Whatsapp Image 2025 11 13 At 13.53.54

Kahramanmaraş, sadece doğal güzellikleriyle değil, binlerce yıllık tarihiyle de Anadolu’nun kalbinde özel bir yere sahip. Onikişubat Belediyesi’nin düzenlediği kültürel etkinlikler, bu köklü mirası geleceğe taşımayı amaçlıyor. Bu kapsamda, Onikişubat Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Suçatından Kurucaova’ya Onikişubat’ın Kültürel Mirası” programına konuşmacı olarak katılan Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cevdet Merih Erek, ilçe sınırlarında bulunan kültürel miraslar ile ilgili sunum yaptı. Programa; Onikişubat Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Muhammet Kılıçsallayan ve birim müdürleri de katıldı.

Kültür Ve Sosyal İşler Müdürü Muhammet Kılıçsallayan

KAHRAMANMARAŞ, İNSANLIK TARİHİNİN İLK İZLERİNİ TAŞIYOR

Programın açılış konuşmasını yapan Onikişubat Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Muhammet Kılıçsallayan, şu sözleri kaydetti; “Onikişubat ilçesi, tarih açısından oldukça zengin bir bölge. İlçede birçok önemli kültürel miras ve tarihi değer bulunuyor. Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cevdet Meri Erek hocamız aramızda. Uzun yıllardır Kahramanmaraş’ın Döngel bölgesindeki Direkli Mağarası’nda kazı başkanlığını yapan Cevdet hocamız, yaptığı çalışmalarla bölgedeki insanlık tarihinin ilk izlerini gün yüzüne çıkaran önemli bir bilim insanı olarak tanınıyor. Hocamız artık fahri bir Kahramanmaraşlı. Kendisi hem şehrimizin kültürüne hem de tarihine derinlemesine hakim.”

Prof. Dr. Cevdet Merih Erek

ARAŞTIRMALARA BAŞLADIĞIMDA, ŞEHRE TAMAMEN YABANCIYDIM

Kahramanmaraş’ta 19 yıl boyunca sürdürülen araştırmalar kapsamında, gitmediği köy, görmediği mezra kalmadığını ifade eden Prof. Dr. Cevdet Merih Erek ise, “2006 yılında Kahramanmaraş’taki araştırmalara başladığımda, şehre tamamen yabancıydım. Kimseyi tanımıyordum, kentin hiçbir yerini bilmiyordum. Ancak bir yeri kabul etmek, aslında oradaki insanları sevmekle başlıyor. Nerede yaşadığımız çok da önemli değil; önemli olan, oradaki insanlarla kurduğumuz bağ. Burada geçirdiğim 19 yılın sonunda artık şunu söyleyebilirim: Kahramanmaraş’a kazı yapmaya geldiğimiz gün bizim için çok kıymetli bir gün oluyor. İnsanların yüzü gülüyor, bizim yüzümüz gülüyor. Hasretle sarılıyoruz, kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Yemeklerimizi paylaşıyor, çayımızı içiyor, geceleri uzun sohbetler yapıyoruz. Sanırım yaş ilerledikçe insan daha da duygusallaşıyor. Ayrılık vakti geldiğinde cümleler boğazda düğümleniyor. Ama bu duygu çok güzel bir şey. Bu huzuru ve mutluluğu yaşamak gerçekten kıymetli. İşin bir de hizmet yönü var. Yaptığımız çalışmaların, sevdiğimiz bu insanların yaşadığı bölgeye ve daha geniş bir çevreye katkı sağlamasını bekliyoruz. Kültür, tarih ve arkeoloji üzerine 19 yıl boyunca sürdürdüğümüz araştırmalar kapsamında, Kahramanmaraş’ta neredeyse gitmediğim köy, görmediğim mezra kalmadı.

Whatsapp Image 2025 11 13 At 13.53.54 (1)

KAZI YAPTIK, KÜLTÜRÜ ARAŞTIRDIK, SIRA, TÜM BU BİRİKİMİN NEYE DÖNÜŞECEĞİNİ GÖRMEKTE

Her yerinde bir izim var. Bugün bulunduğum noktaya, yaptıklarım ve yazdıklarımla geldim. Şimdi ise aklımda şu soru var: “Bunca yıllık emeğimiz, Kahramanmaraş insanı için ne ifade etmeli, nasıl bir karşılık bulmalı?” Sonuçta bu çalışmaları devletin imkanlarıyla yürüttük. Artık bundan sonrasında bir geri dönüşün olması gerekiyor. Bunu bir fabrika gibi düşünüyorum: Önce kurulumu, projelendirme süreci, ardından işler hale getirilmesi, kendi kendini finanse etmesi ve sonunda kazandırması gerekir. Biz şimdi o kazandırma aşamasına geçmek istiyoruz. Niyetimiz tamamen bu yönde. Kazı yaptık, kültürü araştırdık… Şimdi sıra, tüm bu birikimin neye dönüşeceğini görmekte” şeklinde konuştu.

Muhabir: Melisa Kazancı