Kahramanmaraş’ta basınla buluşan Eğitim-Bir-Sen ile Memur-Sen Şube Başkanı Mehmet Çetin ve şube temsilcileri kentin eğitim ayağının güçlenmesi adına bazı çağrılarda bulundu. Hem Türkiye genelinde hem de Kahramanmaraş özelinde eğitim çatısı altında çeşitli mücadeleler veren Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, yaşanan sorunlara ürettikleri çözümleri aktardı. Başkan Çetin; 2025-2026 eğitim-öğretim yılında öncelikli beklentilerini “mali hakların güçlendirilmesi, öğretmen açığının kadrolu atamalarla kapatılması, ek ders ücretlerinin artırılması ve yönetici atamalarında liyakat” olarak sıraladı. Deprem bölgesindeki eğitim sorunlarına da kalıcı çözüm çağrısı yaptı.
SORUNLARIN EN KISA SÜREDE ÇÖZÜME ULAŞACAĞINA İNANIYORUZ
Eğitim- Bir- Sen ve Memur- Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı Mehmet Çetin toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı; “2025-2026 eğitim-öğretim yılı, 9 Eylül itibarıyla başladı. Ülkemizde 18 milyon öğrenci, 1 milyon eğitim çalışanı iş başı yaptı. Kahramanmaraş’ımızda da bin 115 kurumda, 10 bin 427 derslikte 17 bin 689 eğitim çalışanı eğitim-öğretime başladı. İnşallah bu dönem, diğer dönemlerden daha farklı olarak Kahramanmaraş’ın eğitimde yüzünün güldüğü bir dönem olur. Eğitim-öğretimi etkileyen en önemli şey, eğitimcilerin huzurlu bir ortamda çalışması ve katkı sunmasıdır. O yüzden de eğitim çalışanlarının haklı taleplerinin bir yılda bir gün değil, her gün dile getirilmesi ve bunlara çözüm üretilmesi, eğitimin kalitesi açısından ve eğitim çalışanlarının alın teri açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz.
MALİ HAKLAR BİR AN ÖNCE ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALI
Hem ilimizde hem de ülke genelinde eğitim çalışanlarının çözülmesi gereken birkaç sorun maddesi var. Birincisi, eğitim çalışanlarının mali hakları kesinlikle iyileştirilmelidir. Çünkü enflasyonist ortamda alım gücünün azaldığı, ekonomik şartların zorlaştığı, sabit gelirlerle yaşamanın zorlaştığı bir dönemdeyiz. Eğitim çalışanlarının kayıpları bir an önce telafi edilmeli. 8. dönem toplu sözleşmede teklif ettiğimiz, hem taban aylığına zam hem de diğer mali haklar bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır.
ÖĞRETMEN AÇIĞI SORUNU SON BULMALI
Türkiye’de yaklaşık 100 bin 500 öğretmen açığı var. Bunların bir kısmı ücretli öğretmenlik, bir kısmı sözleşmeli öğretmenlikle telafi ediliyor. Ama biz Eğitim-Bir-Sen, Memur-Sen olarak “öğretmenin sözleşmelisi, ücretlisi olmaz” diyoruz. Her zaman kadrolu öğretmenden yana tavrımızı koyuyoruz. Biz, bir an önce oralara kadrolu öğretmenlerin atanması taraftarıyız. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, hükümete her zaman şu teklifi yapmıştır: Sözleşmeli öğretmen tutmanın sebebi, dezavantajlı bölgelerde onları üç yıl zorunlu çalıştırmaktır. Ama bizim teklifimiz, dezavantajlı bölgelerde çalışan öğretmenlere hem mali haklar yönünden hem de puan hakları yönünden avantaj sağlandığında, bu sorun kendiliğinden çözülmüş olacaktır. O yüzden bu bölgeleri kalıcı hale getirmek için cazip hale getirmemiz lazım.
YER DEĞİŞİKLİĞİ TALEPLERİ
Öğretmenlerimiz ya da eğitim çalışanlarımızın talepleri mutlaka karşılanmalıdır. Öğretmenlerimiz yıl içinde devamlı tayin istemek zorunda kalıyor. Ama teknolojik imkanlar doğrultusunda belli bir kaliteye ulaşıldığında, öğretmenlerin hem yer değişikliği süreci zamana yayılmış olacak hem de toplu değişiklik yapılmadığı için eğitim kalitesi artmış olacaktır. Bununla birlikte öğretmenlerin bölge arasındaki adaletsiz dağılım sorunu çözülmelidir. Adaletli bir şekilde hem tecrübeli hem de genç öğretmenlerin harmanlandığı bir sistem olursa, teknolojiyle birlikte bu sorun ortadan kalkmış olacaktır.
EĞİTİM KURUMLARI YÖNETİCİLİĞİ PROFESYONEL BİR MESLEK HALİNE GELMELİDİR
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak tavrımız şudur; her zaman liyakatten yanayız, her zaman adaletten yanayız. O yüzden eğitim çalışanlarının yazılı sınava dayalı puanla, nesnel kriterlerle yöneticilerin seçilmesi ve yöneticiliğin profesyonel hale kavuşturulması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü hem idarecilerimizin okulda çalışıp hem de derslere girmesi, derslerde aksamalara sebep oluyor. O yüzden bu iş profesyonel olarak ama sınav ve liyakate dayalı kriterlerle yapılmalıdır.
ÜCRET DENGESİZLİĞİ GİDERİLMELİ, DERS ÜCRETLERİ ARTIRILMALIDIR
Şu anda ek ders ücretleri ekonomik koşullar karşısında çok düşük kalmıştır. 8. dönem toplu sözleşmede bunun iki katına çıkarılmasını teklif ettik ama gerçekleşmedi. Ayrıca sınıf öğretmenlerimizin, branş öğretmenlerimizin ve meslek öğretmenlerimizin maaş karşılığı girdiği dersler farklılık göstermektedir. Bunların düzenlenerek adalet sağlanması gerekiyor. Ek ders ücretinin de kesinlikle en az iki katına çıkarılması gerekiyor.
NORM FAZLASI ÖĞRETMENLERİN MAĞDURİYETLERİNİN GİDERİLMESİ
Geçen yıl başladığımızda Kahramanmaraş’ımızda da 983 öğretmenimiz norm fazlasıydı. Kahramanmaraş’ımızda yaptığımız çalışmalarda, bu öğretmenlerin ailevi veya sağlık sebeplerinden dolayı bu duruma düştüğünü gördük. Bunların mağduriyetlerinin en aza indirilmesi için çalışmalar yaptık. Geçen yıl il içinde gidiş-geliş yapılacak yerlerde bir resen atama takvimi gerçekleşti. Ağustos ayı itibarıyla tekrar resen atama takvimi güncellendi. Türkiye’nin her tarafında bu işlem uygulanmaya başlandı. Ama biz burada her zaman eğitim çalışanlarının yanındayız. Sadece üyelerimizin değil, tüm emekçilerin yanında olduğumuzu gösterdik.
ÖĞRETMENLERİMİZİN MAĞDUR OLMAMASI İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ
Kahramanmaraş’ımızda diğer illerde olmayan bir çözüm ürettik. Merkezde özel eğitim açığı vardı, öğretmenimiz fazlaydı. Uzak yerlerde ise öğretmen açığımız vardı. Bu öğretmenlerimizi dilekçeyle, kurs almaları karşılığında, merkezdeki özel eğitim sınıflarında bir yıl geçici görevlendirme yapabileceğimizi söyledik. İki gün içinde müracaat çağrısı yaptık. Bu durumda müracaat eden tüm norm fazlası öğretmenler resen atamadan çıkarıldı. Son zamanda Kahramanmaraş’ımızda 340 öğretmenimiz norm fazlasıydı. 90 tanesi tercihleri doğrultusunda gitti. Dilekçe verenlerden sonra sadece 15-16 öğretmenimiz resen atamaya tabi tutuldu. Tabii bizim için bu rakam da büyük. Norm fazlası öğretmenlerimizin şu anda bölge normları üzerinde bir çalışma yapılıyor. Daha sonra norm kadro güncellenmesi yapılacak. Öğretmenlerimizin mağdur olmaması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
MUTLAKA GÖREVDE YÜKSELME SINAVI YAPILMALIDIR
Eğitim-öğretim hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına ödenmesi gerekiyor. Bu, yıllardır her toplu sözleşmede dile getirdiğimiz bir konudur. Biz, Milli Eğitim çalışanlarının tümüne bu ödeneğin verilmesi için mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Bir diğer konu, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarıdır. Yetkili sendika olarak hükümetle yaptığımız anlaşmaya göre, her iki yılda bir görevde yükselme sınavı yapılması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde mutlaka görevde yükselme sınavı yapılmalıdır.
MEMUR, HİZMETLİ VE ÇALIŞANLARIN MALİ VE SOSYAL HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR
Son toplu sözleşmede 58 kazanım elde ettik. Bunlar; memurlar, hizmetliler, avukatlar, şefler, şube müdürleri ve diğer çalışanları kapsayan 58 kazanımdı. Ancak bu grupların mali haklarının tekrar gözden geçirilerek daha da iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü eğitim sadece öğretmenler üzerinden yürütülmüyor; memurlar, hizmetliler, yöneticiler hep birlikte bir takım oyunu içinde görev yapıyor. O yüzden onların özlük hakları da acilen iyileştirilmelidir.
YÖNETİCİ KADROLARINDA BULUNANLARIN SORUNLARI DA ACİLEN ÇÖZÜLMELİDİR
Burada Milli Eğitim uzmanı, bakanlık müfettişi, il milli eğitim müdürlüğü ve yardımcıları, ilçe milli eğitim müdürleri, şube müdürleri, araştırmacılar, eğitim müfettişleri, yardımcı müfettiş yardımcıları, şef ve eğitim uzmanlarının da hizmet sürelerini tamamlayanlara, aynen öğretmenlerde olduğu gibi uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik hakkı verilmelidir. Çünkü onlar da Milli Eğitim’in çalışanlarıdır.
OKULLARIN YARDIMCI PERSONEL VE ÖDENEK SORUNLARI
Okulların zorunlu harcamalarını karşılayacak doğrudan bir ödeneği bulunmamaktadır. Bu da ciddi sıkıntılar oluşturuyor. Geçen yıldan bu yana İŞKUR ve TYP üzerinden personel görevlendirilerek bu sorun çözülmeye çalışılıyor. Ancak bu geçici bir çözümdür. Kalıcı bir çözüm için her okula münhasır bir ödenek çıkarılmalı, okul temizliği ve ihtiyaçları bu bütçeden karşılanmalıdır.
PROJE OKULLARI KONUSU YENİDEN ELE ALINMALIDIR
Proje okullarına öğretmen, yönetici atama ve görevlendirmeler yeniden düzenlenmeli, amaç ve hedef bütünlüğüne kavuşturulmalıdır. Burada da liyakat ve nesnel kriterler mutlaka esas alınmalıdır.
OKUL KANTİNLERİNDE BOYKOT ÜRÜNLERİNİN SATILMAMASI
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’in çok önemsediği bu konuda öğrencilerimizin bilinçlenmesi açısından boykot ürünleri kantinlerde yer almamalıdır.
DEPREM BÖLGESİNDEKİ SORUNLAR
Depremde Kahramanmaraş’ımızda 12 okul yıkıldı. Yerine hükümetin gayretleriyle 61 okul yapıldı. Ancak hala ciddi sıkıntılar vardır. Öğrenciler farklı bölgelere taşınmış, aileler henüz düzenini kuramamıştır. Bu yüzden deprem bölgesindeki eğitim-öğretim faaliyetlerinin ötelenmesi gerektiğini düşünüyoruz.”