Haberi geçen hafta içinde MANŞET GAZETESİ’nde okudunuz. “Kahramanmaraş’ın yapamadığını Ümraniye Belediyesi yaptı” başlığı ile duyurduğu haberde, dünya ve Avrupa şampiyonalarında önemli başarılara imza atan milli yüzücümüz, Kahramanmaraşlı Beytullah Eroğlu’nun adı, Ümraniye Belediyesi tarafından yapılan yarı olimpik yüzme havuzuna verilmiş.

Okudum, okudukça düşündüm, düşündükçe de aklıma farklı yorumlar, cin fikirler gelmedi değil.

Ne diyelim!

Helal olsun! Hem Ümraniye Belediyesine, hem de bu onuru hak ettiği için milli yüzücümüz Beytullah Eroğlu’na.

Tabi Ümraniye Belediye Başkanı sayın İsmet Yıldırım’a da…

*

Artık size Beytullah Eroğlu’nu anlatacak değilim uzun uzun. Onu sadece biz değil, Türkiye, hatta Dünya tanıyor.

Anlatacak değilim dedim ama yeni yetme nesil onu tanımaz. Çünkü yüzme sporu ile alakası yok genç neslin. Bir popcu, bir topçu olsaydı Beytullah Eroğlu, şimdi ulusal gazetelerin manşetlerine taşınırdı, gençlerin tövbe tövbe ilahı haline gelirdi.

Ama o ne topçu, ne popçu. Milli yüzücü. Üstelik de engelli…

Doğuştan iki kolu olmayan ve kalça çıkığı sebebiyle bir ayağı diğerinden 12 santim kısa olan hemşehrimiz, Peynirdere köyünden Beytullah Eroğlu, Hilal ve Mustafa Eroğlu çiftinin 4 çocuğundan en büyükleri.

*

Su ile tanıştığı gün zincirlerinden kurtularak sadece Türkiye’de değil, dünya çapında ün kazanmış.

Öyle ki, 2005 yılında, henüz 10 yaşında olmasına rağmen Türkiye şampiyonu olmuş.

Neyse… Uzatmayayım dedim, kendimi tutamadım.

Bu başarılı, o kadar da beyefendi yüzücümüze Ümraniye Belediyesi sahip çıkmış. Diyeceksiniz ki Ümraniye nere, Kahramanmaraş nere…

Olsun!

İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu mezunu sporcumuz, yüz akımız, gururumuz olmuştu.

*

Asıl meseleye gelecek olursam, biz bağrımızdan çıkan, istiklal marşı ile bayrağımızı göndere çektiren, şehrimizi ve ülkemizi tanıtan bu milli yüzücümüze biz sahip çıkamazken, bu onur, bu gurur kala kala Ümraniye Belediyesine mi düşerdi.

Biz de bu şehirde onlarca havuz yaptık, salon yaptık. Eroğlu’nun ismini bunlardan birine veremez miydik? Bu ayıp bize yetmez mi?

Gaziantepliler olsa heykelini dikerlerdi.

Amaaan, biz kendimize sahip çıkamıyoruz ki Beytullah’a sahip çıkalım!

Boşveeerrr! Koy oğlum şuradan bir çiftetelli de havamızı bulalım.

Ooooh, oooh, yandan yandan…