10 Mayıs Psikologlar Günü kapsamında Türk Psikologlar Derneği Kahramanmaraş İl Temsilcisi Klinik Psikolog Sena Fulya Arabacı tarafından kentte farkındalık oluşturmak adına TPD Genel Merkezi’nin yazılı açıklaması paylaşıldı. Türkiye’de psikoloji mesleğinin en köklü temsilcilerinden biri olan Türk Psikologlar Derneği (TPD), yaptığı açıklamada, hem psikologların hem de toplumun psikolojik sağlığının ciddi risk altında olduğunu vurguladı. TPD, psikoloji alanında uzun süredir görmezden gelinen taleplerin artık bir çığ gibi büyüdüğünü ve yasal düzenleme eksikliğinin hasta hakları açısından tehlike oluşturduğunu belirtti. 50 yıla yaklaşan tarihi, 15 bin 199 üyesi ve Türkiye genelinde 29 ilde temsilciliği bulunan TPD, psikologların karşı karşıya kaldığı sorunların sadece meslek mensuplarını değil, toplumun ruh sağlığı hizmetlerine erişimini de doğrudan etkilediğini ifade etti. Dernek, özellikle Sağlık Bakanlığı’nın son açıkladığı 15 bin 342 personel kadrosunda yalnızca 30 psikolog atamasının yer almasını “ciddiyetsizlik” olarak değerlendirdi.
DEVLET PSİKOLOGLARA OLAN İHTİYACI ARTIK GÖRMELİ
TPD Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, son yıllarda yaşanan afetler ve krizler karşısında psikologların toplumun dayanıklılığını artırmak için büyük özveriyle çalıştığını belirterek, sadece 6 Şubat Depremi sonrası 1000’e yakın psikoloğun gönüllü olarak sahada görev aldığını ve 26.168 depremzedeye psiko-sosyal destek sağlandığını hatırlattı. Malkoç, devletin bu desteği artık gönüllülükten çıkarıp kamusal bir sorumluluk haline getirmesi gerektiğini vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 verilerine göre Arjantin’de her 100 bin kişiye 222 psikolog düşerken, Türkiye’de bu rakamın iyimser tahminle 30 olduğunu belirten TPD, bu açığın toplumun ruh sağlığına doğrudan etki ettiğini bildirdi. Psikolojik destek gerektiren çocuk istismarı, kadın cinayetleri, bağımlılık, intiharlar ve afetler gibi durumların giderek arttığına dikkat çeken dernek, başta Sağlık, Aile ve Sosyal Hizmetler, Milli Eğitim ve Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm kamu kurumlarına psikolog atamalarının artırılması çağrısında bulundu.
MESLEK YASASI OLMAMASI HASTA HAKLARINI TEHLİKEYE ATIYOR
Türkiye’de psikologların yasal bir meslek tanımının bulunmaması, hizmet alanlarının ve etik sınırlarının net olmaması, hem psikologlar hem de hizmet alan bireyler için ciddi riskler doğuruyor. TPD, psikolojik hizmetlerde yaşanan yasal boşlukların hasta haklarını zedelediğini belirtti. Prof. Malkoç, birçok ülkede psikologluk mesleğinin yasal çerçeveye oturtulduğunu belirterek “Türkiye’de 40 yıldır bu yasanın çıkması için mücadele ediyoruz. Bilimsel ve kapsayıcı bir meslek yasasının eksikliği, psikologların yetkinliklerini kullanmalarını engelliyor. Bu durum hem meslektaşlarımızın hem de danışanların zararına sonuçlar doğuruyor,” dedi.
SERBEST ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ SORUNLARA KALICI ÇÖZÜM GETİRMİYOR
TPD, kısa süre önce yayımlanan Serbest Çalışma Yönetmeliği’nin psikologlar için önemli bir adım olsa da kapsamının sınırlı ve sorunları geçici çözümlerle örttüğünü ifade etti. Yönetmeliğin yalnızca diplomalarında “Klinik Psikoloji” yazanları kapsaması, diğer yüksek lisans mezunu uzmanların serbest çalışmasının önüne geçiyor. Ayrıca lisans mezunu psikologların yalnızca klinik psikolog yanında çalışabileceğini öngören düzenleme de eleştirilere neden oldu. TPD, kamu kurumlarında bağımsız çalışabilen bu mezunların özelde bu haklarının sınırlandırılmasının çelişkili bir durum olduğunu belirtti. En köklü sorunlardan biri ise 1928 tarihli Tababet Kanunu’ndan bu yana klinik psikologların tanılı hastalarla sadece bir hekim reçetesi doğrultusunda çalışabilmesini zorunlu kılan uygulama. TPD bu yaklaşımın çağın gerisinde kaldığını ve klinik psikologların etik ve bilimsel eğitimlerine uygun olarak kendi terapi planlarını hazırlayabilecek donanıma sahip olduklarını vurguluyor.
EĞİTİMDE NİTELİK SORUNU, MEZUNLAR İÇİN GELECEK KAYGISI
TPD, psikoloji eğitiminin de ciddi bir nitelik sorunu yaşadığını kaydetti. Türkiye genelinde 166 psikoloji bölümünden her yıl yaklaşık 13 bin mezun verildiğini, ancak bu mezunların büyük çoğunluğunun istihdam edilemediğini ya da düşük ücretle çalıştığını belirtti. Üniversitelerde öğretim üyesi yetersizliğine rağmen bölümlerin açıldığını ifade eden Prof. Malkoç, bu durumun öğrencilerin nitelikli eğitim almasını imkânsız hale getirdiğini ve yüksek lisans eğitimi için astronomik ücretlere mahkûm bırakıldıklarını söyledi. YÖK’ün yıllardır psikoloji camiasının taleplerini görmezden geldiğini belirten TPD, kontenjanların azaltılması, akademik kadroların güçlendirilmesi ve lisansüstü programların yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
PSİKOLOGLAR TOPLUM İÇİN NE TALEP EDİYOR?
TPD, açıklamasında 9 maddede özetlediği taleplerle mesleğin yasal güvence altına alınmasını ve toplumun ruh sağlığına yatırım yapılmasını istedi. Bu talepler arasında psikologlar için Meslek Yasası çıkarılması, serbest çalışma koşullarının adil hale getirilmesi, klinik psikologların yetkinliklerinin tanınması, eğitim kalitesinin artırılması ve meslek odası kurulması gibi kritik başlıklar yer aldı. TPD, 10 Mayıs Psikologlar Günü vesilesiyle yaptığı çağrıda, “Bu mücadele yalnızca psikologlar için değil, sağlıklı ve üretken bir toplum içindir. Yetkilileri psikolojik sağlık hizmetlerini görmeye, psikologlara yasal statü tanımaya ve kamuya düşen sorumluluğu yerine getirmeye davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi.