Avrupa Birliği tarafından desteklenen İstihdam için Mesleki Eğitim Programı (İMEP), Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ve TESK işbirliğinde Expertise France ve EDUSER uygulama ortaklığında 12 ilde 36 mesleki eğitim kurumu iş birliğinde yürütülüyor. Koruma altındaki Suriyeli ve Türk vatandaşların kaliteli mesleki eğitim yoluyla istihdamının artılımasın ve dolaylı olarak yıllardır ustaların dert yandığı çırak bulamama sorunun çözülmesi amacıyla gerçekleştirilen program içerisinde Kahramanmaraş’ta yer alırken, bu çerçevede İMEP İl Temsilcisi Gül Ayşe Yetmez ve projenin ortaklarından Kahramanmaraş Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nin temsilcisi Mehmet Geçkil, programın misyonunu ve hedefini MADO evinde düzenledikleri basın toplantısıyla anlattı. Toplantıda Gül Ayşe Yetmez, Kahramanmaraş’ta yüzlerce işletmenin çırak ihtiyacını bu sistemle karşılandığını belirtti.
BÜTÇESİ 33 MİLYON EURO
İMEP İl Temsilcisi Gül Ayşe Yetmez, konuşmasında şunları söyledi: “İMEP programı Avrupa Birliği fonları tarafından desteklenen bütçesi 33 milyon Euro’yu bulan Türkiye’de 12 ilde 36 merkezde uygulanan çok kapsamlı bir program. Biz bu programla koruma altındaki Suriyeli ve Türk vatandaşlarımız kaliteli mesleki eğitim yoluyla istihdamın artırılmasını sağlıyoruz. Bu programla işletmelere ulaşıyoruz, çırak konumundaki arkadaşlarımızı, çocuklarımızı sistemde kaydedip daha sonra okula öğrenci olarak nasıl alabiliriz onun yollarını arıyoruz. Bir başka faaliyetimiz, usta öğreticileri ve ustaları bir araya getirerek onlara Z kuşağı çıraklık eğitimi ve çıraklık eğitiminin aşamalarını anlattığımız programları yapıyoruz. Bir başka faaliyet alanımız e-yaygın yoluyla oryantasyon niteliğinde sayılacak kurslar açıyoruz.
ESNAF SANATKÂRLARA BAĞLI VE ÇIRAK YETİŞTİREN İŞLETMELERE HİBELERE BAŞLAYACAĞIZ
Bu kurslara devam eden kursiyerlerimizi iş eşleştirmeleri sonucunda çeşitli işletmelere yerleştirip yine çırak eğitim merkezine getiriyoruz, kaydediyoruz. Bir başka faaliyetimiz sosyal uyum kapsamında özellikle çırak öğrencilerimiz ve aileleri için çeşitli ortamlar oluşturarak onların sosyalleşmelerini sağlıyoruz. Bir başka faaliyetimiz yakın zamanda faaliyeti girecek; esnaf sanatkârlara bağlı ve çırak yetiştiren işletmelere hibelere başlayacağız ve bu Türkiye’de bir ilk. Bir hibe programının hibesiyle işletmeleri destekleyeceğiz. Yine bir başka faaliyetimiz; özellikle toplum temelli çalışmalar yapmamız, ilköğretim okullarında ve çağrıldığımız her yerde mesleki eğitimi tanıtarak çocuklarımızın mesleki eğitime yönlendirilmesini istiyoruz. Kırmızıçizgimiz çocuk işçiliğidir. Özellikle çocuk işçiliğiyle mücadelede il istihdam kurullarında söz alarak bu konunun önemine binaen çeşitli sunumlar da yapmaktayız. Bir kırmızıçizgimiz de cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak için yapılan çalışmalar ve bunlara destek vermek.
BİZ 1,5 YIL ÖNCE BU YOLA ÇIKTIK
Biz 1,5 yıl önce bu yola çıktık, program her ne kadar 2020’de başlamış olsa da pandemi dolayısıyla 1 senelik gecikmeyle başladık. Burada bizim birlikte çalıştığımız kurum yeni adıyla Dulkadiroğlu Mesleki Eğitim Merkezi. Ben bu okula gittim tabii okul yoktu, senelik kayıt 300 küsur öğrenci var. Fakat çok cevval müdürü ve ekibi var. Ve ondan daha cevval müdürlük düzeyinde milli eğitim camiasıyla karşılaştım. İlk etapta ne yapabiliriz dedik: oturdukları binayı biraz tadil ettik. Fakat biz mesleki eğitimi tanıttıkça okulun nüfusu çok fazla artmaya başladık. Bir ara o 300 öğrenci 3 bin öğrenciye çıktı. Sonra Milli Eğitim İl Müdürümüz, Mehmet Geçkil sayesinde Esnaf ve Sanatkârlar teşkilatı, basından arkadaşlarımızın ve okul aile birliğimizin katkılarıyla yeni bir bina aldık.
MESLEK MAALESEF TOPLUMUMUZUN KANAYAN YARASI
Adam olmak için önce gereken şey meslek sahibi olmaktır, mesleğiniz yoksa zaten adam değilsiniz. Birçok gencimizi maalesef üniversitede kaybediyoruz. Bir sürü zeki gencimizi de bir sürü icat yapabilecekken tıp fakültesine gönderiyoruz. Meslek maalesef toplumumuzun kanayan yarası. Her çocuk üniversite okumak zorunda değil, gitmesin de zaten. Ama her çocuk ileride kendi geçimini sağlayacak bir mesleğe sahip olmak zorunda. Bakın 10 yıl önce KPSS dediğimiz sınava yaklaşık 600-700 bin kişi girerken bugün 6-7 milyon kişi giriyor ve bu hızla artıyor. KPSS’ye girmek ne demek: Bir üniversite bitirmişsindir ya da bir Yüksekokul bitirmişsindir, aldığın mesleki eğitimi yerine getirebilmek için devlette bir kapı arıyorsun demektir. Yani devlet memurluğu yapma isteğidir. Fakat takdir edersiniz ki hükümeti sevin sevmeyin ya da saygı duyun duymayın ben bu noktada duyuyorum, onun da bir kapasitesi vardır. Yani devlet her üniversite mezununa iş vermek zorunda değildir. İş alanları açmak zorundadır o başka mevzu ama devlet memuru yapmak zorunda değildir.
BU ŞEHİRDE HADDİNDEN FAZLA NORMAL LİSE, ANADOLU LİSESİ VE MAALESEF MESLEK LİSESİ VAR
Bir çocuk illa üniversite okuyacak diye bir kural yok. Bunu kabul edin ve çocuğunuzun yeteneklerine göre onun mesleki gelişimine müsaade edin. Mesleği Eğitim Merkezinde görüyorum birçok çocuk o kadar zekiler ki. Örneğin; okul çok sıcak olmuyor diye klima sistemini kapatıyoruz, kendi telefonundan klima sisteminin ana bilgisayarına girip odaların tekrar soğutulmasını sağlıyor. Bakın meslek lisesi de demiyorum: Mesleki Eğitim Merkezi diyorum. Bu şehirde haddinden fazla normal lise, Anadolu lisesi ve maalesef meslek lisesi var.
MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİNE GİDEN BİR ÖĞRENCİMİZİN YÜZDE 98 İSTİHDAMA KATILDIĞINI GÖZLEMLİYORUZ
Meslek liselerden mezun olup istihdama katılma oranına bakın bir de geri dönün bakın Mesleki Eğitim Merkezi dediğimiz Çıraklık Eğitim Merkezlerindeki istihdam oranlarına bakın. Mesleki Eğitim Merkezine giden bir öğrencimizin okuldan mezun olduktan sonra yüzde 98 istihdama katıldığını gözlemliyoruz. Üstelik yeni yasayla birlikte Mesleki Eğitim Merkezleri de artık birer örgün eğitim kurumu oldu. Lise diploması veriyor, ustalık belgesi veriyor, iş yeri açma, çalışma ruhsat belgesi veriyor. Bu artık çıraklık eğitim merkezine giden arkadaşlarımız da eğer isterlerse üniversite sınavlarına girebilir. Bütün meslek liseleri artık Mesleki Eğitim Programlarını da açmaya başladı. İlimizde bulunan bütün meslek liselerinde artık çıraklık eğitim programı da var. Çıraklık eğitim sisteminde çocuk haftada 1 gün okula gider kalan günlerde ustasının yanında işi öğrenir.”
HEP ŞİKÂYETİMİZ BUYDU, YILLARCA DA BU ŞİKÂYETİ DEVAM ETTİRDİK
Kahramanmaraş Sandalyeciler Döşemeciler Oymacılar Kereste İmal ve Satıcıları Odası Başkanı Mehmet Geçkil, ise programın esnaf açısından öneminden bahsetti. Geçmişten bugüne kadar konuşulan tek şey vardı: Artık meslek adam yetişmiyor, çırak yetişmiyor arkamızdan gelen yok. Hep şikâyetimiz buydu, yıllarca da bu şikâyeti devam ettirdik. Ama gördük ki bir ateşleme olduğunda, taşın altına elimizi birazda bizler koyduğumuzda bazı şeylerin dengesi ve yeri değişebiliyormuş. Biz 1,5 yıldır bu projede bunu anladık. Üniversitede birçok mühendislik var, birçok dal var ama dışarıya çıktığında maalesef hayatta bunun karşılığı yok. Bunlar için hazırlanmış herhangi bir iş yok ya da buna benzer şeylerle karşılaşıyoruz.
BİZİM İMEP İLE BU PROJESİYLE KAHRAMANMARAŞ’A CİDDİ ŞEYLER TAŞIDIK, GETİRDİK
Şimdi mesleki eğitimin en büyük özelliği şu: Daha önceleri biz çırak çalıştırmaya korkardık, işçi çalıştırmaya korkardık, neden? İşte bir sigortacı gelir, bir maliyeci gelir biz bunun altından kalkamayız düşüncesiyle. Biz bu proje sayesinde en büyük korkuyu yenmiş olduk. Şimdi biz çırağı alıyoruz, öylede güzel bir özelliği var ki haftada bir gün okula gidecek, ortaokulu mezunu olduğunda bir lise diploması olacak, ustalık belgesi olacak ve dükkân açma yetkisine sahip olacak. Yani üniversiteden biz bir işsiz ordusu doğururken bugün meslek okullarından bir patron doğacak. Bugün mesleki okuldan çıkan öğrenci çok rahat iş imkânı olan iş imkânı olmasa bile kendi işini kurabileceği ciddi destekler almış olacak. Bu da bizi çok sevindirdi. Bizim İMEP ile bu projesiyle Kahramanmaraş’a ciddi şeyler taşıdık, getirdik.”
Program sonunda ise basın mensuplarına ‘İş Yerlerindeki Yöneticilere/Ustalara/ Usta Öğreticilere Yönelik Kapasite Geliştirme Eğitimi’ katılım sertifikası verilirken toplantı, toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
Haber: Abdulsamet İspir