Andırın’ın kalker kayalıklarında özgün bir şekilde varlığını sürdüren Maraş Başağı, Lamiaceae familyasının en geniş cinslerinden birine ait olup, doğanın eşsiz armağanlarından biri olarak öne çıkıyor. İlk kez 2003 yılında botanik uzmanı Ahmet İlçim tarafından toplanan bu bitki, 2008 yılında bilimsel olarak tanıtılarak literatüre kazandırıldı. Sahip olduğu antibakteriyel özellikler ve geleneksel sağlık faydalarıyla dikkat çeken Maraş Başağı, yalnızca bölgenin biyolojik çeşitliliğine katkı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda halk hekimliğinde de önemli bir yer tutuyor.

SAĞLIK İÇİN DOĞAL BİR KAYNAK

Maraş Başağı’nın özellikle toprak üstü kısımlarından elde edilen uçucu yağlarda, güçlü antibakteriyel özellikler tespit edildi. Geleneksel halk hekimliğinde ise yaprak ve çiçekleri; iştah açıcı, gaz giderici, mide ağrılarını hafifletici ve uyarıcı özellikleriyle biliniyor. Ayrıca bulaşıcı hastalıklardan romatizmaya kadar pek çok rahatsızlıkta kullanıldığı aktarılıyor. Hoş kokusu ve şifa potansiyeli sayesinde hem geçmişte halk arasında kullanılan hem de günümüzde modern tıbbın ilgi odağı haline gelen bitki, uzmanlara göre Sarımsak Dağı’nda da yayılış gösteriyor.

KORUNMASI GEREKİYOR

Uzmanlar, Maraş Başağı’nın korunması gerektiğini vurguluyor. Bu bitkinin hem bölge ekosistemine hem de yerel kültüre katkı sunduğunu belirten uzmanlar, ileride yapılacak bilimsel araştırmalar için de önemli bir kaynak olduğunu ifade ediyor.

Muhabir: MELİKE ALGAN