Özellikle Haziran ayından itibaren tüm yurdu etkisi altına alan ve etkisini gün geçtikçe artıran sıcak hava vatandaşı çaresiz bırakıyor. Gün içerisinde iş yerinde veya evinde klimaya bağımlı hale gelen vatandaş, serinleyecek doğal bir ortam arıyor. Afrika sıcakları diye nitelendirilen sıcak havalarda mesaisi olanlar sıcağa fazlasıyla maruz kalırken, bu süreçte halk arasında güneş çarpması diye tabir edilen vakaların sayısı da son zamanlarda bir hayli arttı. Gelinen noktada KSÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ünal Öztürk ile Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Yılmaz İnanç güneş çarpmasının olumsuz etkileriyle ilgili bilgi verdi.

GÜNEŞ ÇARMASI DEDİĞİMİZ OLAY ASLINDA HİPERTERMİ
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ünal Öztürk, güneş çarpmasıyla ilgili konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Sıcaktan en çok etkilenen gruplar genelde bebekler, çocuklar, yaşlı insanlar ve kronik rahatsızlığı bulunan kişiler. Güneş çarpması dediğimiz olayda biliyorsunuz insanların belli bir vücut sıcaklıkları vardır. Bu vücut sıcaklığının belli bir ısının altına düşmesine biz hipotermi diyoruz. Vücut sıcaklığının daha fazla artmasına da hipertermi diyoruz. Aslında halk dilinde sıcak çarpması olarak bildiğimiz olay. Tabii bunları kolaylaştıran sebeplerde vardır. Biz sıcaklardan klimalı ortamlarla, üzerimizdeki kıyafetleri daha hafif giyerek korunmaya çalışıyoruz. En önemli şeylerden birisi de aşırı miktarda sıvı tüketiyoruz. Bu sıvı su olabileceği gibi çeşitli meşrubatlarda olabilir.

KRONİK HASTALAR DİKKAT
Özellikle ileri yaş gurubunda hiper tansiyonu olan hastalar, daha önce kalp rahatsızlığı olan hastalar, bu hastalıklara bağlı olarak ta kullandığımız ilaçlar dahi sıcakları etkileyebiliyor. Bu ilaçların yan etkilerini de daha fazla görmemize sebebiyet verebiliyor. Bunun için belli hasta gruplarında özellikle yazın insanlarımız hekime gitmeyi aksatabiliyorlar. Buna bağlı olarak havaların sıcak gitmesiyle de ilgili olarak kullandığı ilaçların yan etkilerini daha fazla görebiliyorlar ve bize başvurduklarında geç kalmış da olabiliyorlar. Havaların çok sıcak olduğu dönemlerde kardiyovasküler hastalığı olan ileri yaştaki doktorlarına daha fazla müracaat etmelerini, ilaç dozlarının ayarlanması, ileride olabilecek negatif sağlık yan etkilerini azaltmasında faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Özellikle tansiyon hastalığı olanlar, kalp yetmezliği olanlar, sıcak dönemlerde çok daha fazla etkileniyorlar. Kalp yetmezliği olan hastaların beslenmesinden tutun kullandığı ilaçlara kadar çok sıkı kontrol edilmesi gerekiyor. Güneşin aktif olduğu dönem dediğimiz 10:00’dan 15:00’a kadar olan bölümde kesinlikle dışarıya çıkmasınlar. Mümkün olduğu kadar aza indirgesinler.

ÇOCUKLARI GÜNEŞTEN KORUMAMIZ GEREKİYOR
Tabii birde çocuklar var. Biliyorsunuz çocuklarımız yaz döneminde oyuna çok düşkün oluyorlar. Oyunlardaki hareketle çocuklardaki sıvı kaybı çok daha fazla oluyor. Birde çocuklar kontrol edilemezse sıcak, soğuk aramazlar. Kendilerini oyun alanlarına atıp, aşırı hareketten dolayı hem vücut ısılarını arttırırlar hem de sıvı miktarını düşünmedikleri içinde sıkıntı yaşayabilirler.

AŞIRI SICAKLAR KALP KRİZİNİ TETİKLEYEBİLİYOR
Aşırı sıcaklar kalp krizini tetikleyebiliyor. Kardiyovasküler sistemimiz aslında sıvıdan oluşuyor. Bu sıvının belli bir oranda akışkan olması gerekiyor. Bizi verdiğimiz kalp ilaçlarının birçoğu kalbi sulandırmak için. Yani amaç pıhtılaşmayı engellemek. Aşırı sıcaklarda yeteri kadar sıvı tüketimimiz olmadığı zaman kanımızın pıhtılaşmaya eğilimi artar. Buna bağlı olarak kanın akışkanlığı zayıflayabilir ve özellikle risk grubu hastalarda bu akışkanlığı iyice bozarak, krizin bir tetikleyicisi olabilirler. Kullandığımız bazı ilaçlar bizim vücuttan sıvı kaybetmemize neden olabiliyor. Özellikle kalp yetmezliğinde kullanılan idrar söktürücü ilaçlarımız vardır. Bu alınacak ilaçların vücudun ihtiyacına göre ayarlanması lazım. Yazın bu ihtiyaç çok daha azalacağı için hastalarımız eski dozlarla bu ilaçları kullanırlarsa böbreklerinde ciddi bozulmalara neden olabilir.”

AŞIRI SICAKLAR NÖROLOJİK HASTALIKLARA NEDEN OLABİLİR
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Yılmaz İnanç, konuşmasında şunları kaydetti: “Sıcaklar çeşitli yollarla beynin gerek beyin hücrelerinin fonksiyonel olarak bundan etkilenmesi yâda sekonder yollara bağlı olarak nörolojik hastalıklara neden olmakta. Özellikle Serebrovasküler hastalık dediğimiz beyin kanaması, damar tıkanıklığı gibi durumlar, aşırı tansiyon yükselmesi buna bağlı olarak ta kalp ritim bozulmasıyla felç tablosuyla karşımıza gelebilmektedir. İkinci grup hastalarımız bizim Demans, Alzheimer hastalarımızda genelde aşırı sıcaklara bağlı olarak aşırı sıvı kaybı, beslenme problemi gibi durumlara bağlı olarak ta bu hastaların klinik tablolarda kötüleşme görebilmekteyiz.

MİGREN HASTALARI DİKKAT
Yine epilepsi hastalarında sıcaklara bağlı olarak gerek sıvı kaybı gerek uyku düzen bozukluğu yaşam kalitesinin bozulmasına bağlı olarak ta bu hastalarda nöbet aktivitesinde artma olabiliyor. Bu hastalarımız özellikle uyku düzenlerini sağlayıcı gerekli tedbirleri alması, aşırı sıcaklardan uzak durmasını önermekteyiz. Migren yine hastalarımızın uyku kalitesinin bozulmasına bağlı olarak toplumda çok sık rastladığımız baş ağrısı tipi olan migren ataklarını, sıcak dönemlerde biraz daha sık görebiliriz. Uyku düzensizliği hastanın aynı zamanda kişinin ruhsal durumunu da etkileyerek, aşırı stresli biri haline dönüşmesine, buna bağlı olarak ta yine ağrı ataklarının sıklaşmasına neden olmakta.

BEYİN KANAMASI VAKASI OLABİLİR
Bu grup hastalarda yine uyku düzeninin sağlanması, aşırı sıcaklardan uzak durması ve bol sıvı almasını öneriyoruz. Diğer hasta grubumuz özellikle son dönemde artan MS hastaları. Ms hastalarının genel özelliği sıcak ortamda hastanın şikâyetlerinde artma gözleniyor. Özellikle bu grup hastaların sauna gibi sıcak ortamlara gitmemesini öneriyoruz. Yine sıcak ortamlarda bu hastaların bulanık görme, uyuşma gibi şikâyetlerinde artma gözlemlenebiliyor. Hastanın tansiyonu çok ileri boyuta yükselirse normal değerleri kat kat yükseldiği zaman beyin kanaması vakası olabilir.”

Haber: Emre Akkış

Muhabir: Mahmut Beyaz