50 yıldır Çarıkçılık mesleğinin içerisinde yer alan 57 yaşındaki Hüseyin Kopar, Kahramanmaraş’ın değerlerinden Osmanlı Çarıklarının tanıtımının yapılmamasına sitem etti. 5 kuşaktır, çarıkçılık yapan Kopar ailesi, geçtiğimiz yıllarda çekilen Truva, Yüzüklerin Efendisi, Avatar, Boleyn kızı, Kral 8. Henry gibi dünyaca ünlü dönem filmlerine çarık tedarik etti. Kopar ailesi, son olarak TRT 1’de yayınlanan “Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı” dizisine çizme üretmişti. Yaptıkları işi dünyada sadece kendilerinin yapabildiğini belirten Hüseyin Kopar, gazetemize açıklamalarda bulundu. Kopar, “Dünyada bu işi yapabilen sadece biz varız ama bırakın dünyayı, bırakın Türkiye’yi, Kahramanmaraş’ta bile bu işi yaptığımız bilen ve Osmanlı Çarığının bu şehre ait olduğunu bilen yok. Biz, tanıtım konusunda ağzımızla kuş tutsak boş. Gerekli merciler sorumluluk almalı, herkes elini taşına altına koymalı” diye konuştu.IMG_9984-2

KÂĞIT ÜSTÜNDE TANITIYORUZ!

Çarıkçı Hüseyin Kopar, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Tanıtım konusu bu şehrin kanayan yarasıdır. Kahramanmaraş’ın tanıtımı konusunda öncelikle olarak belediyeler ve sivil toplum kuruluşları bu işe önem göstermesi lazım. Kahramanmaraş’ta genel olarak tanıtıma önem verilmiyor, bu konudan mustarip olan sadece biz değiliz. Bugün şehirler, coğrafi işaret belgesi alabilmek için çok meşakkatli bir süreçten geçerken Kahramanmaraş Osmanlı Çarıklarının coğrafi işaret belgesini alması büyük bir başarıdır. Ancak biz bu çarığı ve bu memleketi istediğimiz şekilde tanıtamıyoruz. Biz, Kahramanmaraş'ı sadece kâğıt üstünde tanıtıyoruz. Bu da yeterli olmuyor çünkü insanlar görsel bir şeyler istiyor, görmek istiyorlar. Dünyada bu işi, bu tür ayakkabıları tamamen el dikişi olarak hazırlayan bizden başka kimse yok. Üretmiş olduğumuz çizmeler denizde de giyilebiliyor, çünkü kullandığımız deri tamamen meşe palamudu yapraklarıyla üretilmiş bir deri. Hayvansal yağ ile yağlandığı için hiçbir şekilde sudan ve çamurdan etkilenmiyor.IMG_9974-1

KAHRAMANMARAŞ’I SİNEMA SEKTÖRÜNDE DUYURMAYA ÇALIŞTIK

Babam Alâeddin Kopar, 1975 yılında bu Amerika'da çekilen Büyük İskender filmi için Türkiye’ye gelen bir kostüm tasarımcısı, İstanbul Kapalıçarşı'daki bir ustadan babamın adresini alarak Kahramanmaraş'a geliyor. O zaman da babam Fevzi Paşa Mahallesi'nde evin altında küçük bir yerde çalışıyordu. Kostüm tasarımcı Kahramanmaraş’a geldi ve babam ile irtibat kurdu ve bizler ilk olarak Büyük İskender filmi ile sinemaya açıldık. Ben askerden geldikten sonra da bu işin yurt dışı pazarlamasını üstlendim, Amerika olsun, İngiltere olsun, Avrupa'nın birçok yerlerinde tiyatrolarla irtibat kurdum ve yurtdışındaki işlerimizi daha da genişlettik. Bu şekilde Kahramanmaraş ismini ve ismimizi elimizden geldiği kadar sinema sektöründe duyurmaya çalıştık. Sonrasında; Fetih 1453, Truva, Yüzüklerin Efendisi, Avatar, Boleyn kızı, Kral 8. Henry gibi dünyaca ünlü dönem filmlerine çarık yaptık.IMG_0029-1

KÜLTÜR ÇARŞISI YAPILMALI

Belediyelerin dükkânları var, belediyelerin el sanatlarıyla ilgili iş yapan ustalara işletmelere bu dükkânları cüzi rakamlara kiralaması lazım. Bu bahsettiğim çarşıdaki dükkânlar manifaturacılar tarafından depo olarak kullanılıyor. Turist, o dükkânların önünden geçerken bizlerde böyle aralardayız. Bu turistler bizleri nasıl bulacak? Bulamıyor. Ondan sonra da tanıtımda geri kalıyoruz. Kahramanmaraş’a değer katan ve şehrin tanıtımına katkı sağlayabilecek bizim gibi işletmelerin çarşının göbeğinde bir mağazası olsa çok iyi olur. Çarşıda bir bölge belirlense ve o bölgede kültür çarşısı gibi bir yer olmalı. Bakırcılar, Çarıkçılar, Biberciler orada toplansa turistte oraya gider ve kısa bir zaman içerisinde Kahramanmaraş’ın tüm değerlerini bir arada görür. Biz, bunu önce ki dönem Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Fatih Erkoç’a söylemiştik. Sorun başkanda değil başkanın elinin altındaki adamlarla ilgili sıkıntı var. Başkanların ellerinin altındaki adamlar vizyonsuz, tabi ki başkan her şeye yetişemez.” 

Haber: Alpaslan Oğuz Davut

Editör: Didem Kayabaşı