Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerine sayılı günler kala parti temsilcileri seçim çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Kahramanmaraş’a gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP Ortak Adayı Uzm. Dr. İrfan Karatutlu’nun Seçim Koordinasyon Merkezi açılışına katıldı. Burada açıklamalarda bulunan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kahramanmaraş’taki DEVA Partisi il ve ilçe Teşkilatlarının yoğun bir şekilde çalıştıklarını belirterek, CHP Ortak Adayı Uzm. Dr. İrfan Karatutlu’nun, Kahramanmaraş’ın sesi ve gücü olacağını söyledi. Babacan, “El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz, bir olacağız, beraber olacağız ve başaracağız. Birleşe birleşe Türkiye’yi kazanacağız. Sizden güçlü bir destek bekliyorum” diye konuştu.
DEPREMDEN SONRAKİ İLK 14 GÜNÜN 9 GÜNÜ DEPREM BÖLGESİNDEYDİM
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Kimsenin buralara ulaşamadığı günlerde sesi duyulmayanların sesini duyurmaya çalıştım. Depremden sonraki ilk 14 günün 9 günü deprem bölgesindeydim. Yardımların ulaşmadığı, kimse yoktu denilen günlerde parti teşkilatımız, teşkilatlarımız sahada güçleri yettiği kadar vatandaşlarımıza ulaşmaya çalıştılar. Milletvekili adaylarımız sağ olsunlar, kamunun ulaşamadığı yerlere ulaşmaya çalıştılar. Burada depolar kurduk. Ben bizzat depremin 4. günü İl Başkanımız İrfan Karatutlu’nun düzenlemiş olduğu yardımlaşma merkezine uğradım. Orada arkadaşlarımızla dertleştik. Çalışmalarını yerinde gördüm ve arkadaşlarımıza müteşekkil olduğumu ifade ettim. Aradan geçen 3 ay içerisinde maalesef hala Kahramanmaraş ayağa kalkabilmiş değil. Ticaret ve Sanayi Odamızı ziyaret ettim. 13 bin üyesi olan, Kahramanmaraş’ın çalışan insanlarını temsil eden önemli bir kurulu. Orada da dinledim ki, daha yapılacak çok iş var. Maalesef şöyle bir gerçekle karşı karşıyayız: Bugün ki iktidar, normal zamanda normal hayatı bile yönetme güçlük çekiyor. Bunu Türkiye’nin birçok yerinde görüyoruz. Normal zamanda normal hayatı yönetemeyen iktidar maalesef afet zamanında afet bölgesini yönetemedi. Ülkeyi yönetmek yerine varsa yoksa algıyı yönetme çabasındalar. Bunları hepiniz biliyorsunuz. Acı acı hep beraber yaşıyoruz. Ama değerli arkadaşlar, tüm bu acıları beraber sarıp huzurlu günler görmeye de inşallah çok yakınız. Önümüzdeki seçimler, ülkemizdeki hızlı atılımın başlangıcı olacaktır. Su dolu tankerler varken vatandaşın susuz kaldığı bir dönemde bu iktidarın, uzaya gidiyoruz diyerek beceriksizliklerini gizlemeye çalıştığını da hep beraber görüyoruz. Afet anında vatandaşımızın feryadına ilk 24 saat ilk 48 saat çoğu yerde ulaşmayan, ulaşamayan, organize edemeyen, yönetemeyen bir iktidar olduğunu da maalesef hep beraber gördük. Huzurlu, sağlıklı, güvenli bir hayatın teminatı olmamıza çok az kaldı. Biz her zaman ama her zaman önce insan diyeceğiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyeceğiz. Şu anda ülkeyi yönetenlerin böyle bir zihni düşünce yapısı yok. Kendilerini hep öncelik veriyorlar. Afetler, olduktan sonra gündemimize girmeyecek. İktidarımızın ilk günlerinden itibaren afet yönetimi gündemimizde olacak. Deprem olduktan sonra en kapsamlı raporu, çözümle ilgili önerileri hazırladık, yayınladık. Bunların yaptığı gibi imar barışı derken güvencesiz binaları ruhsatlı binalara çevirmeyeceğiz.
İMAR BARIŞINI EN ÖNEMLİ PROJE OLARAK SUNANLAR KENDİLERİ DEĞİL MİYDİ?
Bir önceki seçimde meydan meydan dolaşıp imar affını, imar barışını en önemli proje olarak sunanlar kendileri değil miydi? Bir önceki seçimde imar barışı, affı yapıyorum diye öve öve vatandaşlarımızdan destek istedi. Şimdi de çıkmış diyorlar ki, imar affı yok diyorlar. Kendi gölgeleri ile kavga ediyorlar. Bu ülkede artık bir değişim şart. 14 Mayıs günü kendisine sandıkta veda ettikten sonra inşallah bu ülkenin benzer sıkıntıları, utançları yaşamaması için yoğun bir çaba içerisine gireceğiz. Denetimsiz yapılaşmaya ve çarpık kentleşmeye son vereceğiz. 2 sene önce DEVA Partisinin Kahramanmaraş’ta bir il kongresi oldu. O il kongresinde bir konuşma yaptım. Kahramanmaraş’ın özellikle bazı semtlerinin oturduğu zemin son derece tehlikeli dedim. Acilen kentsel dönüşüm gerekiyor dedim. Ama rantı önceleyen değil, çevreye saygılı ve insanı önceleyen bir kentsel dönüşüm gerekiyor diye belittim. Benim o zaman konuşmayı yaptığım otel yıkıldı ve 1 tane sağ vatandaşımız bile çıkmadı. Çünkü deprem geliyorum diyor. Kaza geliyorum demez diye bir sözümüz vardır. Ama deprem geliyorum diyor. Onun için tedbir almak gerekiyor. Biz şu anda tek merkezden yönetilen ve her şeye tek bir kişinin karar verdiği dönemi sona erdireceğiz. İnsanlarımızın hayatı tek kişinin iki dudağı arasına sıkışmayacak. Çünkü biz yerinden yönetim ilkesini esas alıyoruz. Muhtarlara kadar yetki vermemiz gerekir diyoruz. Merkezi yönetim ile yerel yönetimler, Sivil Toplum beraberce çalışmalıdır. 86 Milyon nüfusu olan, Avrupa’nın en büyük nüfusuna, en büyük topraklarına sahip olan Türkiye, tek bir merkezden tek bir kişinin küçücük dağarcığıyla yönetilemez. Ne zaman ki biz bitti, ben başladı, bu ülkenin sorunları katlanarak artmaya başladı. Haksız ve orantısız rant oluşturan insanımıza ve doğaya zarar veren tüm zararlı işleri tarihe gömeceğiz. Devletimizin gücünü her bir insanın yaşamıyla, sağlığıyla, mutluluğuyla, zenginliğiyle sağlayacağız. Olmadık çılgın projelerle vatandaşımızın vergimizi heba etmeyeceğiz. Bütün bunları başarabilmek için birleşe birleşe kazanacağız. Beraber kazanacağız. 14 Mayıs’ta öyle bir kazanacağız ki bir kaybeden olmayacak. Çünkü bizim kazanmamızla tüm Türkiye kazanmış olacak. 86 Milyonun iktidarı olacağız.
ÜLKEYİ BÖLEREK YÖNETMEYE ÇALIŞIYORLAR
Sürekli bir düşman arayışındalar. Hep bir karşı taraf gerekiyor. Karşı tarafla savaşa savaşa ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Biz diyoruz ki ‘Sen kiminle savaşıyorsun?’ Seçime gidiyoruz, kimseyle savaşa gitmiyoruz. Barış ve huzur içerisinde meşru demokratik siyasetin gereği olan bir seçime gidiyoruz. ‘Yeter bu ülkeyi gerdiğiniz’ diyoruz. ‘Yeter bu kavga gürültü’ diyoruz. Biz vatandaşlarımıza hayal satmıyoruz, satmayacağız. Biz vatandaşlarımızın hayallerini gerçekleştirmek için buradayız. O haberlerde gördüğünüz projeler elbette önemlidir. Ama biz onları daha ucuzu mal edeceğiz. Vatandaşımızın refahıyla, zenginliğiyle ülke güçlenecek. Sahip olduğunuz güvenli hayatla gurur duyacaksınız. Tabi ki bu ülkenin güçlü Silahlı Kuvvetleri olacak. Tabi ki bu ülkenin ordusu güçlü olacak. Ama bunları yapıyoruz diye vatandaşımıza dönüp yoksulluğa ve açlığa razı olun demeyeceksiniz. Ülke de yoksulluk var mı, var. Yolsuzluk var mı, var. Yasaklar var mı, var. Bütün bunların üstünü kapatmak için zımnen ne diyorlar. ‘Biz bunlara kaynak ayırıyoruz, düşman çok, onun için halinize razı olun.’ Biz bunu reddediyoruz. Hem ülkemizin güvenliğini tam sağlayacağayız hem de vatandaşlarımıza insan onuruna yanaşır bir hayat standarttı sağlayacağız. Bunun ikisini birden yapmak mümkün. Birisi için öbüründen fedakârlık yapmaya gerek yok. Kötü yönetimin bedelini siz bu halka yoksulluk olarak şu anda ödetiyorsunuz. Dolayısıyla hem vatandaşımız güçlü olacak, refah içerisinde yaşayacak hem de ülke topyekûn güçlü olacak. Biliyorum şu anda acılarımızın ortasında nefes almaya çalışıyoruz. 6 Şubat’taki ihmaller bir daha tekrarlanmasın diye çalışıyoruz. Yeni yaşam alanları kurmak zorundayız. Bunu hep beraber gerçekleştireceğiz. Hata yapma hakkımız yok. Rehavete kapılmaya, ihmal etmeye hakkımız yok. Bizim bir kez daha Kahramanmaraş’ın ihmaline göz yumma şansımız yok. Dayanıksız binaların inşasına izin veren, imza atan, işin ehli olmayan bürokratları görevlendirmeye artık tekrar şansımız yok. Afet anında Kahramanmaraş’ı kendi kaderine mahkûm eden iktidarlara tahammülümüz yok. Kızılay’ı, AFAD’ı birilerinin çiftliği haline getiren bu yönetim anlayışına tahammülümüz yok. Çadıra ihtiyaç olduğu anda çadır satan kamu kuruluşlarına ihtiyacımız yok. İşte tam bu yüzden ben bugün buradayım.
KAHRAMANMARAŞ’A HİZMETKÂR OLMAK İÇİN HAZIRIZ
Biz her şeyiyle hazırız. Yarından itibaren göreve başlamak için, size hizmet etmek için, Kahramanmaraş’a hizmetkâr olmak için hazırız. Biz her zaman şunu diyoruz; ‘ Bizim hedefimiz tam demokrasidir.’ Bizim demokrasi hedefimizde Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Sünni ve Alevi hiç fark etmez. Bizim hedefimizde ülke de eşit vatandaşlık ilkesini hâkim kılmaktır. Eşit vatandaşlık, her bir vatandaşımızın, Devletin tüm imkânlarına fırsat eşitliği içerisinde ulaşması demektir. Adalet aynı zamanda fırsat eşitliğidir. Eğitimde, işi girerken ve terfi alırken fırsat eşitliğidir. Onun için biz ne dedik. ‘Mülakatı kaldıracağız’ dedik. ‘Başaralı gençler iktidarın işine gelmediği için mülakatlarda elenmesin diye mülakatı kaldıracağız’ dedik. Bizim elimizdeki imkânlar iktidarın imkânlarıyla yarışamıyor. Ama bizde onlarda olmayan çok daha güçlü bir şey var. Biz haklıyız. Haklı olmanın bize verdiği bir güç var. Biz bu güç ile bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Devlet imkânlarını ne kadar kullanırlarsa kullansınlar. Meşru değil ama kullanıyorlar. Seçim zamanı geldiği zaman devletin imkânlarını kendi partin için kullanamazsın. Onun için başarısız olacaklar, göreceğiz. Çünkü biz sapa sağlam meşru bir zeminde yürüyoruz. Kahramanmaraş il teşkilatımız ve ilçe teşkilatlarımız 2 buçuk yıldır çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Teşkilatlarımız çok zor şartlarda çalışıyor biliyorum. Bugüne dek olduğu gibi, bundan sonra da aynı azimle, aynı tutkuyla, aynı kararlılıkla çalışacaklar. Kurucu İl Başkanı İrfan Karatutlu Milletvekili adayımızdır. Kahramanmaraş’ın sesi ve gücü olacaktır. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz, bir olacağız, beraber olacağız ve başaracağız. Birleşe birleşe Türkiye’yi kazanacağız. Sizden 10 gün sonrası için güçlü bir destek bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Haber: Emrah Özdemir