık. Bu yıl da piyasa şartlarını ve mevsimsel şartlarını da dikkate alarak inşallah gerektiğinde, gerekli zamanı, gereken fiyatı açıklıyor olacağız. Türkiye'de maalesef siyaset kurumunun tarım sektöründe manipülatif yaklaşımı var, rasyonel ve gerçekçi olmayan, siyasi emellere göre şekillendirilmek istenen bir tarım sektörü oldu. Geçmişte bunların çok uygulamalarını gördük. Ama 21 yıllık AK Parti hükümetleri döneminde hamdolsun her karar, adım, bilimsel, piyasa şartları, çiftçinin refahı, üretim maliyetleri ve aynı zamanda tüketiciyi koruyup kollayan bir yapıdadır. Fiyatlarımızı da buna göre belirledik. Bunu da kamuoyuyla paylaştık. 2022 yılında, bir önceki yıl 2250 lira olan buğdayı, 7 bin 450 liraya almıştık. 7 bin 450 liranın bin liralık kısmı Toprak Mahsulleri Ofisi'ne teslim edilen ürünler içindi. Piyasada da 6 bin 450 lirada buğday işlem görmüştü. Bu yıl da oturup bu hesaplamaları yapacağız. Bizler için üreticinin üretim maliyetleri ve refah seviyesi bu anlamda önemli olacak. Piyasa şartlarını da dikkate alacağız."
AA