Kahramanmaraş'ın tarihî dokusunu yansıtan, XIX. yüzyıldan kalma geleneksel Türk mesken mimarisinin özgün örneklerini taşıyan evler, yüzyıllar boyunca pek çok doğal afet ve savaşın neden olduğu tahribata rağmen ayakta kalmayı başardı. Bu evler, yüksek avlu duvarlarıyla çevrili, düzgün kesme taştan inşa edilmiş bodrumlar üzerinde yükselerek, geleneksel mimariye özgü estetik ve işlevselliği koruyor.

E5E650D7A3883806D21D88215Ee21Edf

Bodrum katlar, güneş sıcaklığını hafifleten koyu gölgelerin yanı sıra, ahır, mutfak, depo gibi çeşitli fonksiyonel alanları barındırıyor. Evlerin üst katlarında ise harem, selamlık ve odaların bulunduğu, genellikle hafif malzemenin tercih edildiği ince duvarlı yapılar dikkat çekiyor. Zeminler, taş ya da ahşap döşeme ile kaplanmış, evlerin yaşam alanları, iki veya üç yanı açık eyvansı düzenlemeler, balkon ve sofalarla zenginleştirilmiş.

5F805Bec2269A22B80261Fdb

GENİŞ BALKONLAR, CUMBALAR İLE TAMAMLANIYOR

Bu mimari harikaların sokağa ya da avluya bakan yüzleri, güneşin etkisini en iyi şekilde değerlendiren, kışlık gıda ve baharatın kurutulduğu alanlar olarak işlev görüyor. Ayrıca, evler dik meyilli ahşap çatılar ve geniş balkonlar, cumbalar ile tamamlanıyor. Aktar Halil Efendi Evi ve Cemil Çiftaslan Evi gibi yapılar, bu mimari stilin en tipik örnekleri arasında yer alıyor.

Bac148C4Df4D6A78935Dc9652Db7609E

GEÇMİŞLE BUGÜN ARASINDA KÖPRÜ KURMA ÖZELLİĞİ TAŞIYOR

Geleneksel Maraş evleri, XIX. yüzyıl sonlarındaki Ermeni ayaklanmaları, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sırasında yaşanan Fransız ve Ermeni tahribatı, yangınlar ve depremler gibi pek çok zorlukla karşı karşıya kalsa da, bu tarihi mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çabalar devam ediyor. Bu evler, Kahramanmaraş'ın kültürel ve tarihi zenginliğinin yanı sıra, geçmişle bugün arasında köprü kurma özelliği taşıyor.

Editör: Didem Kayabaşı