Anadolu’nun binlerce yıllık kadim geleneklerinden biri olan “şifa ocakları”, özellikle Kahramanmaraş ve çevresinde hala halk inançlarının önemli bir parçası olarak varlığını sürdürüyor. Tıbbın sınırlı olduğu dönemlerde insanların umut kapısı olan bu ocaklar, günümüzde de bazı vatandaşlar tarafından tercih ediliyor. Şifa ocakları, herhangi bir akademik eğitim almadan, mistik bir yolla nesilden nesile aktarılan “el verme” geleneğiyle varlığını koruyan yapılar. Bu kişiler “ocaklı” olarak anılıyor ve evlerine “ocak” deniyor. Ocaklılar, kendilerine has yöntemlerle temre, nazar, sarılık, felç, al basması gibi rahatsızlıkları tedavi ettiklerine inanılıyor. Halk arasında özellikle “Al ocağı” gibi adlarla bilinen bu yerler, bazı hastalıkların nedeninin doğaüstü güçler ya da kutsal alanlara saygısızlık gibi sebeplerle oluştuğuna dair inançlara dayanıyor.

DEĞİŞİK RİTÜELLER UYGULANIYOR

Kahramanmaraş ve çevresinde; Temra, Siğil, Nazar, Değnik, Sarılık, Kırk Basması gibi hastalıklarla ilişkilendirilen Barutçular, Türkoğlu Cinahmetler, Şirin Ali, Payamlıbağ Musolar gibi birçok ocak ismi halk arasında biliniyor. Her ocak, kendi yöntemini kullanıyor. Kimi okuma, kimi yazma, kimi de bitkisel karışımlarla şifa sunarken; bazı ocaklarda kurşun dökme, köz saydırma, dil altı çizme gibi ritüeller uygulanıyor.

ŞİFA OCAKLARI, GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ANADOLU’NUN RUHANİ MİRASINI TAŞIYOR

Toplumda şifa ocaklarına inanmanın ve saygı göstermenin önemli bir şart olduğu da vurgulanıyor. Ocağa saygısızlık edenlerin cezalandırılabileceğine veya bir gün ocağa muhtaç kalabileceğine inanılıyor. Bu yüzden geleneksel uygulamalara karşı özenli bir tutum sergileniyor. Her ne kadar modern tıbbın gelişmesi ve halkın eğitim seviyesinin artması nedeniyle şifa ocaklarına olan ilgi azalmış olsa da, özellikle bazı kronik ve çözümsüz hastalıklar karşısında bu ocaklara eğitimli kişilerin dahi başvurduğu biliniyor. Geçmişten günümüze Anadolu’nun ruhani mirasını taşıyan şifa ocakları, tıbbın dışında başka bir umut arayanlar için hâlâ bir adres olmayı sürdürüyor.

Muhabir: Melisa Türkmen